Harbiyeli Murat Tekin’in ablasına mesaj gönderen Yusuf Tosun isimli kişi, Boğaziçi Köprüsü’nde Murat Tekin’in kafasını kesen kişinin kendisi olduğunu yazdı.
Hava Harp Okulu öğrencisi Murat Tekin (21) 15 Temmuz gecesi minibüse bindirilerek “tatbikat var” denilip Boğaziçi Köprüsü’ne götürülen kursiyer öğrencilerden biriydi. O gece köprüde boğazı kesilerek öldürüldü.Harbiyeli Murat Tekin’in ablası, kardeşinin katillerini bulmak için yoğun bir hukuk mücadelesi veriyor ve sosyal medya üzerinden de sesini duyurmaya çalışıyor.15 Temmuz’un üçüncü yıldönümünde sosyal medya üzerinden Yusuf Tosun isimli bir kişi, Murat Tekin’in kafasını kesenin kendisi olduğunu söyledi. Murat Tekin’in ablası “katil az önce yazdı” notuyla sözkonusu mesajı paylaştı.
Profilinde İstanbul Üsküdar’da yaşadığını belirten Yusuf Tosun, kendisinin o gece köprüde olduğunu, tankın üzerinde görünen üstü çıplak ve kolu bandajlı kişinin kendisi olduğunu ve Murat Tekin’in kafasını bizzat kestiğini yazdı.
İKİ YIL SONRA PİLOT OLACAKTI
Boğaziçi Köprüsü’nde kafası kesilerek öldürülen Murat Tekin, Bursa Işıklar Hava Askeri Lisesi mezunuydu. Ardından Hava Harp Okulu’na başlamıştı ve ikinci sınıftaydı. Tekin, iki yıl sonra pilot olacaktı.15 Temmuz Katliam Köprüsü’nde kalabalık tarafından linç edilen; boğazı kesilip, boynuna bastırılıp nefesi kesildiği adli tıp raporunda tespit edilen 21 yaşındaki Murat Tekin’in ablası Mehtap Tekin olayı şöyle anlatmıştı:“Tatbikat yalanıyla kandırılıp linç edilen Murat sizin oğlunuz olabilirdi, kardeşiniz, can dostunuz. Birilerinin öyle çünkü, birilerinin yeri hiç doldurulmayan bir yarası artık Murat; incecik sızlayacak bir ömür boyu. Gerisi sizin vicdanınız. Zira vicdandan başka bir teraziye inanmıyorum bu ruhsuz zamanda… 15 Temmuz gecesi, biz onu Yalova’da kampta sanıyorduk. Olayları televizyondan duyduk, hatta beş gün ben de dışarı çıktım. Komşumuzun oğlu Murat’la sınıf arkadaşıydı, onun tutuklandığını öğrendik. Murat’tan haber alamayınca kardeşimin de tutuklanmış olabileceğini düşündük. Annemle babam araştırmak için İstanbul’a gitti. Hiçbir listede kardeşimin adını bulamadılar; ne tutuklanma listelerinde ne de hastanelerde… Yaklaşık on gün kardeşimi aradık ve kimseden bilgi alamadık. İzmir’den Adli Tıp’ı aradım, orası da bilgi vermedi. Gelip bakın dedi, bakmak istemedik, ihtimal vermedik.
13. gün dayımla babam İstanbul’daki Adli Tıp’a gittiler. Orada önce teşhis edemiyorlar, çünkü tanınmayacak halde. Çıkıyorlar morgtan. Sonra ‘tırnağından’ şüpheleniyorlar ve geri dönüyorlar ve teşhis ediyorlar. Sol el tırnağındaki işaretten tanıyorlar, kendisi de öyle söylerdi hep; “Şehit olursam, beni tırnağımdan tanırsınız” diye. Gerçekten de tırnağından tanındı. İzmir’de morgta gördüm, bakmasam içime dert olurdu. İnanmam gerekiyordu, ellerimle kaydettim Hava Harp Okuluna. Ben havacı olmasını istiyordum, o denizci olmak istiyordu.
O gece bizim de bildiğimiz üzere, Yalova’da eğitimdeydi Murat’lar. Akşam eğitiminden sonra uyuyorlar ve komutanları 15 dakika sonra uyandırıyor: “Hayatınızda göreceğiniz en gerçekçi tatbikata götürüyoruz sizi” diyor.Bir gruba “8 tane canlı bomba var” denilmiş, diğer gruba da“Cumhurbaşkanı tutuklandı”. Kardeşimin grubuna canlı bomba denilmiş, arkadaşlarından öyle olduğunu öğrendik. Sonra bunları Boğaziçi Köprüsü’ne doğru götürüyorlar, çocuklara yolda uyumaları söyleniyor, onlar da uyuyorlar.
Köprüye geldiklerinde bir anda halk otobüsü yakıyor ve çocukları içeriden çıkarmak istiyor. Çocuklar da şaşkınca etrafa bakınıyorlar. Tam olaylar başladığında birisi “Yapmayın, onlar öğrenci” diye bağırıyor. Kardeşim demiş ki; “Ben öğrenciyim, ben bir şey yapmayacağım. Haberim bile yok.” Şahit olan arkadaşı anlatıyor öyle dediğini.
BIÇAKLA SALDIRDILAR
O an kalabalıktan biri gelip, tam kalp hizasına tekme atıyor. Çocuk yere düşüyor, bıçaklarla saldırıyorlar. Ben morgta kendim gördüm; boğazını, boynunu kesmişler kardeşimin. Kim ne derse desin, ben gözümle gördüm kardeşimi. Otopsi raporunda da bu nedenle öldüğü yazıyor.
Çok kötü bir şekilde kardeşim katlediliyor, hem de hiçbir şeyden haberi yokken. Arkadaşlarıyla birlikte darbe olduğunu anlayınca gidip teslim oluyorlar hemen zaten. Kardeşim de teslim olmak istiyor ama arkada kalmış, polis arabasına yetişememiş. Arkadan biri gelip tekme atıp da düşünce lince maruz kalıyor. Silivri’de yatan arkadaşları var Murat’ın çok fazla öğrenci var yaşananları anlatan, video da öyle olduğunu doğruluyor. Videoda birisi “Teğmen mi bu” diyor, anlamıyorlar bile öğrenci olduğunu çoğu. Eski emniyet müdürü asker kıyafetiyle tanktan çıkarılıyor, o gece dönen provokasyonlar ortada, olan bu vatan için gözünü kırpmadan şehadete yürüyen gencecik çocuklara oldu. Asker kıyafetiyle ateş edildiğini gören kitle masum çocukları katletti.
Kardeşimin naaşı teslim alındıktan sonra İstanbul’da hiçbir hizmet verilmedi. Ailem özel uçak tuttu THY’den, İzmir’e getirildi. İzmir’de sela verilmedi, imamlara özellikle emir gelmiş, cenaze namazına imam bulamadık. Müftülüğü aradım, “Müslüman ülkesinde bunu yapıyorsunuz” diye çıkıştım, “Devletten bize emir geldi” dediler. Kendi imkanlarımızla usulüne uygun bir şekilde yaptırdık. Belediyeden, askeriyeden, müftülükten hiçbir yardım gelmediği gibi hain muamelesi yaptılar.
Raporda, 21 yaşındaki öğrenciye yapılan otopsi işlemi sonucunda ölümün “Vücudunda yaygın kunt travmatik lezyonlar ile kesici delici alet yaralanmasından saptanan kişinin ölümünün boyun baskısı ve ağız burun kapanmasına bağlı mekanik asflesi” sonucu meydana geldiği kaydedildi.
Harbiyeli Murat Tekin’in ablasına mesaj gönderen Yusuf Tosun isimli kişi, Boğaziçi Köprüsü’nde Murat Tekin’in kafasını kesen kişinin kendisi olduğunu yazdı.
Hava Harp Okulu öğrencisi Murat Tekin (21) 15 Temmuz gecesi minibüse bindirilerek “tatbikat var” denilip Boğaziçi Köprüsü’ne götürülen kursiyer öğrencilerden biriydi. O gece köprüde boğazı kesilerek öldürüldü.Harbiyeli Murat Tekin’in ablası, kardeşinin katillerini bulmak için yoğun bir hukuk mücadelesi veriyor ve sosyal medya üzerinden de sesini duyurmaya çalışıyor.15 Temmuz’un üçüncü yıldönümünde sosyal medya üzerinden Yusuf Tosun isimli bir kişi, Murat Tekin’in kafasını kesenin kendisi olduğunu söyledi. Murat Tekin’in ablası “katil az önce yazdı” notuyla sözkonusu mesajı paylaştı.
Profilinde İstanbul Üsküdar’da yaşadığını belirten Yusuf Tosun, kendisinin o gece köprüde olduğunu, tankın üzerinde görünen üstü çıplak ve kolu bandajlı kişinin kendisi olduğunu ve Murat Tekin’in kafasını bizzat kestiğini yazdı.
İKİ YIL SONRA PİLOT OLACAKTI
Boğaziçi Köprüsü’nde kafası kesilerek öldürülen Murat Tekin, Bursa Işıklar Hava Askeri Lisesi mezunuydu. Ardından Hava Harp Okulu’na başlamıştı ve ikinci sınıftaydı. Tekin, iki yıl sonra pilot olacaktı.15 Temmuz Katliam Köprüsü’nde kalabalık tarafından linç edilen; boğazı kesilip, boynuna bastırılıp nefesi kesildiği adli tıp raporunda tespit edilen 21 yaşındaki Murat Tekin’in ablası Mehtap Tekin olayı şöyle anlatmıştı:“Tatbikat yalanıyla kandırılıp linç edilen Murat sizin oğlunuz olabilirdi, kardeşiniz, can dostunuz. Birilerinin öyle çünkü, birilerinin yeri hiç doldurulmayan bir yarası artık Murat; incecik sızlayacak bir ömür boyu. Gerisi sizin vicdanınız. Zira vicdandan başka bir teraziye inanmıyorum bu ruhsuz zamanda… 15 Temmuz gecesi, biz onu Yalova’da kampta sanıyorduk. Olayları televizyondan duyduk, hatta beş gün ben de dışarı çıktım. Komşumuzun oğlu Murat’la sınıf arkadaşıydı, onun tutuklandığını öğrendik. Murat’tan haber alamayınca kardeşimin de tutuklanmış olabileceğini düşündük. Annemle babam araştırmak için İstanbul’a gitti. Hiçbir listede kardeşimin adını bulamadılar; ne tutuklanma listelerinde ne de hastanelerde… Yaklaşık on gün kardeşimi aradık ve kimseden bilgi alamadık. İzmir’den Adli Tıp’ı aradım, orası da bilgi vermedi. Gelip bakın dedi, bakmak istemedik, ihtimal vermedik.
13. gün dayımla babam İstanbul’daki Adli Tıp’a gittiler. Orada önce teşhis edemiyorlar, çünkü tanınmayacak halde. Çıkıyorlar morgtan. Sonra ‘tırnağından’ şüpheleniyorlar ve geri dönüyorlar ve teşhis ediyorlar. Sol el tırnağındaki işaretten tanıyorlar, kendisi de öyle söylerdi hep; “Şehit olursam, beni tırnağımdan tanırsınız” diye. Gerçekten de tırnağından tanındı. İzmir’de morgta gördüm, bakmasam içime dert olurdu. İnanmam gerekiyordu, ellerimle kaydettim Hava Harp Okuluna. Ben havacı olmasını istiyordum, o denizci olmak istiyordu.
O gece bizim de bildiğimiz üzere, Yalova’da eğitimdeydi Murat’lar. Akşam eğitiminden sonra uyuyorlar ve komutanları 15 dakika sonra uyandırıyor: “Hayatınızda göreceğiniz en gerçekçi tatbikata götürüyoruz sizi” diyor.Bir gruba “8 tane canlı bomba var” denilmiş, diğer gruba da“Cumhurbaşkanı tutuklandı”. Kardeşimin grubuna canlı bomba denilmiş, arkadaşlarından öyle olduğunu öğrendik. Sonra bunları Boğaziçi Köprüsü’ne doğru götürüyorlar, çocuklara yolda uyumaları söyleniyor, onlar da uyuyorlar.
Köprüye geldiklerinde bir anda halk otobüsü yakıyor ve çocukları içeriden çıkarmak istiyor. Çocuklar da şaşkınca etrafa bakınıyorlar. Tam olaylar başladığında birisi “Yapmayın, onlar öğrenci” diye bağırıyor. Kardeşim demiş ki; “Ben öğrenciyim, ben bir şey yapmayacağım. Haberim bile yok.” Şahit olan arkadaşı anlatıyor öyle dediğini.
BIÇAKLA SALDIRDILAR
O an kalabalıktan biri gelip, tam kalp hizasına tekme atıyor. Çocuk yere düşüyor, bıçaklarla saldırıyorlar. Ben morgta kendim gördüm; boğazını, boynunu kesmişler kardeşimin. Kim ne derse desin, ben gözümle gördüm kardeşimi. Otopsi raporunda da bu nedenle öldüğü yazıyor.
Çok kötü bir şekilde kardeşim katlediliyor, hem de hiçbir şeyden haberi yokken. Arkadaşlarıyla birlikte darbe olduğunu anlayınca gidip teslim oluyorlar hemen zaten. Kardeşim de teslim olmak istiyor ama arkada kalmış, polis arabasına yetişememiş. Arkadan biri gelip tekme atıp da düşünce lince maruz kalıyor. Silivri’de yatan arkadaşları var Murat’ın çok fazla öğrenci var yaşananları anlatan, video da öyle olduğunu doğruluyor. Videoda birisi “Teğmen mi bu” diyor, anlamıyorlar bile öğrenci olduğunu çoğu. Eski emniyet müdürü asker kıyafetiyle tanktan çıkarılıyor, o gece dönen provokasyonlar ortada, olan bu vatan için gözünü kırpmadan şehadete yürüyen gencecik çocuklara oldu. Asker kıyafetiyle ateş edildiğini gören kitle masum çocukları katletti.
Kardeşimin naaşı teslim alındıktan sonra İstanbul’da hiçbir hizmet verilmedi. Ailem özel uçak tuttu THY’den, İzmir’e getirildi. İzmir’de sela verilmedi, imamlara özellikle emir gelmiş, cenaze namazına imam bulamadık. Müftülüğü aradım, “Müslüman ülkesinde bunu yapıyorsunuz” diye çıkıştım, “Devletten bize emir geldi” dediler. Kendi imkanlarımızla usulüne uygun bir şekilde yaptırdık. Belediyeden, askeriyeden, müftülükten hiçbir yardım gelmediği gibi hain muamelesi yaptılar.
Raporda, 21 yaşındaki öğrenciye yapılan otopsi işlemi sonucunda ölümün “Vücudunda yaygın kunt travmatik lezyonlar ile kesici delici alet yaralanmasından saptanan kişinin ölümünün boyun baskısı ve ağız burun kapanmasına bağlı mekanik asflesi” sonucu meydana geldiği kaydedildi.
Harbiyeli Murat Tekin’in ablasına mesaj gönderen Yusuf Tosun isimli kişi, Boğaziçi Köprüsü’nde Murat Tekin’in kafasını kesen kişinin kendisi olduğunu yazdı.
Hava Harp Okulu öğrencisi Murat Tekin (21) 15 Temmuz gecesi minibüse bindirilerek “tatbikat var” denilip Boğaziçi Köprüsü’ne götürülen kursiyer öğrencilerden biriydi. O gece köprüde boğazı kesilerek öldürüldü.Harbiyeli Murat Tekin’in ablası, kardeşinin katillerini bulmak için yoğun bir hukuk mücadelesi veriyor ve sosyal medya üzerinden de sesini duyurmaya çalışıyor.15 Temmuz’un üçüncü yıldönümünde sosyal medya üzerinden Yusuf Tosun isimli bir kişi, Murat Tekin’in kafasını kesenin kendisi olduğunu söyledi. Murat Tekin’in ablası “katil az önce yazdı” notuyla sözkonusu mesajı paylaştı.
Profilinde İstanbul Üsküdar’da yaşadığını belirten Yusuf Tosun, kendisinin o gece köprüde olduğunu, tankın üzerinde görünen üstü çıplak ve kolu bandajlı kişinin kendisi olduğunu ve Murat Tekin’in kafasını bizzat kestiğini yazdı.
İKİ YIL SONRA PİLOT OLACAKTI
Boğaziçi Köprüsü’nde kafası kesilerek öldürülen Murat Tekin, Bursa Işıklar Hava Askeri Lisesi mezunuydu. Ardından Hava Harp Okulu’na başlamıştı ve ikinci sınıftaydı. Tekin, iki yıl sonra pilot olacaktı.15 Temmuz Katliam Köprüsü’nde kalabalık tarafından linç edilen; boğazı kesilip, boynuna bastırılıp nefesi kesildiği adli tıp raporunda tespit edilen 21 yaşındaki Murat Tekin’in ablası Mehtap Tekin olayı şöyle anlatmıştı:“Tatbikat yalanıyla kandırılıp linç edilen Murat sizin oğlunuz olabilirdi, kardeşiniz, can dostunuz. Birilerinin öyle çünkü, birilerinin yeri hiç doldurulmayan bir yarası artık Murat; incecik sızlayacak bir ömür boyu. Gerisi sizin vicdanınız. Zira vicdandan başka bir teraziye inanmıyorum bu ruhsuz zamanda… 15 Temmuz gecesi, biz onu Yalova’da kampta sanıyorduk. Olayları televizyondan duyduk, hatta beş gün ben de dışarı çıktım. Komşumuzun oğlu Murat’la sınıf arkadaşıydı, onun tutuklandığını öğrendik. Murat’tan haber alamayınca kardeşimin de tutuklanmış olabileceğini düşündük. Annemle babam araştırmak için İstanbul’a gitti. Hiçbir listede kardeşimin adını bulamadılar; ne tutuklanma listelerinde ne de hastanelerde… Yaklaşık on gün kardeşimi aradık ve kimseden bilgi alamadık. İzmir’den Adli Tıp’ı aradım, orası da bilgi vermedi. Gelip bakın dedi, bakmak istemedik, ihtimal vermedik.
13. gün dayımla babam İstanbul’daki Adli Tıp’a gittiler. Orada önce teşhis edemiyorlar, çünkü tanınmayacak halde. Çıkıyorlar morgtan. Sonra ‘tırnağından’ şüpheleniyorlar ve geri dönüyorlar ve teşhis ediyorlar. Sol el tırnağındaki işaretten tanıyorlar, kendisi de öyle söylerdi hep; “Şehit olursam, beni tırnağımdan tanırsınız” diye. Gerçekten de tırnağından tanındı. İzmir’de morgta gördüm, bakmasam içime dert olurdu. İnanmam gerekiyordu, ellerimle kaydettim Hava Harp Okuluna. Ben havacı olmasını istiyordum, o denizci olmak istiyordu.
O gece bizim de bildiğimiz üzere, Yalova’da eğitimdeydi Murat’lar. Akşam eğitiminden sonra uyuyorlar ve komutanları 15 dakika sonra uyandırıyor: “Hayatınızda göreceğiniz en gerçekçi tatbikata götürüyoruz sizi” diyor.Bir gruba “8 tane canlı bomba var” denilmiş, diğer gruba da“Cumhurbaşkanı tutuklandı”. Kardeşimin grubuna canlı bomba denilmiş, arkadaşlarından öyle olduğunu öğrendik. Sonra bunları Boğaziçi Köprüsü’ne doğru götürüyorlar, çocuklara yolda uyumaları söyleniyor, onlar da uyuyorlar.
Köprüye geldiklerinde bir anda halk otobüsü yakıyor ve çocukları içeriden çıkarmak istiyor. Çocuklar da şaşkınca etrafa bakınıyorlar. Tam olaylar başladığında birisi “Yapmayın, onlar öğrenci” diye bağırıyor. Kardeşim demiş ki; “Ben öğrenciyim, ben bir şey yapmayacağım. Haberim bile yok.” Şahit olan arkadaşı anlatıyor öyle dediğini.
BIÇAKLA SALDIRDILAR
O an kalabalıktan biri gelip, tam kalp hizasına tekme atıyor. Çocuk yere düşüyor, bıçaklarla saldırıyorlar. Ben morgta kendim gördüm; boğazını, boynunu kesmişler kardeşimin. Kim ne derse desin, ben gözümle gördüm kardeşimi. Otopsi raporunda da bu nedenle öldüğü yazıyor.
Çok kötü bir şekilde kardeşim katlediliyor, hem de hiçbir şeyden haberi yokken. Arkadaşlarıyla birlikte darbe olduğunu anlayınca gidip teslim oluyorlar hemen zaten. Kardeşim de teslim olmak istiyor ama arkada kalmış, polis arabasına yetişememiş. Arkadan biri gelip tekme atıp da düşünce lince maruz kalıyor. Silivri’de yatan arkadaşları var Murat’ın çok fazla öğrenci var yaşananları anlatan, video da öyle olduğunu doğruluyor. Videoda birisi “Teğmen mi bu” diyor, anlamıyorlar bile öğrenci olduğunu çoğu. Eski emniyet müdürü asker kıyafetiyle tanktan çıkarılıyor, o gece dönen provokasyonlar ortada, olan bu vatan için gözünü kırpmadan şehadete yürüyen gencecik çocuklara oldu. Asker kıyafetiyle ateş edildiğini gören kitle masum çocukları katletti.
Kardeşimin naaşı teslim alındıktan sonra İstanbul’da hiçbir hizmet verilmedi. Ailem özel uçak tuttu THY’den, İzmir’e getirildi. İzmir’de sela verilmedi, imamlara özellikle emir gelmiş, cenaze namazına imam bulamadık. Müftülüğü aradım, “Müslüman ülkesinde bunu yapıyorsunuz” diye çıkıştım, “Devletten bize emir geldi” dediler. Kendi imkanlarımızla usulüne uygun bir şekilde yaptırdık. Belediyeden, askeriyeden, müftülükten hiçbir yardım gelmediği gibi hain muamelesi yaptılar.
Raporda, 21 yaşındaki öğrenciye yapılan otopsi işlemi sonucunda ölümün “Vücudunda yaygın kunt travmatik lezyonlar ile kesici delici alet yaralanmasından saptanan kişinin ölümünün boyun baskısı ve ağız burun kapanmasına bağlı mekanik asflesi” sonucu meydana geldiği kaydedildi.
Harbiyeli Murat Tekin’in ablasına mesaj gönderen Yusuf Tosun isimli kişi, Boğaziçi Köprüsü’nde Murat Tekin’in kafasını kesen kişinin kendisi olduğunu yazdı.
Hava Harp Okulu öğrencisi Murat Tekin (21) 15 Temmuz gecesi minibüse bindirilerek “tatbikat var” denilip Boğaziçi Köprüsü’ne götürülen kursiyer öğrencilerden biriydi. O gece köprüde boğazı kesilerek öldürüldü.Harbiyeli Murat Tekin’in ablası, kardeşinin katillerini bulmak için yoğun bir hukuk mücadelesi veriyor ve sosyal medya üzerinden de sesini duyurmaya çalışıyor.15 Temmuz’un üçüncü yıldönümünde sosyal medya üzerinden Yusuf Tosun isimli bir kişi, Murat Tekin’in kafasını kesenin kendisi olduğunu söyledi. Murat Tekin’in ablası “katil az önce yazdı” notuyla sözkonusu mesajı paylaştı.
Profilinde İstanbul Üsküdar’da yaşadığını belirten Yusuf Tosun, kendisinin o gece köprüde olduğunu, tankın üzerinde görünen üstü çıplak ve kolu bandajlı kişinin kendisi olduğunu ve Murat Tekin’in kafasını bizzat kestiğini yazdı.
İKİ YIL SONRA PİLOT OLACAKTI
Boğaziçi Köprüsü’nde kafası kesilerek öldürülen Murat Tekin, Bursa Işıklar Hava Askeri Lisesi mezunuydu. Ardından Hava Harp Okulu’na başlamıştı ve ikinci sınıftaydı. Tekin, iki yıl sonra pilot olacaktı.15 Temmuz Katliam Köprüsü’nde kalabalık tarafından linç edilen; boğazı kesilip, boynuna bastırılıp nefesi kesildiği adli tıp raporunda tespit edilen 21 yaşındaki Murat Tekin’in ablası Mehtap Tekin olayı şöyle anlatmıştı:“Tatbikat yalanıyla kandırılıp linç edilen Murat sizin oğlunuz olabilirdi, kardeşiniz, can dostunuz. Birilerinin öyle çünkü, birilerinin yeri hiç doldurulmayan bir yarası artık Murat; incecik sızlayacak bir ömür boyu. Gerisi sizin vicdanınız. Zira vicdandan başka bir teraziye inanmıyorum bu ruhsuz zamanda… 15 Temmuz gecesi, biz onu Yalova’da kampta sanıyorduk. Olayları televizyondan duyduk, hatta beş gün ben de dışarı çıktım. Komşumuzun oğlu Murat’la sınıf arkadaşıydı, onun tutuklandığını öğrendik. Murat’tan haber alamayınca kardeşimin de tutuklanmış olabileceğini düşündük. Annemle babam araştırmak için İstanbul’a gitti. Hiçbir listede kardeşimin adını bulamadılar; ne tutuklanma listelerinde ne de hastanelerde… Yaklaşık on gün kardeşimi aradık ve kimseden bilgi alamadık. İzmir’den Adli Tıp’ı aradım, orası da bilgi vermedi. Gelip bakın dedi, bakmak istemedik, ihtimal vermedik.
13. gün dayımla babam İstanbul’daki Adli Tıp’a gittiler. Orada önce teşhis edemiyorlar, çünkü tanınmayacak halde. Çıkıyorlar morgtan. Sonra ‘tırnağından’ şüpheleniyorlar ve geri dönüyorlar ve teşhis ediyorlar. Sol el tırnağındaki işaretten tanıyorlar, kendisi de öyle söylerdi hep; “Şehit olursam, beni tırnağımdan tanırsınız” diye. Gerçekten de tırnağından tanındı. İzmir’de morgta gördüm, bakmasam içime dert olurdu. İnanmam gerekiyordu, ellerimle kaydettim Hava Harp Okuluna. Ben havacı olmasını istiyordum, o denizci olmak istiyordu.
O gece bizim de bildiğimiz üzere, Yalova’da eğitimdeydi Murat’lar. Akşam eğitiminden sonra uyuyorlar ve komutanları 15 dakika sonra uyandırıyor: “Hayatınızda göreceğiniz en gerçekçi tatbikata götürüyoruz sizi” diyor.Bir gruba “8 tane canlı bomba var” denilmiş, diğer gruba da“Cumhurbaşkanı tutuklandı”. Kardeşimin grubuna canlı bomba denilmiş, arkadaşlarından öyle olduğunu öğrendik. Sonra bunları Boğaziçi Köprüsü’ne doğru götürüyorlar, çocuklara yolda uyumaları söyleniyor, onlar da uyuyorlar.
Köprüye geldiklerinde bir anda halk otobüsü yakıyor ve çocukları içeriden çıkarmak istiyor. Çocuklar da şaşkınca etrafa bakınıyorlar. Tam olaylar başladığında birisi “Yapmayın, onlar öğrenci” diye bağırıyor. Kardeşim demiş ki; “Ben öğrenciyim, ben bir şey yapmayacağım. Haberim bile yok.” Şahit olan arkadaşı anlatıyor öyle dediğini.
BIÇAKLA SALDIRDILAR
O an kalabalıktan biri gelip, tam kalp hizasına tekme atıyor. Çocuk yere düşüyor, bıçaklarla saldırıyorlar. Ben morgta kendim gördüm; boğazını, boynunu kesmişler kardeşimin. Kim ne derse desin, ben gözümle gördüm kardeşimi. Otopsi raporunda da bu nedenle öldüğü yazıyor.
Çok kötü bir şekilde kardeşim katlediliyor, hem de hiçbir şeyden haberi yokken. Arkadaşlarıyla birlikte darbe olduğunu anlayınca gidip teslim oluyorlar hemen zaten. Kardeşim de teslim olmak istiyor ama arkada kalmış, polis arabasına yetişememiş. Arkadan biri gelip tekme atıp da düşünce lince maruz kalıyor. Silivri’de yatan arkadaşları var Murat’ın çok fazla öğrenci var yaşananları anlatan, video da öyle olduğunu doğruluyor. Videoda birisi “Teğmen mi bu” diyor, anlamıyorlar bile öğrenci olduğunu çoğu. Eski emniyet müdürü asker kıyafetiyle tanktan çıkarılıyor, o gece dönen provokasyonlar ortada, olan bu vatan için gözünü kırpmadan şehadete yürüyen gencecik çocuklara oldu. Asker kıyafetiyle ateş edildiğini gören kitle masum çocukları katletti.
Kardeşimin naaşı teslim alındıktan sonra İstanbul’da hiçbir hizmet verilmedi. Ailem özel uçak tuttu THY’den, İzmir’e getirildi. İzmir’de sela verilmedi, imamlara özellikle emir gelmiş, cenaze namazına imam bulamadık. Müftülüğü aradım, “Müslüman ülkesinde bunu yapıyorsunuz” diye çıkıştım, “Devletten bize emir geldi” dediler. Kendi imkanlarımızla usulüne uygun bir şekilde yaptırdık. Belediyeden, askeriyeden, müftülükten hiçbir yardım gelmediği gibi hain muamelesi yaptılar.
Raporda, 21 yaşındaki öğrenciye yapılan otopsi işlemi sonucunda ölümün “Vücudunda yaygın kunt travmatik lezyonlar ile kesici delici alet yaralanmasından saptanan kişinin ölümünün boyun baskısı ve ağız burun kapanmasına bağlı mekanik asflesi” sonucu meydana geldiği kaydedildi.