Prof. Dr. Suat Yıldırım şike iddianamesine bir gizli tanığın delilsiz şekilde öne sürdüğü iddiaların konularak davaya dahil edilmesiyle ilgili açıklamada bulundu.
Prof. Yıldırım’ın, iddianameye konan suçlamaların tamamen mesnetsiz ve gerçekdışı olduğunu belirttiği açıklaması şöyle:
Türkiye’de on binlerce insan haksız ve mesnetsiz iddialarla suçlanmakta ve ne yazık ki hamile ve bebekli kadınlar bile mesnetsiz isnatlarla tutuklanmaktadır. Yöneltilen suçlamaların haksız ve mesnetsiz olduğunu, kamuoyuna ‘kumpas davası’ olarak sunulan ve benim de sanık olarak dahil edildiğim dava üzerinden izah etmek istiyorum.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fuzuli Aydoğdu tarafından, ‘Futbolda Şike Kumpası’ adıyla 19.02.2017 tarihli iddianame hazırlanmıştır.
İddianameye göre hakkımda; “İftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kaydetmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmî belgede sahtecilik, iftira nedeniyle mağdurun göz altına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçlarından ayrı ayrı 35 yıldan 78 yıla kadar hapis” cezası istenmektedir.
Şahsıma yöneltilen suçlamalar da özetle şu şekildedir;
Zaman Gazetesi binasında, Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca, Mehmet Ali Şengül, İlhan İşbilen ile Prof. Dr. Suat Yıldırım’ın toplantı yapıp şike konusunda görüştüğü, güya bu toplantıda da Fenerbahçe Futbol Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ı Ergenekoncu gördüğümüz ve onu şikeci saydığımız, bu nedenle de onu yıpratmak için tezviratta bulunduğumuz ileri sürülmektedir. Tüm bu iddiaların dayanağı da ‘Güneş’ kod adlı gizli bir tanığın ifadesine dayanmaktadır.
“Güneş”kod adlı gizli tanığın ifadesine göre, Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan bana “Federasyon ile ilgili durum nedir?” diye sormuş. Ben de cevaben, “İçeriden de bir temizliğin yapılması gerekiyor” demişim. Bunun üzerine de Tekalan: “Radyomuz var, televizyonumuz var, gazetemiz var ve her alanda varız. Ama en popüler saha olan futbolda yokuz” deyip Aziz Yıldırım’ı şikeci göstermek için emniyetçileri harekete geçirmemiz gerektiğini söylemiş vs. Bu görüşme sonrasında da iddiaya göre, Fenerbahçe Spor Kulübü ve kulübün başkanı olan Aziz Yıldırım aleyhine soruşturma başlatılması sürecini biz başlatmışız.
Öncelikle şunu açık olarak ifade etmeliyim ki; Değil bir gizli tanık, on bin açık tanık bile getirilip tanıklık etseler bile bu iddia açık bir yalandır ve iftiradır.
Zaman Gazetesi’ne gittiğim olmuştur. Adı geçen beş kişi de arkadaşlarım arasındadır. Fakat bu beş arkadaş ile hayatımın hiçbir döneminde; futbol, futbolcular, şike, Fenerbahçe kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ı yıpratma ya da benzer hiçbir toplantı veya sohbet olmamıştır. Bu kişilerle 25-30 yıllık arkadaşlığım boyunca bir kere bile futbol maçı, futbol kulüpleri, şike hakkında bir konuşmamız olmamıştır. Hayatında futbol konuşmamış, taraftarlık bilmeyen, şike nedir bilmeyen hocaların Fenerbahçe gibi milyonlarca taraftarı olan asırlık bir futbol takımını ele geçirmeye kalkıştıklarını iddia etmek, dünyanın işittiği en büyük yalanlardan birisidir.
Ayrıca, Aziz Yıldırım da çok nadir görüşme fırsatı bulduğum akrabalarımdan biridir. Hayat tarzlarımız farklı olduğundan, lehinde veya aleyhinde bulunmak gibi bir gündemim de hiçbir zaman olmamıştır.
İddianamede hakkımda yapılan suçlamanın aksine, elli yıllık eğitim öğretim hayatımla, kitaplarım, yazılarım ve yaşayışımla kamuoyunun tanıdığı, hayatı boyunca adlî veya idarî ceza almamış 78 yaşında bir akademisyenim. Bunun dışında şahsımla ilgili yapılan tüm değerlendirmeler; ya önyargılı, ya bilgiye dayanmayan, ya da iftiradır.
İstanbul’daki davaların baş takipçisi ve iddianamelerin hazırlayıcısı olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fuzuli Aydoğdu tarafından, dolandırıcı olduğu bilinen bir gizli tanığın iftiraları iddianame diye yazılarak, hakkımda 35 yıldan 78 yıla kadar hapis cezası istenmesi, on binlerce insan hakkında yazılan iddianamelerin ve suçlamaların da mesnetsiz olduğunun en önemli göstergesidir.
Kamuoyuna saygılarımla.
15.07.2019
Prof. Dr. Suat Yıldırım