İzmir Barosu’nun, Saray’daki adli yıl açılış törenini boykot kararına diğer barolar da katıldı. İstanbul, Muğla, Ordu, Adana, Aydın ve Antalya baroları Yargıtay Başkanlığı’nın daveti ile Beştepe’de yapılacak olan adli yıl açılış törenine katılmayacaklarını bildirdi.
Davete katılmayı reddeden İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklamada, “Yargının kurucu unsuru olan savunmanın meslek örgütü olarak, yeni bir yargı yılının açılışında birlikte olmaktan kıvanç duyabilirdik. Ancak bu toplantının Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezinde yapılacak olması, demokrasi, hukuk ve adalet adına bildiğimiz bütün öğretilerin reddi anlamına geleceğinden, davetinize icabet etmemiz mümkün olamayacaktır” denildi.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı verilen bu yeni sistemin, en çok da “kuvvetler ayrılığını” tahrip ettiğini ifade eden İstanbul barosu, “Tarihinin en ağır krizini yaşamakta olan yargının, bu bunalıma neden ve nasıl geldiğini birlikte tartışıp, çözümlerini de birlikte aramak için çok uygun bir olanağın bu nedenle tüketilmiş olması nedeniyle üzgünüz. İstanbul Barosu olarak, adalet arayışımızdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Bu arayışın en temel göstergesi olan yargı bağımsızlığını güçlendirip pekiştirecek içtenlikli adımlar atılması gerekirken, yürütmenin mekanlarında adli yıl açma ve giderek bunu “teamül” noktasına taşıma fikrine ortak olmak istemiyoruz. Bu ortaklıkla, sadece Anayasanın 104. Maddesinin değil, daha bir kaç ay evvel bizzat Başkanlığınızca açıklanan Yargı Etiği İlkelerinin de çelişeceği kanısındayız.”dedi.İstanbul Barosunun Yargıtay’a gönderilen ve kamuoyu ile paylaşılan yanıt yazısında şu ifadelere yer verildi;
YARGITAY BAŞKANLIĞI’NA
2019-2020 Yargı Yılı açılışı münasebetiyle yaptığınız davet için teşekkür ederiz.Yargının kurucu unsuru olan savunmanın meslek örgütü olarak, yeni bir yargı yılının açılışında birlikte olmaktan kıvanç duyabilirdik.Ancak bu toplantının Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezinde yapılacak olması, demokrasi, hukuk ve adalet adına bildiğimiz bütün öğretilerin reddi anlamına geleceğinden, davetinize icabet etmemiz mümkün olamayacaktır.
Tarihinin en ağır krizini yaşamakta olan yargının, bu bunalıma neden ve nasıl geldiğini birlikte tartışıp, çözümlerini de birlikte aramak için çok uygun bir olanağın bu nedenle tüketilmiş olması nedeniyle üzgünüz. İstanbul Barosu olarak, adalet arayışımızdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Bu arayışın en temel göstergesi olan yargı bağımsızlığını güçlendirip pekiştirecek içtenlikli adımlar atılması gerekirken, yürütmenin mekanlarında adli yıl açma ve giderek bunu “teamül” noktasına taşıma fikrine ortak olmak istemiyoruz. Bu ortaklıkla, sadece Anayasanın 104. Maddesinin değil, daha bir kaç ay evvel bizzat Başkanlığınızca açıklanan Yargı Etiği İlkelerinin de çelişeceği kanısındayız.
Sayın Başkan;
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı verilen bu yeni sistemin, en çok da “kuvvetler ayrılığını” tahrip ettiğini ve giderek bir “birlik” arayışının güçlendiğini siz de müşahade ediyor olmalısınız. Bu tartışmaların akademide ve pratikte en yoğun biçimde yaşandığı bir zaman diliminde, adli yıl açılışı için tercih edilen mekan, basit bir konum tayini değildir. Bu tercih, Yargıtay gibi köklü bir hukuk kurumsallığının tartışmada durduğu yeri belirlemesi bakımından son derece önemlidir. Yürütme karşısında, sadece bağımsızlığı değil, tarafsızlığı da savunarak, kuvvetler arasındaki ayrılığı en etkin biçimde vurgulamamız gerekirken, bu iddiadan vazgeçmek, geleceği biçimlendirme hakkını da elimizden almaktadır. Başkanlığınızın, Yargı Tarihi içinde nasıl anılacağı, tam da bu dönemlerde vereceğiniz kararlarla tayin edilecektir. Savunma mesleği olarak gerektiğinde bedel ödemeyi göze alarak göstermeye çalıştığımız direnç, yargının diğer sujeleriyle paylaşılabilirse “hukuk devleti” yolunda çok ciddi mesafeler alabileceğimizi düşünüyoruz.Savunmanın son dönemde kaybettiği silahlara rağmen, yargının güçlenmesi olası değildir.
2 Eylül 2019 tarihinde “göstereceğiniz duruş”, sadece Bangalor Yargı Etiği İlkelerindeki taahhütlerinizle değil, sadece bizzat kaleme aldığınız kendi ilkelerinizle de değil, hepsinin ötesinde adaletli bir toplumda onurlu yaşamayı hakeden yurttaşların bu talepleri ile yakından ilgilidir.Tarihe not düşmek adına Başkanlığınızın takdirlerine sunarız.Saygılarımızla.
Muğla Barosu Başkanı Avukat Cumhur Uzun’un imzasını taşıyan davete cevap yazısında da “2019-2020 Adli Yıl Açılış Töreninin Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılıyor olması, yargının herkese eşit ve tarafsız olduğu anlayışına katkı sunmak yerine zarar verici olduğu değerlendirildiğinden, nazik davetinize icabet edemeyeceğimizi üzülerek bildiririz” denildi.Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan da yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2019-2020 Adli Yıl Açılış Töreni ve Adli Yıl Açılış Kokteyli daveti bize de yapıldı. Şu ana kadar bu konuyla ilgili bazı baro başkanlıklarınca açıklamalar yapıldı. Açıklamalara katılıyorum. Konuya ilişkim görüşümü özetlemeye çalışayım: Biz, adaletsizliklere, hak ihlallerine, hukuksuzluklara direnenlerdeniz; alkışlayan, boğun eğenlerden değil! Biz, hukuk devleti ve insan haklarından yana taraf oluruz; iliksiz cübbelerinde düğme arayanlardan, sıraya dizilenlerden değil! Biz, gerçek bir hukuk devleti, bağımsız ve tarafsız yargı ve özgür savunma istiyoruz; “Yargı denetimsiz iktidar, savunmasız yargı” değil. Yargıya duyulan güveni dibe düşüren, hukuku ve yargı bağımsızlığını hiçe sayan bir anlayış ile mekansal sorumluluğu bile paylaşmayız.