“CHP’ye büyük sorumluluk düşüyor” diyen CHP’li eski milletvekili Melda Onur, kayyımlara karşı ortak ittifaktan söz ederken, CHP Milletvekili Abdullatif Şener, “Sessiz kalmak doğru değil” dedi.
HDP’li 3 büyükşehir belediyesine kayyım atamalarına tepkiler büyüyerek devam ediyor. Kayyımlara bir tepki de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Abdullatif Şener ve CHP’nin önceki dönem İstanbul Milletvekili Melda Onur’dan geldi. Kayyım atamalarının hukuksuz ve kanunsuz bir uygulama olduğunu söyleyen Onur, bu tarz demokrasiyi zedeleyen uygulamalarda kesin mahkeme kararı ve kuvvetli suç unsurlarının olması gerektiğine dikkat çekti. Onur, kayyım atamalarının AKP tarafından seçim öncesi “Bu belediyeleri alırlarsa geri alırız” söylemlerine atfen yapıldığını belirtti.
‘CHP’YE SORUMLULUK DÜŞÜYOR’
“Bu iktidarın terör ve suç tanımına hiçbir şekilde güvenmediğimiz için bugün yaptıkları hiçbir uygulamayı kabul etmek mümkün değil” diyen Onur, bunun karşılığında toplumun bu kadar zor bir süreçte bir araya gelen muhalefetin ortak bir duruş ve dil geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Ortak bir duruşun ve ortak bir dilin geliştirmesinde en çok görevin ana muhalefet partisi olan CHP’ye düştüğünü dile getiren Onur, “Eski bir milletvekili olarak bu tür tavırların aslında muhalefetin yarattığı birlikteliği hedef aldığını görerek ortak bir tavır almasını bekliyorum. CHP bu kayyum atamalarına karşı bazı açıklamalar yaptı. Ama ne yapılması gerektiği konusunda nasıl bir duruş göstermesi gerektiği daha önemli. Evet, CHP bir şeyler yapsın ama ne yapması gerektiğine dair ortak bir kararla ortaya koyması gerekir” dedi.
‘CHP’NİN MUHALEFETİ BİRLEŞTİRMESİ ŞART’
AKP tarafından yargının da tekelleştiğine vurgu yapan Onur, “Bugün yargıya gidemiyorsunuz. Yurt dışına da şikayet edemiyorsunuz. Sokağa çıktığınızda da müthiş bir şiddetle karşılaşıyorsunuz. Tüm bunların yanında ortak bir akıl bulunmalıdır. Ortada CHP’nin tek başına şunu yapalım diyebileceği bir durum yok. Ama CHP’nin diğer muhalif kesimlerle bir görüş alış verişi yaparak, bunu hukuksuz olduğunu açıklamalarıyla muhalefetin tamamını birleştirme amacıyla bir girişimde bulunması şarttır” ifadelerini kullandı.
“Erken seçim tartışmalarının olduğu bir dönemde AKP belediyelere kayyum atayarak, muhalefetin birlikteliğini engellemeye çalışıyor. CHP bunu görmeli ve bunu dile getirmelidir” diyen Onur, şöyle devam etti: “Bunu dile getirmek için CHP bir yöntem bulmalıdır. MYK üyelerimizden ve milletvekillerimizden bu yönde bir talep olduğu görülüyor. Çünkü dediğim gibi evet, ‘Bir şey yapalım burada doğru tavır nedir?’ söylemleri var. Bu tartışmalar dahilinde doğru tavır alınmalıdır.”
ANA MUHALEFET SORUMLULUĞU
CHP’nin söylem olarak kayyımlara karşı durduğunu hatırlatan Onur, “Ama CHP gelsinler sokağa çıksınlar demez. Yapmaz çünkü kendi alanında yapılan haksızlara karşı da yapmadı. CHP halkı sokağa çıkmanın sorumluluğunu alamaz. Neden alamaz? Çünkü halk sokağa çıktı mı ciddi bir şiddet uygulanıyor. CHP bunun sorumluluğunu alamaz. Ama daha önce olduğu gibi muhalefet partileri ziyaret ederek kayyumlara karşı ortak akıl çerçevesinde bir basın açıklaması ve tutum alınması gerektiğini izah etmesi gerekir. CHP partiler arası diploması yapması gerekiyor. Ana muhalefet parti olmanın da sorumluluğu budur. Ortak duruş sergilemesi gerekiyor. Çünkü kayyum atamalarının en büyük sebebi muhalefeti bölmeye yönelik bir tavırdır” diye belirtti.Bu sessizliğin CHP’nin belediyelerine sirayet edeceğinin göstergesi olacağına dikkat çeken Onur, “AKP’ye en çok geri adım attıran ve onu rahatsız eden zamanlar ortak ittifaklardır” dedi.
ŞENER: HUKUKİ DEĞİL, MEŞRU DEĞİL
Kayyım atamalarının halkın iradesine saygısızlık olduğunu söyleyen CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener ise, kayyım atamalarının hukuki olmadığını, siyasi bir karar olduğunu belirtti. “Kayyum atamaları için hukuki bir gerekçe olmalı” söylemlerini de doğru bulmadığının altını çizen Şener, “Çünkü mahkeme kararı olsa bile meşru bir karar değil. Bugün ki yargı siyasallaşmış bir yargıdır. Yargının verdiği bir kararda yargısal bir karar sayılmaz. Ama burada yargı kararı olmaksızın verilen bir idari karar var. Her boyutu itibarıyla verilen bu karar yanlış ve sakat bir karardır. Ama bu konuda bütün demokratik düşünceye sahip olan kesimlerin bu fikriyatı yapan bu tasavvuru yanlış olduğunu demokrasiye bir darbe olduğunu bilmesi ve mücadele edilmesi gerekiyor” dedi.
‘SESSİZ KALMAK DOĞRU DEĞİL’
CHP parti yöneticileri ve yönetiminde kayyım hakkında düşüncelerini beyan ettiğini vurgulayan Şener, kayyım atamalarının demokratik dayanışmaya yönelik bir iktidar operasyonu olarak sürdürüldüğünü söyledi. “Kayyum atamaları ilkesel boyutta değerlendirmeye tabii tutmalıdır” diyen Şener, “Bana yanlış yapıldığı zaman tepki göstermem ama başka birine yapılan yanlışa sessiz kalmak doğru değildir. İlkesel konularda zulme uğrayan, mağdur olan ve mazlum olan herkimse onun yanında olmak lazım. Yoksa başkaları zulme uğrarken sessiz kalırsa kurum ve kişiler daha sonra sıra kendilerine gelir. Onun için ilkesel tavır geliştirmek prensip olmalıdır. İktidar partisi içinde aklıselim kesimlerinde olduğunu biliyorum, onların da bu konuda ilkesel tavır geliştirerek, buna müsamaha göstermemesi gerekiyor” diye konuştu.