Hizmet Hareketi Cemaatine yönelik soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Birol Tufan, Dışişlerinden savcılığa intikal eden fişleme listesinde yer alan şahısların yanı sıra eş ve çocuklarının da araştırılması için Emniyete talimat yazısı gönderdi.
Büyükelçilik ve konsoloslukların yurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını fişleyerek Ankara’ya ihbar etmesi ve akabinde haklarında soruşturma ve davaların açılması hukuksuzluğu yeni bir aşamaya geçti.Nordic Monitor‘de yer alan habere göre yurt dışı fişlemeleri ‘şüpheli’ vatandaşların eşlerine ve çocuklarına kadar uzandı.
22 Nisan 2019 tarihli belgede, Cumhuriyet Savcısı Birol Tufan, emniyete Dışişlerinden savcılığa intikal eden fişleme listesinde yer alan Gülsüm Emirdağ, Şerafettin Küçükoğlu, Orhan İnandı, Osman Karakuş ve Süleyman Şentürk isimli şahısların yanı sıra eş ve çocuklarının araştırılması için talimat gönderdiği görülüyor.
Savcı, şüphelilerin veya birinci dereceden yakınlarının Bylock kullanıp kullanmadığının, Digitürk-Tivibu aboneliklerini iptal edip etmediklerinin tespit edilmesini talep ederken, banka hesap hareketlerinin de çıkartılmasını istiyor. Ayrıca ismi geçen şahısların son 5 yıl içerisinde Türkiye’ye giriş çıkış kayıtlarının da tespit edilmesi talimatını veriyor.
Yakın zaman önce Dışişleri Bakanlığı’nın, 2018 yılında haklarında soruşturma açılması için yurtdışı temsilciliklerininden gönderilen tam 2 CD dolusu isim listesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği ortaya çıkmıştı.Özellikle yaz aylarında memleket ziyareti için Türkiye’ye giden gurbetçilerin havaalanı ve gümrük kapılarında yaşadığı gözaltı ve ülkeye sokulmama vakalarında bu fişlemelerin etkili olduğu biliniyor.
Son olarak Belçika’dan Türkiye’ye ailesi ile birlikte gelen hukuk öğrencisi Gülsüm Çetinkaya Bulgaristan’dan Türkiye’ye girişte gözaltına alınmış ve facebook paylaşımları yüzünden 40 gün cezaevinde kalmıştı. Daha sonra tahliye olan aynı zamanda Belçika vatandaşı Çetinkaya’nın Türkiye’den ayrılmasına izin verilmiyor.
Bünyesinde herhangi bir istihbarat birimi olmayan Dışişlerinin bu listeleri nasıl oluşturduğu bilinmiyor. İhbar mektupları, Diyanet’e bağlı camiler, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ve AKP’ye yakın dernek ve kuruluşların etikili olduğu biliniyor. Gülen Cemaati’ne yakın dernek ve okullarda görev yapan ya da gönüllü olarak çalışan vatandaşların özellikle fişlendiği biliniyor.