Türkiye’de halen devam eden “Cemaati Yok Etme” çabalarının bir sonucu olarak yüzbinlerce insan işinden oldu, bir o kadar insan hakkında sudan bahanelerle davalar açıldı, bugün binlercesi kadın, erkek, yaşlı, bebek demeden hükümetin elinde bir “tutsak” olarak zindanlarda tutuluyor.
Toplum, hükümet tarafından öyle bir kuşatılmış halde ki en küçük bir muhalif düşünce kısık sesle bile dile getirilemiyor. Bunu deneyenlerin de kendini hemen içerde bulması artık adiyattan. İşte bu kuşatılmışlığın bir tarafında da kitaplar bulunuyor. Süreç sonrası Hizmet Hareketinin sahip olduğu onlarca yayınevinin binlerce kitabı artık bir suç delili… Kitapların içeriği hiç önemli değil, ister bir dünya klasiği olsun, isterse Kuran-ı Kerim… Hiçbir ayrım yapılmıyor.
Örneğin Hizmetin bir yayınevinden basılmış bir Robinson Crusoe elinizde mevcutsa bu suçken başka bir yayınevinin aynı kitabında sakınca bulunmuyor. Ya da cezaevinde okumanız için size getirilen “Define” yayınlarına ait bir Kuran “Şifre olarak kullanılıp haberleşme yapılıyor.” diye yasakken aynı Kuran, Diyanete aitse hiçbir problem teşkil etmiyor.
Uluslararası Yazarlarla Dayanışma Örgütü PEN, Şair Can Bahadır Yücel imzalı “Türkiye’nin Kitapla Bitmeyen Savaşı” adlı bir makale yayınladı. Makalede dikkat çeken hususlardan birisi Milli Eğitim Bakanı Sami Selçuk’un açıklamasına göre 300 binden fazla kitabın imha edilmiş olduğu gerçeği. Sebepse oldukça komik… Ders kitaplarında terör örgütü propagandası yapmak…
Mesela 7. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabı, içinde “yolsuzluk” maddesinin açıklanmasından dolayı yasaklanıp imha edilirken 8. sınıf Türkçe Ders kitabı ise aynı zamanda hocam da olan Türkiye’nin en iyi deneme yazarlarından Ali Çolak’tan bir metin aldığı için imha edilmiş.
Garabete bakın ki Amerikalı yazar James Michener’den alınan bir metinde yazar doğduğu yer “Pensilvanya”yı anlattığı için 6. sınıf Türkçe kitabı yok edilirken bir başka ders kitabı ise içinde sadece Hakan Şükür’ün 2000 UEFA kupasını kaldırdığı resimleri bulunduğu gerekçesiyle geri dönüşüme gönderilmiş. Bu sudan sebeplerle imha edilen sadece iki kitabın tekrar basılması içinde devletin yayınevlerine ödediği ücret ise 5 milyon TL.
Siyerden tefsire, romandan okul kitaplarına kadar sadece 2016 yılında imha edilen kitap sayısı neredeyse 1 milyon. Elbette bu rakamlara insanların tutuklanma korkusuyla yaktığı, gömdüğü ya da gizli saklı yerlere kaldırdığı kitaplar dahil değil. İstanbul’da bir caminin kütüphanesinde bulunan bir dönem Zaman Gazetesinin dağıttığı Hadis Ansiklopedisinin cami cemaati tarafından “başlarına iş açar” gerekçesiyle gömüldüğü gibi.
Bu arada ilkokuldan üniversitelere kadar “sorumluluk bilinci” yüksek müdür ve rektörler tarafından okul kütüphanelerinden ”temizlenen” kitaplar da bu sayıya elbette dahil değil.
Bu “vandal”lardan biri olan Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü, basına açık sergilediği “kitap imha töreni”nde hızar makinesinden geçirdiği yüzlerce kitabı övünerek anlatırken Hitlerin kitap yakma törenlerine adeta selam çakıyordu.
Bazı müdürler ise imha işine öğrencileri de dahil ederek “terörle mücadele” nasıl yapılır, yedi düvele örnek oldular. Bunlardan Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi kütüphanesinde bulunan tam 311 kitap özenle ayıklanıp okul büyük bir tehlikeden kurtarılırken içlerinde siyer ve tefsir kitaplarının da bulunduğu “suç delilleri” yok edilmeden önce gururla masa üstünde teşhir ediliyorlardı.
Gençlik dönemlerimizde okuduğumuz Risale-i Nurların arka sayfalarında 1930’dan 1980’lere kadar beraat ettikleri davaların listesi bulunurdu. Olur da işgüzar bir devlet görevlisi kitaplar hakkında söz eder ya da okulda kitapları bulundurmaktan başımıza iş açılırsa bu kararlar bizim elimizde kitapların suç içermediğine dair bir dayanaktı.
Şimdiki kitaplar ise aynı binlerce insanın başına geldiği gibi yargısız, mahkemesiz ve de savunmasız bir şekilde yokluğa mahkum ediliyor. “Okuyan insan sayısı arttıkça işimiz zorlaşıyor, oylarımız düşüyor.” deyip “sirkatin söyleyen merdi kiptiler” içinse söyleyebileceğimiz tek şey “Korkun kitaptan!” olacak çünkü “Bilenlerle bilmeyenler elbette bir değildir.”
fsemih.yilmaz@gmail.com