Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması bugün de Karayolları Parkı’nda düzenlenen kitlesel eylemle protesto edildi. Yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Figen Altındağ’ın yanı sıra kent ve bölge milletvekilleri önce parti il binası önünde toplandı. HDP’li seçilmişler daha sonra yüzlerce polis ablukasında Karayolları Parkı’na yürüdü. Polis ablukasına rağmen parkın çevresinde toplanan yurttaşlar, seçilmişlere alkış ve sloganlarla destek verdi. Yurttaşların yürüyüşe ve açıklamaya katılmaları ise engellendi.
ÖNCE TALAN HESABINI VERİN
Yürüyüş sonrası parkta konuşan HDP Meclis Amiri ve Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, Mardin, Diyarbakır ve Van’a atanan kayyımların birer darbe uygulaması olduğuna dikkat çekerek, “Bu darbe bir arada yaşama istemini dinamitleyen, barış istemiyorum diyenlerin ve ülkede karışıklık yaratarak kendi iktidarlarını sürdürmeye çalışan bir avuç azınlığın işidir” dedi. Yargının iktidar tarafından bir sopa olarak kullanıldığını ve halk iradesinin hukuksuzca gasp edildiğini söyleyen Toğrul, “Kayyım demek, gasp, hırsızlık, talan, halkın yarattığı değerlerin talan edilmesi demektir. Bu gün eşbaşkanlarımızı suçlayanlar, önceki kayyımlar döneminde yaşanan talanın hesabını versinler” diye seslendi.
BELEDİYELER TESLİM EDİLENE KADAR
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminde halkı sokağa çağırdığını hatırlatan Toğrul, şunları söyledi: “Hukuksuzca darbe yapıyorlar halk ses çıkarmasın istiyorlar. 15 Temmuzda kendilerine darbe yapıldığı iddiasıyla halkı sokağa çağıranlar bugün kendi darbelerine karşı halkın sesini yükseltmesini engellemek için bizzat kayyım atadıklarının eliyle halkın sokakta tepkilerini ortaya koymasın istemiyorlar. Çünkü gerçeklerin ortaya çıkmasını istemiyorlar. Sokaklar varsa demokrasi vardır. Halkımız bu belediyeler kendi iradesine teslim edilene kadar mücadelesine devam edecek.”
Gazetecilerin ve yurttaşlarında polis tarafından darp edilerek, gözaltına alınmasını eleştiren Toğrul, toplumun tüm kesimlerinin iradesi gasp edilen halkın yanında olması gerektiği çağrısında bulundu.
TÜRK: İFTİRALARLA ALGI OPERASYONU YAPILIYOR
Yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ise yaptığı konuşmada, tek işlerinin halka hizmet olduğunu, yapılanların iftiralarla algı operasyonu yaratmak olduğunu vurguladı. Belediyeyi borçla devraldıklarını hatırlatan Türk, “MARSU’ya tek kuruş gönderilmedi. SGK 15 milyondan 11 milyonunu keserek 4 milyon gönderdi. Oysa işçiye, memura, tüm çalışanlara vermemiz gereken para 12,5 milyondur. Yalan iftiralarla farklı yerlere para gönderilmesini engellemek için yapıyoruz deniliyor. İşçiye memura verecek para bırakmamışsınız. Belediyeyi borçlandırmışsınız. Algı operasyonlarıyla bu darbeyi meşrulaştırmaya çalışan mantık, iftiralarla bu ülkeyi yönetmek istiyor” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI VE BAKANLARA HEDİYE
Konuşması sırasında polislere seslenen Türk, “İçişleri Bakanı gelirken verilen yemek için 270 bin lira fatura kesilmiş. Faturada 4 bin 200 kişiye yemek verildiği belirtiliyor. Oysa Mardin’de bu büyüklükte bir salon yok. Fırat Silver diye bir kuyumcudan 570 bin liralık hediyeler alınmış. Kuyumcunun babası da kayyım döneminde belediyede daire başkanıydı. Cumhurbaşkanı’na 136 bin 940 liralık hediye verilmiş. İçişleri Bakanı’na 80 bin diğer bakanlara da 20 bin liralık hediye verilmiş. 100 TL’yi geçen bir hediye rüşvettir. Bu faturaların hepsini ortaya çıkardığımız için hedef haline getirildik” diye kaydetti.Faturaların araştırılması gerektiği ve faturalar şişirilmişse hesabının sorulması gerektiğini belirten Türk, şöyle devam etti: “Biz tüm bu yolsuzlukları ve faturaları halkımızla paylaştığımız için hedef haline getirildik. Biz asla ve asla demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyiz. Hasta olduğu için bırakılmış diyorlar. Ortada bir suç yok. Ben şimdi de hazırım. Kayyım talimat verebilir. Beni şimdi de gözaltına aldırsın. Bu konuda taviz yok. Bundan da korkmuyoruz. Biz demokrasiye inanan insanlarız. Bu ülkede barışın kalıcı hale gelmesi için çaba gösteriyoruz. Bu ülkede kalıcı barışın yolu ortak akıldan geçer. Bütün bu olumsuzluklardan sonra da ortak akılla yeniden demokratik bir seçeneği ortaya koyarak, bu sorunları çözmeye talibiz.”
KAYYIM MI VALİ Mİ?
Türk, son olarak şunları söyledi: “Baskıyla, polis zoruyla sorunlar çözülmez. Anti demokratik uygulamaların olduğu bir ülkede sadece Kürtler zarar görmüyor, Türk halkı da zarar görüyor. Yarın hepimiz zarar göreceğiz. Bu akıldan dönülmesi gerekiyor. Kayyım talimat vererek ‘Konuşturmayın, yürütmeyin’ diyor, yolları kapatıyor. Siz kayyım olarak mı talimat veriyorsunuz, vali olarak mı? Bu kayyım kime karşı hesap verecek.”
Konuşmalardan sonra kitle, “Direne direne kazanacağız” ve “Mardin’de kayyım istemiyoruz” sloganlarıyla parti il binasına yürüdü. (MA)