Fahrettin Altun ve ailesinin yürek parçalayıcı fedakarlığına(!) sadece aile ekonomisi açısından bakmak yeterli olmaz! Kifayetsiz yandaş semirtme operasyonlarının ülke ekonomisine verdiği zarar da en az adalet duygusunun yaralanması kadar önemli.
Ne dediğimi daha iyi anlamak için yakın zamanda yaşanan Türk Telekom faciasına bakmak yeterli.Türk Telekom’un özelleştirme süreci ve Lübnanlı Hariri ailesinin kârı alıp borcu halka yıkarak gitmesinden söz ediyorum. İlk andan itibaren ve giderek sayıları artarak AKP’liler şirket yönetiminde yer aldı. Dombra kıvamında ekonomik görüşleriyle kamuoyunun yakından bildiği Yiğit Bulut, bu arpalıktaki tek AKP’li sanılmasın. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, Albaraka Türk kurucularından Abdullah Tivnikli de yönetim kurulunda yer aldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da uzun süre aynı pastadan pay aldıktan sonra yerini Cumhurbaşkanı Danışmanı Sefer Turan’a bıraktı. Gerisi malum, büyük bir enkaz.Aslında liste çok uzun ama biz sadece Fahrettin Altun ve eşinden dolayı gündeme gelen Borsa İstanbul ve Türk Hava Yolları’na yakından bakalım.
Borsa İstanbul, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın paf takımı gibi, yönetimde çok sayıda saraylı var. YK Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan aynı zamanda Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi. Hazine Bakanı Damat Berat Albayrak’ın ‘yardımsever’ tez hocası. Erdoğan’ın Sarayındaki en etkili isimlerden biri olarak biliniyor.
Metin Kıratlı, daha önce Genel Sekreter Yardımcısıydı, şu anda Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı koltuğunda oturuyor. Aslen yargıç ve Erdoğan’ın Adalet Bakanlığı’ndaki operasyonlarını yönetiyor.
Artık en meşhurları Fahrettin Altun lisans ve yüksek lisans eğitimini sosyoloji, doktorasını ise iletişim bilimleri alanında yapmış. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı için atanması makul ancak bırakın borsayı, genel ekonomiyle ilgili bir donanımı yok. Bu arada Erdoğan tarafından Türk-Kırgız Manas Üniversitesi mütevelli heyet başkanlığına da atanmıştı. Oradan da maaş benzeri ödemeler alıyor mu, bilmiyorum.
Listedeki en büyük facia bence Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Yunus Arıncı. En üst düzey denetleme mekanizmasının başındaki isim belki bir gün denetleyeceği kurumun yönetim kurulunda.
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyelerinin aylık ücretleri konusunda yakın tarihli bilgi bulamadım. Hatta bir kaç girişten sonra sitenin bakıma alındığı yönünde yazı ile yeni girişler engellendi. Böyle bir kurumun sitesinin kapatılarak bakıma alınması bana tuhaf geldi. En yakın tarihli bilgi olarak 2013 yılındaki kişi başı aylık net 8 bin 441,92 lirayı buldum. O yıl asgari ücret net 773 lira imiş, oranlayacak olursak yaklaşık 10 katı. Tahminen bugün Borsa İstanbul yönetim kurulu üyeleri 20 bin liradan fazla alıyor diyebiliriz.
THY FARKLI MI?
Gelelim Fatmanur Altun’un çalıştığı THY’ye; başmüfettişken verimsizlik gerekçesiyle işten uzaklaştırılan, açtığı davayı kazanan ve 28 Haziran’daki genel kurula hissedar sıfatıyla katılan Bilal Yıldız’ın hesabına göre aylık net 20 bin 393 TL kazanıyorlar.
Bayan Altun, kendini savunurken “Devlette “dolgun ücret” karşılığı çalıştığı iddia edilen kabiliyetli bireylerin, burjuvazinin yönettiği ulus ötesi şirketler gibi yapılarda aynı hizmetin karşı lığında onlarca kat fazla gelir temin edebilecekken devlet hizmetine talip olarak büyük fedakarlık gösterdikleri kasıtlı olarak halkın gözünden kaçırılmaktadır.” diyor. Bu nobran tavrıyla yediği kuzudan dişinin tırnağının kirasını isteyen kurttan farkı yok. Duyan da asgari ücretle çalışıyor zannedecek.
Aynı zamanda Marmara Üniversitesinde öğretim üyeliği yapan Fatmanur Altun da eşi gibi sosyoloji alanında çalışmış. Ekonomi ayrı bir alan, havacılık ise ekstra ihtisas isteyen bir sektör. Kabiliyetlerinin ne olduğu konusunda fikrimiz yok ama şu kadarını söyleyebiliriz: bu özgeçmişle hiçbir havayolu şirketinin yönetim kurulunda yer bulamaz. Denemesi bedava kocasının kartvizitini eklemeden herhangi birine aynı konum için başvursun; kabul alırsa aylık maaşı 100 bin olsun diye imza toplayalım. Aslında ona en iyi cevabı 1400 sene önceden Hz. Peygamber veriyor. Getirdiği şeyleri ‘bunlar vergi, bunlar da bana verdikleri hediye’ diye ayıran vergi tahsildarına sormuştu: Sen bu görevle gitmeseydin bu hediyeleri verirler miydi?
Fatmanur Altun da THY’de yalnız değil. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı ve Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi Arda Ermut gibi isimler kendisine eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liyakatsız ama sadakatli isimleri bütün akçalı yerlere yerleştirmesinin tek sebebi yandaş kayırmacılığı değil. Kurumlardaki yolsuzluk ve usulsüzlükleri icra etmenin ve örtmenin bir yolu aynı zamanda. Hukuksuz talimatlara direnmeyecek isimler seçiliyor.
Türk Telekom da böyle batmadı mı?