Türkücü bir fırıldak var, hepiniz tanırsınız. Hani şu Akmalları “hacıladığı Dombra” ile coşturup aynı zamanda belediyelerden milyonları cukkalayan ve mecliste horlarken kameralara yakalanan vekil “Mışıldak”.
İşte bu bizim ”Uğur”suz türkücü geçenlerde katıldığı bir programda “Yüzüne bakınca cenneti gördüğüm insanlar var, onlardan söz aldım bu dünyadayken. Ya Rabbi, bu kul Sırat’tan geçmeyecekse ben de geçmeyeceğim, diye benim için naz yapacaklar orada. Allah da senin hatrına o da geçsin diyecek.” demiş.
Anlayacağınız bizim Uğursuz Fırıldak şimdiden cenneti garantilemiş. O yüzdenmiş bu kadar hırsızlık, kul hakkına girme, el aleme sövüp sayma… Ne de olsa cennet garanti, seni tutabilene aşk olsun artık… İstediğin haltı ye, serbestsin, sıkıntı yok yani…
Benim merak ettiğim ise bu iş için kimi kafaladığı… Eskiden paraya sıkışan bazı papalar cennetten arazi satarlarmış ya, inşallah birileri de bizim Fırıldağı bu sayede kazıklamamıştır. Ne de olsa “kupon” araziler Reis’ten soruluyor ya, yani o bakımdan…
Aslına bakarsanız araya kimi soktuğu da pek önemli değil ama Cennete gideceğim derken “Esfel-i Safilin”e uğrayıp oradan da “Gayya”ya yuvarlanırsa işte o zaman yandı gülüm keten helva…
Bizim bu Fırıldak, sanat hayatına başladığında düğün salonlarında “ülkücü” türküler söylerken bu işte para ve parlak bir gelecek olmadığını anlayınca birden strateji değiştirdi. Zırt pırt yapılan seçimlerde “seçim şarkısı” yapmak daha fazla para kazandırıyor hem de tanınırlığını artırıyordu.
Bir zamanlar ülkücü pozlar takınıp hatta Hocaefendiyle resimler çektirmekten sakınmayan bu fırıldak, CHP’ye seçim şarkısı yaparak “omurgasızlık”ta level atlarken bu sayede istediği üne de kavuşmuş oluyordu.
“Sevdamızın adı berrAK, sonu toprAK, dönen alçAK olsun.” diye bangır bangır türkü söylerken kendisi bile belki bu kadar döneceğini ve en sonunda da Reis’in yanına kapağı atacağını bilmiyordu.
Müziğini çalıp, sözlerini değiştirip, Reis’e seçim kazandırma adına düzenlediği “Dombra”nın izinsiz alınıp kullanıldığı, eserin sahibi tarafından şikayet edilince “Parası neyse veririz.” deyip pişkinlikte de Reis’e ne kadar yaraşır biri olduğunu ispatlamıştı.
Elbette bu başarıları ödülsüz kalmadı. Damadını, doktorunu, şoförünü velhasıl işe yaramaz ne kadar adamı varsa hepsini milletvekili yapan Reis, bizim türkücüyü de unutmadı. “Buraya yan gelip yatmaya değil hizmet etmeye geldik.” deyip milletvekili yapılan bizim Işıldak, daha katıldığı üçüncü oturumda horul horul sırada uyuyup kameralara yakalanınca “Vatanseverin uykusu hainin uyanıklığından evladır.” diyecek kadar da işi kapmıştı.
Ne yazık ki milletvekilliği ancak 5 ay sürüp yapılan yeni seçimlerde aday gösterilmeyince de boşlukta kalmış olacak ki şimdi de Sırat’tan başkasının HGS’si ile geçmeye çalışıyor.
Zamanında Konya Meram Belediyesinden Ramazanda yaptığı program için 1 milyon 200 bin TL gibi paralar kazanırken şimdi büyük belediyeler elden çıkıp havuz kurumaya başlayınca onu da anlaşılan bir düşünce sarmış.
Dünyaya küsüp “hakikatı idrak” etme yolunda yüzünü artık ukbaya çeviren fırıldak, bence yine de dikkatli olsun. Firavun bozuntusu Reislerle, Bakaracı münafıklarla, akraba kayırmacısı asalaklarla, tacizci sapıklar ve bilumum şerefsizlerle Sırat’tan geçmeye kalkıp bir de onlardan himmet beklerse işi biraz yaş gibi…
Bir de insan neye dua edip neye bel bağladığına dikkat etmeli. Ne diyor Rabbimiz İsra 11’de: “İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder. İnsan çok acelecidir.”
Bence bu kadar acele etme, biraz daha o “cennetliklerle” birlikte zaman geçir de ne mal olduklarını iyice idrak et, Sırat’tan beni geçirirler derken bir de bakmışsın seni yuvarlayıvermişler, aman diyeyim sakata gelme…
yilmazhepcakar@gmail.com