Kasıla kasıla Amerika’ya gidip orada başkanla ancak telefonda görüşebilen, bir de sağa sola ayıp olmasın diye yalvar yakar başkanla sadece resim çektiren Reis’in “iletişim”den sorumlu adamı Amerikalılara bir tweet atıp bir de video paylaşmış.
Bu rezil videoya göre “Hizmet hareketi mensupları Amerikalı vergi mükelleflerinin paralarını zimmete geçirip yolsuzluk yapıyorlar.”mış. Eyalet eyalet Amerika’daki hizmet hareketinin açtığı okul sayılarının gösterildiği videonun sonunda da boru yutmuş gibi bir sesle “Dikkat, her yerdeler!” deyip Amerikalıları uyarıyor bizim Hırsız’ın ahlaksız adamı.
Açıkçası Amerika’daki arkadaşlara biraz gönül koydum. Bazı eyaletlerde sadece 1 okul görünce üzülmedim değil. Toplamda 200’den fazla okul görünmesine rağmen sizlere yakışan elbette daha fazlası olmalı. Siz okul, üniversite açtıkça kuduran bu ağzı salyalı kelb-ül ahmaklar da bırakın kendi aralarında “ürüyüp” dursunlar. Allah’ın izniyle kervan yürümeye devam ediyor.
Hele bir de insanlık tarihinin en büyük hırsızı ve ahlaksızı sizi yolsuzlukla itham ediyorsa dönüp suratlarına tükürmek bile israf sayılır. Bu tweetleri atan zurnaya gelince kısa zaman önce onu karısıyla aldığı çifte maaşlarla tanımıştık. Fahrettin Altun denen bu herif-i naşerif aslında bir sosyolog. Bana kalsa bu heriften bir “log” olmaz ama hasbelkader bir yerlere gelmiş.
Daha geçenlerde hapse attıkları yüzlerce gazeteci yetmezmiş gibi dışarıda kalanları da fişleyen SETA adlı saray soytarısı bir araştırma kurumunun genel koordinatörlüğünü yapan Fahrettin’in şaka gibi ama bir de Türkiye’de Basın Özgürlüğü diye bir kitabı bile mevcut. Bizim Fahrettin sosyolog olmasına rağmen aynı zamanda “para”dan da o kadar iyi anlıyor ki bu yüzden “Borsa İstanbul”un yönetim kurulu üyesi de yapılmış. Anlayacağınız ballı kaymaklı (bildiğimiz kadarıyla şimdilik) çift maaş sahibi.
Bu zatın yine bir sosyolog olan karısı Fatmanur Altun ise bizim yetersiz bakiye Bilal Oğlan’ın yıllarca belediyeleri sövüşlediği vakfı TÜRGEV’İN başkanı. Kadın o kadar kabiliyetli ki sosyolog olmasına rağmen THY yönetim kurulu üyesi de yapılmış. Artık havacılığın sosyolojisinde uzmanlaşmış demek ki koca Türkiye’de adam kalmamış gibi bu ablayı o makama layık görmüşler.
Aynı abla zamanında AKP’li İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür AŞ.’de de yıllarca çalışıp (?) eve ekstra yaptığı işlerle ekmek götürmüş. Üstelik tüm bu ağır vazifeleri yaparken de 4 çocuk büyütmeyi de ihmal etmemiş.
Karı koca böyle sağdan soldan çifte maaşlar alıp bu da basına yansıyınca utanacaklarına tutup “Topunuz gelin ulan!” deyip meydan okumuş, bir de Fatmanur Abla “Eğer devlet yerine özel sektörde bu birikimimizle çalışsaydık 10 kat fazla maaş alırdık. Bizim yaptığımız aslında devlette çalışarak büyük bir fedakarlıktır.” demişti.
Elbette bunları yazıp çizenleri de terörist olmakla suçlamayı da ihmal etmemişlerdi. Keşke bu değerli aile fertleri bu kadar fedakarlık yeter deyip de özel sektöre geçip devletin kanını vampir gibi emcüklemekten vazgeçseler ve olmayan ahlak ve şerefleriyle yaşamaya devam etselerdi.
Sizin anlayacağınız hırsızın hası hayatında harama el uzatmamış namuslu insanları hırsızlıkla suçlarken yolsuzluğun dibine vurmuş saray soytarıları da alınteriyle kazanıp helal parayla okul yaptıranları gözüne kestirmiş. Yazının başına dönecek olursak “Evet, her yerdeyiz. Zulmün, adaletsizliğin, hırsızlığın, yolsuzluğun, ahlaksızlığın yapıldığı her yerde bunları yapanların tam karşısında Hakk’ın ve hukukun yanındayız. Gayzınızdan kudurup çatlasanız da her türlü pisliğinizi açığa çıkarmaya devam edeceğiz.”
Tepetaklak yıkılıp gayyaya yuvarlanırken necis paçalarına yapıştığınız o ahlaksız Reis’iniz kendini kurtarmak için size tekmeyi bastığında hakikatı anlayacaksınız ama artık çok geç olacak, bekleyip görün çünkü biz de bekliyoruz. yilmazhepcakar@gmail.com