Dünyadaki hızlı değişimle birlikte her alanda liderlik yaklaşımlarının da tartışıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Hizmetkar liderlik modeli, bilinen liderlik yaklaşımlarının artık ihtiyacı karşılamadığı bir dönemde Batı dünyası tarafından anlaşılmış bir model olmakla birlikte İslami kaynaklarda yüzyıllardan beri ifade edilen ve hizmet hareketi içinde Fethullah Gülen Hoca Efendi tarafından prensipleri ortaya konan hadimlik modelinin benzeridir.
Batı dünyasında liderlik modelleri üstünde yapılan tartışmaların tarihi, Sokrates ve talebesi Platon’a kadar uzar. Sokrates, liderliği daha çok erdemli kişilerin sahip olduğu bir yetenek olarak tarif ederken, Platon ideal bir devletin nasıl olması gerektiğini anlattığı meşhur eserinde liderliğin doğuştan gelen bir yetenek olduğunu ve çocukluk döneminden itibaren keşfedilerek özel ele alınması gerektiğini söyler. Gerçek manada liderlik modelleri üstünde yazıların yazılması ve araştırmaların yapılması ise 18.yy’ın ikinci yarısı ile birlikte başlar. Daha çok askeri ve siyasi liderlerin öne çıkan özellikleri bu araştırmalara konu olur; toplumların kurtarıcısı, öncüsü ve kahramanı olan şahıslar lider modelleri olarak benimsenir. 1841’de yazılan ‘Kahramanlar Üzerine’ isimli kitabında Thomas Carlyle insanlık tarihinin kahramanlar tarihi olduğunu söyler. Aynı dönemlerde yazılan ve kahraman olarak tanınan kişilerin incelendiği Ralph Waldo Emerson’un ‘Örnek Adam’ ve Francis Galton’un ‘Kalıtsal Deha’ isimli eserleri de benzer örnekler olarak verilebilir.
20. YÜZYILDA 350’DEN FAZLA LİDER TANIMI VAR
20. yüzyıl liderlik alanında 5000’den fazla çalışmanın yapıldığı ve lider modellerinin şekillendiği dönem olmuştur. Farklı özelliklerinin değerlendirilmesiyle 350’den fazla lider tanımı ortaya çıkmıştır. Günümüzde liderlik yaklaşımları yönetim bilimlerinin stratejik öneme sahip bir dalı olarak kabul edilmiştir ve değişen şartlara, toplumun ihtiyaç ve beklentilerine göre kendisini yenilemektedir. Sivil toplum kuruluşları ayakta kalabilmek ve hayatını devam ettirebilmek için değişime ayak uydurmuş ve yeni liderlik modelleri ortaya çıkarabilmişlerdir.
Batı dünyasının hizmetkar liderlik modelini keşfetmesi, insanın duygularıyla, ihtiyaçlarıyla ve beklentileriyle ele alınmadığında, toplulukların birlikteliklerini devam ettirmesinin mümkün olmadığını, anladığında olmuştur. Hizmetkar lider ifadesini ilk defa kullanan Robert Greenleaf (1904-1990), Herman Hesse’nin ünlü romanı “Doğu Yolculuğu”nu okuduktan sonra kişinin aynı zamanda hem hizmetkar hem de lider olabileceği fikrine vardığını belirtir. Romanda ismi geçen Leo isimli şahıs, birlikte yolculuk yaptığı toplulukta bir hizmetkardır. O ayrıldıktan sonra topluluk dağılır ve yolculuk son bulur. Aradan bir yıl geçtikten sonra aralarından biri O’nu bulduğunda hizmetçi olarak tanıdıkları şahsın aynı zamanda önemli bir lider olduğunu anlar. Okuduğu romandan esinlenen Greenleaf ‘Lider bir hizmetkardır.‘ diyerek liderlik anlayışlarına yeni bir boyut kazandırır.
Günümüzde üstünde birçok araştırmanın yapıldığı ve öneminin sürekli arttığının vurgulandığı hizmetkar liderlik anlayışında hiçbir zorlama ve otorite kullanımı olmadan gönüllere girme hedeflenir. Temel insani ve ahlaki değerler esas alınır ve insanların faydalanmasına odaklanılır. Moral ve motivasyonun artırılması, insanın kendisi ile buluşması sağlanır. Duyguların daha fazla hesaba katılması esastır. Hizmetkar lider herhangi bir çıkar gözetmez. Benden önce biz-siz diyebilen, kendisini sıfır noktasında gören ve birlikte hareket ettiği insanlar için kendisini adamış bir diğergamdır. Hiçbir zaman kendisinde bir karizma ve güç addetmez, birlikte olduğu kişiler arasında alt-üst ayırımı yapmaz, onları bir emir eri gibi görmez. Her zaman insanların ihtiyaçlarına göre hareket eder, çevresindeki insanlara değer verip saygı gösterir, onlara her zaman yeni fırsatlar tanır.
Hizmetkar lider olarak yaşayan birçok önemli şahsiyetin hayatı hakkında araştırmalar yapılmaktadır. Yakın tarihte ortaya çıkan Mandela, Gandhi ve Martin Luther King gibi liderlerin hayatları birçok yazıda ele alınmış, sinemalara konu olmuştur. Mandela’nın bir anlamda ırkçılığın en şiddetli yaşandığı ülkelerden biri olan Güney Afrika’da beyaz ve siyah insanlar arasındaki uçurumu kapatmak için ortaya koyduğu hizmetkar liderlik örneğini konu olan Morgan Freeman’ın başrol oynadığı İnvictus filmi izlenebilir.
Hizmetkar liderlerin öne çıkan en önemli özelliklerinden biri insanlara verdiği inanç ve güven hissidir. Onların kendi çıkarlarından fedakarlık yapacağına herkes inanır. İnsanlar yaşadığı zorlukların dikkate alınacağını ve kendi durumlarından haberdar olunacağını bilirler. Fikirlerinin dinleneceğine, düşüncelerini her zaman ve her ortamda rahatlıkla söyleyebileceklerine dair şüpheleri yoktur. Başlarındaki liderlerinin gelecekle ilgili tahminlerine güvenir ve getireceği sonucu hesapladığına inanırlar. Her türlü olumlu değişim için gayret gösterildiğine,bireylerin gelişimi ve daha iyiye gitmesi için kendisini adadığına inanırlar.İnsanlar hizmetkar liderlerin isteklerini zorunda oldukları için değil, istedikleri için yerine getirirler ve birlikte olduğu kişiler arasında çok güçlü bir birlik duygusu hissederler.
PEYGAMBER EFENDİMİZ, LİDERLİK VE KUŞATICI ENGİNLİK
Batı dünyasının yüzyıllar sonra keşfettiği hizmetkar liderlik modeli Peygamber Efendimiz’in hayatı seniyyelerinde bizzat yaşayarak ortaya koyduğu ve asırlar boyunca İslam tarihinde birçok değerli esere serlevha olmuş mübarek beyanlarıyla tarif ettiği hadimlik modelidir. “Hadim” Arapça bir kelime olup hizmet eden manasına gelir. Allah Resulü ‘Bir kavmin efendisi ona hizmet edendir.’buyurur. Başka bir hadis-i şerifte ise ‘Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır.
HİZMETKAR LİDER ÇIKAR GÖZETMEZ
Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz.’ ifadeleriyle liderde olması gereken sorumluluk anlayışını tarif eder. ‘Yöneticilerin en hayırlısı sizlerin sevgisine mazhar olanlar ve sizleri sevenlerdir. Siz onlara hayır duada bulunursunuz, onlar da size. Yöneticilerin en kötüsü ise sizin kin ve nefret ettikleriniz ve sizden nefret edenlerdir. Siz onlara lanet edersiniz, onlar da size.’ ‘Ümmetimden Müslümanları idare etmeyi üzerine alan bir kimse kendisi ve ailesini koruyup gözettiği gibi raiyetini koruyup gözetmedikçe Cennetin kokusunu bile alamaz. ‘ hadis-i şerifleri de yukarda saydığımız gönüllere hitap etme ve adanmışlık özelliklerini nazara verir. Benzer şekilde birçok hadis-i şerif ve Efendimizin hayatından tablolar örnek verilebilir ki bunlarda Batı dünyasının bugün geldiği noktanın çok daha ötesinde kuşatıcı ve engin bir yaklaşım bulabiliriz.
Not: Bu konuya önümüzdeki yazımızda devam edeceğiz. hamzatoygar@outlook.com