HDP, bir süredir ‘çocuklarımız dağa götürüldü’ diyerek parti binası önünde oturma eylemi yapan ailelerin iddialarına ilişkin açıklama yaptı.
Belediyelerine kayyım atanan HDP, son günlerde Diyarbakır il binasının önünde bazı ailelerin yaptığı oturma eylemleri ile de gündemde. Bina önünde oturma eylemi yapan aileler çocuklarının kaybolduğunu ve dağa götürüldüğünü iddia ederek, HDP’yi suçluyor. HDP Diyarbakır İl Binası önüne giden aileler, önce emniyete gittiklerini, oradan buraya geldiklerini ifade ediyor. Eylem yapanlar zaman zaman HDP il binasının camlarını da kırıyor.
‘AMAÇ HDP’NİN İTİBARINI ZEDELEMEK’
HDP Diyarbakır İl Örgütü, il binası önünde yapılan oturma eylemleri, kendilerine yönelik suçlamalar ve il binalarına yönelik saldırılarla ilgili açıklama yaptı. Basın açıklamasını okuyan HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyat Ceylan, yaşananların 3 büyükşehir belediyelerine kayyım atamaları ile yakından ilişkili olduğunu söyledi. Kayyım atamalarına karşı her yerden ve toplumun her kesiminden itirazlar yükselmeye başladığını belirten Ceylan, “AKP-MHP iktidarı, HDP etrafında büyüyen demokratik direnişin meşruiyetini baltalamaya yönelik yeni oyunlar sergilemeye başlamıştır. Çocukları kaybolan veya eve gelmeyen aileleri partimize yönlendirerek, partimizin önünde oturma eylemleri gerçekleştirmelerini sağlayarak, partimizin Türkiye kamuoyunda itibarını zedelemeye yönelik bir siyasi oyun başlatmıştır” dedi.
‘İL BİNAMIZ 24 SAAT POLİS GÖZETİMİNDE’
HDP Diyarbakır il binasının 24 saat polis kameraları, TOMA’ları ve zırhlı araçları ile gözetim altında tutulduğunu belirten Ceylan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Emniyet güçleri bunu bildiği halde eğer müdahale etmemişlerse bu bir suçtur. Ayrıca bu aile yönlendirmelerinin kayyımdan sonrasına denk gelmesi, bunun açıkça bir yönlendirme olduğunu göstermektedir. Yine önceki günlerde bu suçlama ile partimizin önüne gönderilen ailenin çocuğunun emniyette çıktığı, yine başka bir parti binamıza yönlendirilen bir ailemize emniyet tarafından çocuklarının Suriye’ye gönderildiğine dair bilgi verilmiş, ailenin basına verdiği bilgide de emniyetin partimiz binasına yönlendirdiğine dair açıklaması söz konusu olmuştur. Ayrıca ısmarlama kameraların önünde ve emniyet güçlerinin gözleri önünde partimizin camları kırılmış ve kırdırılmış ancak bu saldırının bir suç olmasına rağmen emniyet güçleri müdahale etmeyip, bu suça ortak olmuşlardır.
‘HDP’Yİ KRİMİNALİZE ETMEK İSTİYORLAR’
Israrla şunu söylüyoruz bu iftiralar, bu yalanların tek bir hedefi vardır. Kayyıma karşı yaratılan ve Türkiye halklarına mal olan direniş ve meşruiyetimize gölge düşürmek ve partimiz HDP’yi kriminalize etmektir. Bize bu komployu, bu iftiraları kimlerin yaptığını biliyor, bunlarla ilgili hukuki mücadelemizi başlatacağımızı söylüyoruz, yalanların ve iftiraların gücü ne direniş meşruiyetimize gölge düşürebilir nede partimiz HDP’yi kriminalize etmeyi başarabilir. Herkes çok iyi biliyor ki, partimiz HDP, demokratik siyasetin merkezidir. HDP her zaman ve her koşulda barışçıl politikaları savunmuştur. Ölüme karşı hep yaşamı savunan HDP, savaş ve çatışma politikalarının karşısında durmuştur. Bu siyasetimizden asla taviz vermedik, bundan sonrada taviz vermeyeceğiz.”