Avrupa İnsan Halkları Mahkemesi (AİHM), Ukrayna’da 2014’de çıkarılan Hükümet Temizlik Kanunu ile kamu görevinden ihracı sözleşmeye aykırı bularak, hak ihlali kararı verdi. Karar, Türkiye’de kanun hükmünde kararname (KHK) ile ihraç edilenler açısından emsal teşkil ediyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 5’inci Dairesi, Ukrayna’dan müracaat edenlerin adil yargılanma ve özel hayatın gizliliği haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Kararda, “Yasanın sonuçları çok ağır olduğundan; başvurucuların devletin demokratik ilkelerine aykırı hareket ettiklerine veya yolsuzluğa karıştıklarına ilişkin ikna edici somut deliller olması gerekir.” denildi.
HÜKÜMET “TEMİZLİK KANUNU” ÇIKARMIŞTI
Ukrayna’da başkan Viktor Yanukovych’in 2014 yılındaki EuroMaidan protestolarının ardından görevinden ayrılmasından sonra yeni gelen hükümet değişik kategorilerde memurların görevden ihraçları için bir “temizlik kanunu” çıkardı.
Kanun, Ukrayna’da Yanukovych’nin başkanlık yaptığı 2010-2014 arasında bazı kamu görevi makamlarında en az bir yıl (yargı, emniyet, istihbarat vs.) görev yapan ve onun görevi kötüye kullanmasına yardım eden kamu görevlilerinin ve Komünist Parti içerisinde önemli görevlerde bulunan kişilerin devlet organlarından ihraç edilmesini öngörüyordu.
10 YIL BOYUNCA KAMU GÖREVİNDEN MEN EDİLDİ
Kanun kapsamında ihraç edilen kamu görevlilerinin isimleri de herkesin ulaşabileceği platformlarda ilan edildi. İhraç edilenler 5 veya 10 yıllık sürelerle kamu görevinden yasaklandı.
Ukrayna’daki temizlik kanunu ile beş kamu görevlisi ihraç edilerek 10 yıl sure ile kamu görevlerinden yasaklandı. İç hukuktan sonuç alamayan beş eski kamu görevlisi AİHM’e dava açtı. AİHM, 5. Dairesi, Polyakh ve Diğerleri v. Ukrayna başvurusunda hak ihlali kararı verdi.
KİŞİSELLEŞTİRME YAPILMADI
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) temizlik kanununun daha önce Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde çıkarılan “temizlik kanunları” gibi yalnızca totaliter rejimlerdeki güvenlik personelini değil tüm meşru demokratik kurumlardaki kamu görevlilerini hedef aldığını tespit etti.
Kararda, yasanın herhangi bir kişiselleştirme yapılmadan Yanukovych döneminde yapılan tüm yanlış uygulamalardan başvurucuların da içinde olduğu memurların kolektif olarak sorumlu tutulduğunu vurgulandı.
DAHA BASİT TEDBİRLER ALINABİLİRDİ
AİHM, temizlik kanunlarının cezalandırma ve intikam amacı güdemeyeceğine dikkat çekerek; aynı amacın, sadece suça karışan kişilerin ihracı veya bu kişilerin daha az önemli bir göreve atanması gibi daha basit tedbirlerle sağlanabileceğini belirtti.
Ukrayna’da yeni gelen yönetimin, Yanukovych döneminde görev alan memurlar ile ilgili tasarrufta bulunmak istemesinin meşru olduğu, ancak bu meşru amacın yeni hükümet tarafından aşıldığı ifade edildi.
Kararda, “Yasanın, güdülen amaçla uyumlu olduğundan bahsedilemeyecektir. Zira yasanın yürürlüğe girmesi için imza atan Cumhurbaşkanının da 9 ay önceki yönetim döneminde görev aldığı düşünüldüğünde yasanın amaca uygun olarak yürütüldüğüne ilişkin kamu güvenini sağlamak zorlaşacaktır.” denildi.
Kararda, yasanın temel kriteri olan 2010-2014 yılları arasında en az 1 yıl süreyle görev yapmış olma şartının da nasıl belirlendiği ve neden 1991-2010 yılları arasının dışlandığının anlaşılamadığı vurgulandı.
OLAĞANÜSTÜLÜĞÜN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTEREN VERİ YOK
AİHM kararında şu tespitler yapıldı: “Ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü(OHAL) durum nedeniyle kişiselleştirme yapılmadan ihraç edildiği iddia edilmesine rağmen ve bu olağanüstü durumun devam ettiğine ilişkin bir veri olmamasına rağmen 10 yıl süreyle kamu görevinden yasaklar getirilmesi uygun olmamıştır.”
DEVLETİN GÜVENLİĞİNE AYKIRI EYLEMLERİ TESPİT EDİLEMEDİĞİ GİBİ…
Yasanın sonuçları çok ağır olduğundan; başvurucuların devletin demokratik ilkelerine aykırı hareket ettiklerine veya yolsuzluğa karıştıklarına ilişkin ikna edici somut deliller olması gerekir. Ancak başvurucuların bizzat kendilerinin devletin güvenliğine, demokratik yönetime, hukuk devletine veya insan haklarına aykırı bir eylemleri tespit edilemediği gibi hiçbirinin Yanukovych’in yaptığı iddia edilen yanlışlara bizzat katıldıkları da tespit edilememiştir.”
HAK İHLALİ
AİHM’nin kararında, Ukrayna hükümetinin başvurucular daha bu kararlara karşı yasal haklarını kullanamadan isimlerinin kamuoyuna açıkladığı, karara karşı yaptıkları başvuruların ise 4,5 yıl sürdüğü, bu sürede 10 yıllık çalışma yasağının yarısının tamamlandığı vurgulandı.
Tüm bu nedenlerle başvurucuların ihraçlarının demokratik bir toplumda gerekli olmadığı, adil yargılanma hakkı ile özel hayata saygı haklarının ihlal edildiği belirtildi. Ukrayna’nın başvuruculara 5 bin euro manevi tazminat ödemesine hükmedildi.