Senato, ateşkes anlaşması doğrultusunda yaptırım kararını yeniden gözden geçirecek miydi? Yoksa tasarının arkasında durup yoluna devam mı edecekti?
ABD Senatosu’nun Türkiye’ye yakın tarihin en büyük yaptırım planını açıkladığı saatlerde, Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Pompeo da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Ankara’da Suriye operasyonunu görüşüyordu.Hemen hemen aynı saatlerde bitti iki toplantı. Türkiye’den gelen ‘ateşkes’ haberi, beş önemli senatörün ortak basın toplantısıyla duyurduğu sert yaptırım tasarısının akıbetine dair soru işaretleri oluşturdu. Beş günlüğüne de olsa silahlar susacağına göre Senato, bu gelişme doğrultusunda yaptırım kararını yeniden gözden geçirecek miydi? Yoksa tasarının arkasında durup yoluna devam mı edecekti?
SENATÖR GRAHAM: BU HENÜZ BAŞLANGIÇ
Bu soruyu tasarının başını çeken Senatör Lindsey Graham’a sorduk. Yönetime, sağladığı ateşkes için teşekkür etti önce Graham, sonra “Bu henüz başlangıç. Hep birlikte işin nasıl sonuçlanacağını takip edeceğiz” dedi. “Yaptırımlar?” dedik, “Senatör arkadaşlarımdan tasarıya imza toplamaya devam ediyorum” diye cevap verdi. Geri adım atmayacağını belli etti.
‘ÇÖZÜM GETİRMEKTEN UZAK’
Daha sonra tasarıyı hazırlayan ikinci ismin yardımcılarını aradım. Onlara ateşkes kararının bugün kamuoyuna açıkladıkları yaptırım teklifini etkileyip etkilemeyeceğini sordum. “İki senatör kendi arasında görüştü” dedi Chris Van Hollen’ın sözcüsü, “…ve yasa tasarısıyla ilgili çalışmalarına tam gaz devam etme kararı aldılar”.
Zaten kısa bir süre sonra Van Hollen bizzat kendisi de hazırladıkları yasa tasarısıyla ilgili bir değişiklik olmayacağını, Beyaz Saray ve Ankara arasındaki anlaşmanın soruna çözüm getirmekten çok uzak olduğunu yazdı.Peki senatörlerin ateşkese rağmen vazgeçmediği bu yaptırım tasarısında neler var?
TASARIDA ERDOĞAN’IN MAL VARLIĞI VAR
Tasarı Erdoğan’ın bizzat kendi mal varlığını hedef alıyor öncelikle. ABD yönetiminden Erdoğan ve ailesinin tüm varlıklarının 60 gün içinde listelemesi ve Senato’ya sunmasını talep ediliyor. Üst düzey Türk yetkililerin ülkeye girişi yasaklanıyor. TSK’ya silah ve malzeme satışının durdurulması, bu yasağa uymayanların kişi ya da kurumların, ülkesi fark etmeksizin yaptırım kapsamına alınması isteniyor.Bunlar zaten Graham ve Van Hollen tarafından geçen hafta duyurulan taslak metinde vardı. Tasarının bugün Kongre’de düzenlenen basın toplantısında açıklanan son halinde ise daha önce bahsedilmeyen ek yaptırımlar vardı.Bir son dakika değişikliğiyle Halkbank da eklenmişti yaptırımlar arasına. Tasarının son halinde Halkbank’ın yanı sıra TSK’nın Suriye’ye düzenlediği ‘Barış Pınarı Harekatı’yla ilgili herhangi bir işleme aracılık eden tüm finans kurumlarına da yaptırım uygulanması teklif ediliyor.
30 GÜN İÇİNDE İNCİRLİK’E ALTERNATİF ÜS
Benzer şekilde tasarıya sonradan eklenen bir diğer madde de İncirlik. Senatörler, ABD yönetiminden 30 gün içinde İncirlik’e alternatif olabilecek yeni üslerin araştırılmasını ve kendilerine raporlanmasını istiyor. Doğrudan İncirlik’i boşaltmayı ya da başka bir ülkeye taşımayı şart koşmasa da Senato’nun tasarıya bu maddeyi eklemekle verdiği mesaj önemli.Tasarıyla Türkiye’den devlet tahvili alımı da yasaklar dahilinde.Taslak metninde yapılan bir diğer değişiklik de Amerika’nın Düşmanlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücade Yasası (CAATSA) nedeniyle uygulanacak yaptırımlar için belirlenen sürede. İlk metinde ABD yönetimine Rusya’dan aldığı S-400 füzeleri nedeniyle Türkiye’ye CAATSA yaptırımlarını uygulaması için 180 gün süre verilmesi tasarlanırken, yasa teklifinin son halinde bu süre 30 güne indirildi. Tasarının yasalaşması halinde Beyaz Saray, CAATSA kapsamında belirlenen 12 yaptırım seçeneğinden tercih ettiği beşini bir ay içinde Türkiye’ye uygulamak zorunda kalacak.
SAAT BAŞI FARKLI HABER
Bunlar Senato’ya bugün sunulan tasarısıyla talep edilen yaptırımlar. Teklife kaç senatör destek verir, komiteden ve Senato’dan hangi hızla geçer, Temsilciler Meclisi’ne aktarıldığında orada süreç nasıl işler bilmiyoruz. Türk-Amerikan ilişkilerinin birkaç saat içinde bile bir uçtan diğer uca savrulabildiği bugünlerde bunu kestirmek de oldukça zor.Neticede, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin tecrübeli üyesi Chris Van Hollen’ın bugünkü basın toplantısında sarfettiği şu sözlerin Washington’ında yaşıyoruz: “Beyaz Saray’dan saat başı farklı bir haber geliyor. Neler olup bittiğini inanın ben bile bilmiyorum”
Bu söz son iki haftanın özeti aslında. Ya da son birkaç yılın…