AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin milli güvenliğine tehdit olarak gördüğü kişileri yurt dışında öldürme hakkı olduğunu söyledi ve “yakında müjdeler alacaksınız” dedi.
ŞİD Lideri Bağdadi’nin Suriye’de öldürülmesinin yankıları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devam ediyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında geniş bir bölümü bu konuya ayırdı.Amerika’nın şu an Türkiye ile birlikte Suriye’de savaşan bazı grupları terörist olarak görmesine tepki gösteren Erdoğan, “Bunlar ölümü korkutan, ölümü öldüren mücahitler.” dedikten sonra çok tartışılacak bir açıklama yaptı.
Bağdadi’nin ABD güçleri tarafından öldürülmesini ima eden Erdoğan, “Bazı ülkeler milli güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir. Buna ellerini sıktıkları, övgüler dizdikleri teröristler de dahildir. İnşallah yakında bu konuda milletimize müjdelerimiz olacaktır. ” dedi.
MUHALİFLERİ TERÖRİST OLARAK NİTELİYOR
Erdoğan, kendine muhalif olan kişi ve grupları terörist olarak niteleyen bir lider. Grup toplantısındaki sözleri Erdoğan’ın yurt dışındaki muhaliflerini hedef alabileceği şeklinde yorumlandı. Bunların başında Hizmet Hareketi ve Kürtler geliyor.
Hizmet Hareketi’ne karşı açıkça “terörist” diyen Erdoğan bunu devlet kayıtlarına da geçirmiş durumda. Aynı şekilde Kürt hareketinin büyük kısmı ve HDP de Erdoğan tarafından terörist olarak suçlanıyor. Yine Suriye’deki Kürtler de terörist ithamıyla karşı karşıya.
AVRUPA’DA SUİKAST HAZIRLIĞI GÜNDEME GELMİŞTİ
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan 2018 yılının başında, Avrupa’daki muhalifleri öldürmek için bir suikast timi kurulduğunu açıklamıştı.
Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Paylan şöyle konuşmuştu: “Geçen hafta sonu pek çok kaynaktan doğrulattığım, başta Almanya olmak üzere Avrupa’da yaşayan Türkiyeli vatandaşlarımıza dönük suikast veya suikastlar zinciriyle ilgili bir girişimde bulunulmak üzere olunduğuna dair istihbarat aldım.
Özellikle AKP’nin son dönemdeki baskıcı uygulamalarından dolayı binlerce akademisyen, gazeteci, siyasetçi, kanaat önderi Avrupa’da yaşamak durumunda bırakıldı. Bu gazeteciler, akademisyenler hükümet, cumhurbaşkanı ve medya tarafından ‘vatan haini’ olarak yaftalandılar. Bu çeşit söylemler ve siyasetin yarattığı bu iklimler maalesef belirli odakları harekete geçirir.
Türkiye merkezli bir yapı, bu suikastların işlenmesi için belirli suikastçıları harekete geçirmiş durumdadır. Bu istihbarat başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa devleti tarafından ciddiye alınmış, istihbarat örgütleri harekete geçmiş ve belirli kişilerle, gruplar korumaya alınmış durumdadır. Bu istihbaratı aldıktan hemen sonra hükümetin yetkili kişileriyle de iletişime geçtim. Bununla ilgili sorumluluklarını hatırlatarak, harekete geçmelerini talep ettim…
3 suikastçının devrede olduğuna ilişkin ham bir bilgi var. Bizim meselemiz o 3 tetikçi değil, o 3 tetikçiye ‘öldür’ diyenlerin durmasını istiyoruz.”