KHK görevlerinden ihraç edilen mağdurlar 5 ve 6 Ekim’de Ankara’da büyük buluşmaya hazırlanıyor. KHK’lılar Büyük Buluşmasının önde gelen isimleri Kronos’a konuştu.
15 Temmuz ‘darbe’ girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) döneminde yayınlanan kanun hükmündeki kararnamelerle (KHK) görevlerinden ihraç edilen mağdurlar Ankara’da büyük buluşmaya hazırlanıyor.Seslerini duyurabilmek için 5 ve 6 Ekim’de Çankaya’da Yılmaz Güney sahnesinde saat 10.00’da bir araya gelecek KHK’lılar, sosyal medya ve Youtube üzerinden yayın yapan KHK TV’den çağrıda bulundu.KHK’lılar Büyük Buluşması, Türkiye’nin farklı illerindeki bütün KHK platformlarının katılımıyla ilk kez gerçekleştirilecek. İki gün boyunca yapılacak konuşma ve oturumlar sonunda da bir sonuç bildirgesi hazırlanacak.
Açılış konuşmasını, 672 sayılı KHK ile ihraç edilen öğretmen Münir Korkmaz’ın yapacağı programla ilgili Kronos‘a açıklamalar yapan İstanbul KHK Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve kurultayın düzenleyicilerinden emekli hakim Kemal Karanfil amaçlarını, “sayıları artan KHK platformlarının bir araya getirilmesi ve seslerinin daha gür çıkması” olarak açıkladı.
Karanfil geniş katılımlı toplantı fikriyle ilgili şunları söyledi:
“Özellikle Prof. Dr. Haluk Savaş’ın ve Adana KHK Platformunun önerisiyle herkesi davet edelim ve sorunlarımızı Türkiye ve dünya kamuoyuna duyuralım fikri ortaya çıktı. Öneri diğer illerdeki KHK platformları tarafından da ilgi gördü. Sonuçta 3-4 aylık bir gayretin ve yoğun çabanın ürünü. Geniş katılımlı toplantılarımız için Çankaya Belediyesi salon tahsis etti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan SP lideri Temel Karamolloğlu’na, Yeşil Sol Parti’den Merkez Parti’ye kadar siyaset dünyasından destek sözü verildi.”
KHK’LAR İPTAL EDİLİNCEYE KADAR…
Ankara’daki buluşmayla mağdur edilen KHK’lıların ilk kez toplu olarak hükümete ve kamuoyuna sorunlarını doğrudan kendilerinin anlatacağını belirten Kemal Karanfil sözlerine şöyle devam etti:
“Üç yıldan bu yana maruz kalınan haksızlıkların giderilmesi, bir tür sivil ölüm cezasının sonlanması için güç birliği yapmış olduk. Yasal olarak, hukuk önünde haklarımızı alamadık, bu siyasi bir dava olduğu için kamuoyu desteğini yanımıza alarak sorunlarımızı anlatacağız ve çözeceğiz.”
Misyonlarının bütün KHK’lar iptal edinceye ve hakları verilinceye kadar devam edeceğini söyleyen Karanfil, kurulacak olan KHK Meclisi ile de sivil haklar ve hukuk mücadelesinin süreceğini ifade etti. “Sadece hakların iadesi değil tamamen hukuk devleti oluncaya kadar, hukuksuzluklardan mağdur olan herkes hakkını alıncaya kadar, medeni ülkeler seviyesinde demokratik kurumlar oluşuncaya kadar çalışacağız.” diyen emekli hakim Kemal Karanfil, toplantısı sonrası yapılacaklar konusunda ise şunları söyledi:
“Kendi sorunlarımız çözülse bile bir kenara çekilmeyeceğiz. Her birimiz bir insan hakları aktivisti olmayı arzuluyor. İleride Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşlarla işbirliği yapan, sadece Türkiye’de değil, dünyanın neresinde mazlum ve hukuksuz bir durum varsa hayat felsefesi olarak mücadele etmeyi düşünen arkadaşlarımız var.”
HERKES TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİNDEN EMİN YAŞAYACAK
“Kamuoyunun bilmesi gereken husus bizim mücadelemiz sadece yüz elli bin kamu görevlisi ve ailesiyle sınırlı değil, bir nevi ülkenin hukuk devleti olup olmamasıyla ilgili. İnsan haklarına saygılı temel hak ve hürriyetlerin koruma altında olduğu, kişilerin canından malından emin bir şekilde yaşam sürmeleri için verdiğimiz mücadele bu. 80 milyon insanın huzuruna da katkıda bulunacaktır bu çabalar.”
Türkiye’nin en çalışkan, üretken ve vicdanlı insanlarının ihraç edildiğine dikkati çeken Karanfil, “Kurumlar çalışamaz hale geldi. Bu toplantı bir tür ötekileştirilen ve hukuku ihlal edilen Anadolu insanının çığlığı olacak. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana mağdur edilen herkes kendini anlatabilecek. Aramızda toplumun bütün kesimlerinden insan var fakat aramızda zorba yok, dolandırıcı yok, hırsız ve sahtekar yok. Milletin kanını emen ve tepeden bakan insanlar yok. Halk var. Dedeleri Çanakkale’de omuz omuza savaşan insanların torunları var.” diyor.
GERGERLİOĞLU: KORKU VE TEDİRGİNLİK VARDI, CESARET GELDİ
KHK’lıların mağduriyetlerini TBMM’ne taşıyarak her platformda öncülük eden insan hakları aktivisti ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, KHK’lıların özelliğinin en yoğun şekilde hakkı gasp edilen ama buna rağmen sesini çok duyuramayan kesim olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Son üç yılda çok çarpıcı bir uçurum var hak gasbı ve kendini duyurma açısından. Son zamanlarda artan bir gayret var. Üç yıldır da vardı ama yetersizdi, bir tedirginlik ve korku vardı. İnsanlar çok acı çekmesine rağmen bunları söylemekten bile korkuyorlardı.Yavaş yavaş bir cesaret oluşmaya başladı. Yaklaşık son bir yıldır olan sivil toplum çalışmaları sonrası on beşe yakın ilde şehir platformları oluştu her kesimden, özellikle altını çiziyorum. Sağı solu, dindarı ateisti, Alevisi-Sünnisi her kesimden KHK’lı bir araya gelerek veyahut da KHK’lı dostları bir araya gelerek bir şeyler yapılması gerektiğini söyledi. Yerel çalışmalar yaptılar, Twitter’da faaliyet gösterdiler. Hatta etkin faaliyetler göstermeye başladılar. Her faaliyetleri kendilerine olan güvenlerini artırdı. Özgüvenleri arttı insanların… Daha da önemlisi bir şeyler yapmak istediler. Sonunda ekim ayı başında büyük bir Türkiye buluşması tasarlandı. Tabi bu buluşmaya doğru gidiyoruz ama hepimiz iyi biliyoruz ki Türkiye’de KHK zulmü son hızıyla devam ediyor. İhraçlar, anlamsız ve hukuksuz gözaltılar devam ediyor. Vicdan sızlatan, üç beş kuruş birisine gidip götüren, aç ve susuz kalan kişilere yardım götürmek isteyenler bile acımasızca cezalandırılıyor. Biz böyle bir dönemde yola çıktık. Bu yola çıkanlar korkmuyor, çekinmiyor, boyun eğmenin daha büyük baskılara neden olacağını düşünüyor. Korksalardı bu alana çıkmazlardı ve kendilerini ifade edemezlerdi. Haklıyız diyoruz, güçlüyüz… Bundan dolayı kazanacağız diyoruz. Yüz binlerin sesi olmayı düşünüyoruz. Sessiz kalan büyük bir çoğunluk olduğunu biliyoruz. İhraç edildim, başıma her türlü iş geldi, ne bileyim çocuğum bile benden dolayı cezalandırıldı diyen büyük bir topluluk var. Onların sesi olmaya çalışacağız.”
KHK BULUŞMASI ÇOK ETKİLİ OLACAK
KHK Buluşması’nın çok etkili ve önemli bir buluşma olacağının altını çizen Gergerlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Meclis açıldı, siyasi gündem ısındı, tartışmalar başlayacak. Yargı Raporunun tartışmaları başlıyor. KHK’lılar önemli bir konu. Ne kadar gözden ırak tutulursa tutulsun, her ne kadar onlara af yok denilirse denilsin biz bütün varlığımızla oradayız ve büyük bir meseleyiz. Bu meselenin bir an önce çözülmesi lazım. İstediği kadar iktidar bunu görmezden gelsin, dev bir konu olarak önlerindeyiz.”
Ankara’da tahminlerin üzerinde bir katılım beklediklerini de belirten HDP’li Gergerlioğlu, “Etkili bir sesin çıkacağını düşünüyoruz.” diyor:
Bir çok basın yayın kuruluşunun haberi var, uluslararası basın kuruluşlarına haber verdik. Önemli bir buluşma olacağını düşüyoruz. Ayrıca KHK televizyonumuz var artık biliyorsunuz. Bu da 2 gün boyunca onlarca KHK’lıyla sohbet edecek, röportajlar yapacak. Tabii ki etkili çalışmalar ortaya çıkacak. Eksikleri en aza indirmeye çalışıyoruz. Başarılı olmak zorundayız. Çünkü vahamet artık zirve yaptı. Son bir hafta on gün içinde bile yüreğimizi dağlayan olaylar yaşandı. Üzgünüz ve öfkeliyiz. KHK’lılar adil yargılamamanın olmaması sonucu büyük sıkıntılar çekiyor. Cezaevi yollarında onlarca kişi öldü son bir iki sene içinde… En son Hatay’dan Rize’ye giden bir arabadaki kazada 5 ölü 4 yaralı KHK’lı bir yakınını cezaevinde ziyarete gitmek isteyen bir ailenin faciasını gördük.
KHK’LILAR EGE’DE BOĞULUYOR, CEZAEVİ YOLUNDA ÖLÜYOR
Kronos‘un gündeme taşıdığı, Ege Denizinde boğulan ve biri bebek iki çocuğunu Sakız Adasında defnetmek zorunda kalan aileleri örnek gösteren Gergerlioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:“Daha bunun acısı tazeyken Ege’de sulara gömülen bir bot ve çok acı bir sonuç var. KHK’lı ailelerin çocukları, eşleri, 5 çocuk ve 2 kadın hayatını kaybetti. Bu çok büyük bir dramdı. Dün bunu Twitter’da da bir sitemle dile getirdim. 3 yıldır bizi görmüyorsunuz. Bu KHK zulmünün kırımını görmüyorsunuz ama bunun büyük resmi burada diyerek o Sakız Adasında çok mazlum bir şekilde, kimsesiz bir şekilde mezarlığın başındaki bir anne babanın çocuklarını gömme görüntüsü gerçekten insan olan herkesin vicdanını sızlatan bir görüntüydü. Bu görüntüyü biz aslında 3 yıldır biliyorduk. Bunu anlatmaya çalışıyorduk. Görmek istemiyordu toplum ama şu an bu fotoğraf bir çok önemli gazeteci tarafından da paylaşıldı ve itiraflar yapıldı. Bu katlanılacak bir durum değil denildi ama onlar da suçlu. Aslında 3 yıldır bunları görmek istemediler, göstermek isteyen gazetecileri suçlu ilan ettiler. Siz en başta bunun mağdurlarısınız. Bu faciaya sessiz kaldılar ki ben bir insan hakları savunucusuyum. Bu işlerle uzun yıllardır müktesebatım var. Bence son üç yılın en ağır konusuydu ama en görmezden gelinen konusu olmuştu. Bundan dolayı büyük bir sitemimiz var. O mazlumiyetin resmi aslında üç yıldır vardı görmüyorlardı. O soykırımın resmi 3 yıldır vardı görmüyorlardı. O vicdansız kalpler bu son resim karşısında sanırım diyecek tek bir kelime bulamıyorlardır ama yaşatılan politikalar ve göz yumdukları zulümlerden dolayı bu fotoğraf çıktı. İşte bu fotoğraf bizim ne kadar haklı bir eylem yaptığımızın acı bir göstergesi. Ne kadar geç kalınmış olsa da ne kadar haklı ve güçlü bir eylem yaptığımızı gösteriyor. O yüzden kedimize çok güveniyoruz, istedikleri kadar korkutsunlar, istedikleri kadar zulme devam etsinler, biz kazanacağımızı düşünüyoruz. Düşüşe geçen bir iktidarın zulmünün çok uzun süre olmayacağını düşünüyoruz.”
‘FARKINDALIK OLUŞTURACAK’
“Raporlarımızla bireysel çalışmalarımızla biliyorsunuz son iki yıl içinde iki dev rapor hazırlayan bir ekibin başındaydım. Şu anda 3. yıl raporumuz hazırlanıyor. Her raporumuz çok vahim gerçekleri ortaya çıkarıyor. Bunu biz görüyoruz çoğunlukla yani KHK’lılar görüyor veya duyarlı kesim görüyor. Ne denli bir kırım ve soykırım yaşatıldığının, yargınız infazlar yapıldığının ve ihraçlar yaşandığının farkında değil insanlar. Bu toplantı bir farkındalık oluşturacak.”
‘TÜRKİYE BENİ KAYIP EŞİMDEN DOLAYI TANIYOR AMA BEN DE KHK’LIYIM’
Şubat ayında siyah transporter araçla kaçırılan ve 7,5 aydır kendisinden haber alınamayan fizyoterapist Mustafa Yılmaz’ın eşi Sümeyye Yılmaz da Büyük KHK Buluşmasına hazırlanıyor. “Türkiye’de kamuoyu beni kayıp olan eşimle ilgili faaliyetlerimden tanıyor fakat ben de bir KHK’lıyım.” diyen Yılmaz, “Bizim için öteki olma süreci aslında 19 Eylül 2016’da gözaltına alınınca başladı. Sonrasında ifadem sırasında eşimin üzerinde ByLock olduğunu öğrendim. Hatta o dönemde kızıma hamile olduğumu da nezarette öğrenmiştim. Oradan adli kontrolle serbest kaldıktan sonra eşim, “Bende bir şey yok biz normal yaşantımıza devam edelim.” dedi. Fakat, her zil çaldığında korkuyla kapıya gittik. Endişe hep bizimle birlikteydi. Ta ki 1 Ekim 2018 sabah altı buçuğa kadar.” ifadelerini kullanarak şöyle diyor:
“Polisler eve geldi eşimi gözaltına aldılar. Sonrasında tutuklandı ve gözaltı artı tutukluluk yüz gün cezaevinde kaldı, Sincan T Tipi Cezaevi’nde… 8 Ocak 2019’da üyelikten hükümle birlikte tahliye edildi. Eşim bir iş buldu ve çalıştı. Tahliye edildikten 42 gün sonra da 19 Şubat’ta evimizin önünde başına beyaz torba geçirilerek ve darp edilerek kaçırıldı.”
‘BAŞKA HAK ARAYANLARLA YOLUMUZ KESİŞTİ’
KHK’lı Sümeyye Yılmaz o günden sonra yeni bir hayatının olduğunu ve kendisini büyük bir mücadelenin içinde gördüğünü belirtiyor.Yılmaz, eşini arama ve hukuk talep etme sürecini şöyle özetliyor:
“Beş ay boyunca kimseye sesimizi duyuramadık. Her yeri aradık ama belirli mecralar hariç dönüş olmadı. Mayıs başında İHD Ankara Şubesiyle yolumuz kesişti. İşkence ile mücadele haftasıydı. Biz aynı kaderi paylaştığımız Salim Zeybek’in eşiyle birlikte Cumartesi Anneleri’nin basın açıklamasına katıldık. Ardından İnsan Hakları Derneği yetkilileriyle tanıştık. Her şey spontan gelişti. Ankara’dan sonra İHD ile İstanbul’da da bir basın açıklaması yaptık. Kamuoyu bizi yavaş yavaş tanıyordu artık.
‘ANKARA BAROSUNUN RAPORU ÇOK ŞEY DEĞİŞTİRDİ’
Ankara Barosunun hukuk dışı insan kaçırmalarla ilgili raporunun hayatlarında önemli bir yeri olduğunu belirten Sümeyye Yılmaz, yaşanan gelişmelerle ilgili şunları söylüyor:
“Kendime, sokağa çıkacak en son kişi olurum, diyordum, sokağa da çıktım. Bebeğimle ve eşimin anne babasıyla ailece çıktık üstelik. Bir kere alındım. Bugün dahil eşimin annesi üç kere gözaltına alındı.
‘SAÇMA BİR RÜYANIN TAM ORTASINDAYIM’
“Şimdi sizinle konuşurken gördüğüm bir rüyayı hatırladım. Eşim tahliye edildikten sonra gündüz vakti uyuyakalmışım, rüyamda onun kaçırıldığını gördüm. Uyanınca eşimle de paylaştım. ‘Ne kadar saçma bir rüya…’ dedim kendi kendime. Şimdi o saçma rüyanın tam ortasındayım. Her şeyin ortasındayım… Terörist olarak yargılanmak aklımın ucundan geçecek en son şeydi… Üzülerek söylüyorum bu olaylar başıma gelene kadar ne Harbiyeli annelerin durumundan, ne bilge kişi ve aktivist Veli Saçılık’tan, ne Cumartesi Anneleri’nden, hatta üzülerek söyleyeyim ne de kaçırmalardan haberim vardı. Ta ki başıma gelene kadar…
Başta Cumartesi Anneleri olmak üzere onları tanımam ve bize kayıtsız şartsız destek vermeleri beni değiştirdi, kalıplarımı değiştirdi. İnsana olan bakışımı değiştirdi. Bütün önyargılarımı yıktı.”
KHK TOPLANTISINDAKİ TEBLİĞİ, ÖTEKİ OLMAK…
“KHK toplantısında öteki olmak diye bir tebliğ sunacağım. Farklı medya organlarının da geleceğini düşünüyorum FOX TV gibi… Türkiye’de büyük bir kitle habersiz yaşadıklarımızdan. Hatta onların içindeki KHK’lılar da habersiz.”
‘DAHA NE KADAR AĞLAYACAĞIZ’
“Yeterince ağladık, ağlamayı bırakıp sesimizi çıkarmak gerekiyor. Daha neyden korkacağız. “Hain deriz, köşeye çekilirler” diye düşünüyorlar. Sinmeyeceğiz. Allah’ın dediği olur, canımıza kastedeceklerse Allah bilir. Eşimi almışlar ben neden korkayım. Tek çekincem kızım annesiz kalmasın. Zaten babasından ayrı kadı. Korkmasınlar, korkunun faydası yok. Geniş ve eğitimli bir kitleyiz, çekemiyorlar.”
CEMAL YILDIRIM: HAKSIZLIĞA SESSİZ KALAMAZDIM
OHAL döneminde 677 sayılı KHK ile Maliye Bakanlığı Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü’nden ihraç edilen işine iade talebiyle her gün Sakarya Caddesi’nde oturma eylemi yapan Cemal Yıldırım, “Haksızlığa sessiz kalamazdım” diyor.Eylemlerini AKP Ankara İl Başkanlığı önüne de taşıyan Yıldırım yaşadığı hukuksuzlukları şöyle anlatıyor: “22 Kasım 2016’da 677 sayılı KHK ile işimden atıldım. Uzun yıllar sendikacılık yapan biri olarak uğradığım haksızlığa, hukuksuzluğa sessiz kalamazdım. AKP birleri yaşam olanlarımız olan iş yerlerimizden koparıp, toplumdan yalıtmak istiyordu. Bu nedenle toplumsal yalıtılmaya karşı 13 Mart 2017 tarihinde kendi iş yerimin önünde eyleme başladım. 2. Ayın sonunda benimle birlikte atılan arkadaşımda eyleme başladı benim yanımda. Bir yıl boyunca devam ettirdik eylemimizi. Bir yıl sonunda her iş yerindeki arkadaşlarımızın korkularını dağıtmış hem de bizler işlerimizle yeniden bağ kurmuştuk. Sistemin bize dayattığı evimize kapanıp uyguladığı baskıyı kırarak ‘biz varız’ demiştik. Ben sonrasında Sakarya Caddesinde eylemlere başladım.”
EYLEMİN AĞIRLIK NOKTASI HAK İHLALLERİ…
24 Haziran 2018 tarihine kadar devam etti. 3 Mart 2019 dan itibaren yeniden eylemlere yeniden başladım. Ancak bu dönemde işimi istiyorum talebinden çok, eylemin ağırlık noktası hak ihlalleri oldu. Daha önce bilinmeyen kaçırılma, işkence ve yaşanan intihar ve ölümlerin bilinmeye başlanması, öğrenilmesi OHAL dönemi uygulamalarının gün yüzüne çıkması neden oldu. Bunca hak ihlali varken ve devam ederken bunlara sessiz kalmam düşünülmezdi. Ayrıca bu hak ihlalleri varken ve devam ederken bunları ve AKP faşizmi geriletilmeden bizlere işlerimize dönemezdik. Bunları dile getirmem daha önce bir araya gelmemiş ve birbirine önyargıyla bakmış insanların yargılarının kırılmasına neden oldu. Benim eylem alanım bu haksızlıkların ifade edildiği bir alana dönüştü.
‘BUNLAR GELECEK TÜRKİYE’SİNİN GERÇEK DEMOKRASİ NÜVELERİ’
5-6 Ekim tarihlerindeki Büyük KHK Buluşması’nın önemine dikkat çeken Yıldırım beklentilerini şöyle dile getirdi:
“İnsanların hukuk adalet, demokrasi ve insan hakları zemininde bir olması birlikte hareket etmenin önemini hep birlikte yaşayarak gördük. İllerde oluşturulan ve yan yana gelen KHK’lılar bu zeminin ve bu anlayışın bir ürünüdür. Gelecek Türkiye’sinin gerçek demokrasi nüveleridir. Bu nedenle 5-6 Ekim buluşması bunun ilanıdır, diye düşünüyorum ve bu buluşmayı çok önemsiyorum. Buluşmada bunu tüm Türkiye’ye göstermiş olacağız. AKP 17 yıl boyunca insanları kutuplaştırarak ve düşmanlaştırarak var oldu. Bu buluşma ile AKP’nin elindeki en büyük silahı da elinden almış olacağız.”
MELEK ÇETİNKAYA: SESİMİZİ DAHA GÜR DUYURACAĞIZ
15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanarak müebbet hapis cezası verilen askeri okul öğrencisi Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya, Ankara’daki toplantıdan beklentilerini şöyle sıraladı:
“Sesimizi daha gür duyuracağız, buna inanıyorum. Bizim için ve KHK’lılarla bilikte hukuksuzluklara maruz kalan herkes için önemli bir toplantı bu. Ben de bir sunum yapacağım. Askeri öğrencilerin mağduriyetini anlatacağım.
Şimdiye kadar kısıtlı da olsa medya üzerinden, mecliste milletvekillerine ulaşarak derdimizi anlatmaya çalıştık. Bir çözüm çıkmayınca en son sokağa çıktı. Sesimizi sokakta daha iyi duyurduk. Birçok insan geldi, sordu, bilmiyorlar askeri okul öğrencilerinin müebbet ceza aldıklarını, anlattık. Şaşırıyorlar… Duymayan daha çok insan var. KHK toplantısına bir çok insan gelecek. Amacımız insanlara ulaşarak mağduriyetlerimizi dile getirmek ve paylaşmak. Biz de bilmediğimiz insanların bilmediğimiz sorunlarını öğreneceğiz belki. Çok faydalı olacağına inanıyorum.”
KHK’LI HAKİM VE SAVCILAR DANIŞMANLIK YAPACAK
Ankara’daki Büyük KHK’lılar Buluşması yaşanılan hukuksuzlukları anlatan sunum ile başlayacak. Programda KHK’ların yol açtığı psikolojik ve ekonomik sorunlar, adil yargılanma hakkına dair köklü çözüm önerileri, genel olarak KHK’lıların sorunları tartışılacak. Bireysel ve grup halinde yapılan sokak eylemleri gündeme getirilerek KHK’lı hakim ve savcılar açılacak masalarda hukuki danışmanlık yapacak.
TOPLANTI VE OTURUMLARI 4 İSİM YÖNETECEK
Hafta sonu iki gün devam edecek oturumları TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Aslı Akdemir, Esra Ergüzeloğlu Kilim, Hatice Ulus Keskin yönetecek. Ömer Faruk Gergerlioğlu öncülüğünde gerçekleştirilecek programda, Prof. Dr. Haluk Savaş, Anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu, Doç. Dr. Bayram Erzurumluoğlu, Levent Mazılıgüney’in, emekli hakim Kemal karanfil, kaçırılan Mustafa Yılmaz’ın eşi Sümeyye Yılmaz, oğlu müebbet alan Harbiyeli annesi Melek Çetinkaya, yerine kayyım atanan Van Belediyesi Bedia Özgökçe Ertan’ın yanı sıra LGBT’liler de konuşmacı olarak katılacak.
SONUÇ BİLDİRİSİ SES GETİRECEK
Program sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erecek. Akademik bir çalıştay olması planlanan programında alınan kararlar; Prof. Dr. Nejla Kurul, Prof. Dr. Sibel Perçinel, Doç. Dr. Bayram Erzurumluoğlu, Emel Baykal, Levent Mazılıgüney’den oluşan Sonuç Bildirisi Komisyonu tarafından yazılı hale getirilip ulusal ve uluslararası kamuoyuna duyurulacak.
BÜYÜK KHK BULUŞMASI OTURUMLARI
5 EKİM
13.00-14.30: Hukuk Düzleminde KHK’lı Sorunlarının Tartışılması
(E. Hakim Kemal Karanfil, Levent Mazılıgüney, Dr. Cenk Yiğiter, Mehmet Alkan)
14.30-16.00: “Öteki Olmak”
(Kaçırılan Mustafa Yılmaz’ın eşi Sümeyye Yılmaz, Yerine kayyum atanmış Van Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan, Cumartesi Annesi, Tutuklu askeri öğrenci annesi Melek Çetinkaya, Aylime Aslı Demir, Nurşen Türkmen, Kapatılan Gündem Çocuk Derneğinden Esin Koman, Ayşe Öğretmen)
16.00-16:15 Ara
16.15-17.45: KHK’ların Yol Açtığı Sosyal Psikolojik Ekonomik Sorunlarının Yansımaları
(Prof. Dr. Haluk Savaş, Prof. Dr. Hasan Herken, Doç. Dr. Bayram Erzurumluoğlu, Aslı Aydemir, Prof. Dr. Mustafa Kurt)
18.00-19.00: Hukuk Masası
Bir saat içerisinde KHKlı savcı ve hakimlerin açacakları masalara gelen arkadaşlarımız yaşadıkları hukuki durumla ilgili danışma alacaklardır.
6 EKİM
9.30-10.30: Serbest Kürsü
(KHK’lıların bireysel olarak veya kurdukları/yürüttükleri platformlara ilişkin deneyimleri, bir KHK’lı olarak yaşadıkları toplumla ilişkileri, diğer KHKlılara ulaşma çabaları, toplum tarafından dışlanmaları, yaşadıkları psikolojik, ekonomik sıkıntıları, statü kayıpları ve tüm bunlarla baş etme yöntemleri)
10.30-12.00: Sokak Eylemleri
(Bugüne kadar mücadele yürüten aktivistlerin eylem ve deneyimleri)
13.00-14.30: Örgütle Direnmek
(KHK Platformlarından önceden hazırlıkları olanların sunum yapması, “bir platform nasıl kurulur, nasıl çalışır üzerine düşünmek”)
14.30-16.00: Sosyal Medya Eylemciliği ve KHK TV
16.00: Hukukla Direnmek
Adil Yargılanma Hakkı Yasa Önerisi – KHK’lılara İlişkin Köklü Çözüm Önerileri
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu
16.30: Sonuç Bildirgesinin Okunması
(Habere katkıda bulunanlar: Meriç Aydın)