Türkiye’nin harekata hazırlandığı Fırat’ın doğusunda, IŞİD militanları ve ailelerinin tutulduğu kamp ve cezaevleri Kürtlerin kontrolünde bulunuyor. Olası bir harekatın firarlara zemin hazırlama ihtimali endişe yaratıyor.
Türkiye Suriye’nin kuzeydoğusunda askeri operasyona hazırlanırken, ABD’nin IŞİD’e karşı savaştaki baş müttefiki konumundaki Suriyeli Kürtlerin durumu ve Kürtlerin elindeki tutuklu IŞİD mensuplarına ne olacağı, Batı kamuoyunu meşgul eden temel konulardan biri.
Ürdün’de yayımlanan Rai al Youm gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdulbari Atwan, Türkiye’nin planlarını hayata geçirmesi önünde önemli dört risk bulunduğu görüşünde. Suriyeli Kürtlerin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından donatılıp en iyi şekilde eğitilmiş savaşçılara sahip olduğuna dikkat çeken Atwan, ayrıca Türkiye’deki mültecilerin bölgede iskan edilmesinin ardından, hem bu insanların ihtiyaçları için yapılacak harcamalar, hem de güvenli bölgede kontrolü sağlamak için gerekli olan giderlerle ortaya çıkacak mali baskının büyük olacağının altını çizdi. Üçüncü risk olarak çatışmalara bir yerden sonra Suriye ordusunun dahil olması olasılığını gösteren Atwan, son olarak Türkiye’nin, Kürtlerin hakim olduğu bölgedeki tutsak kamplarında bulunan binlerce IŞİD savaşçısının sorumluluğunu da üstlenmek zorunda kalacağını belirtiyor ve “Bu, mekanizması işlemeye başlayan bir saatli bomba” benzetmesi yapıyor.
Cihatçıların Irak’a geçme riski
Türkiye’nin bölgeye girmesi durumunda Kürtlerin elindeki IŞİD’lilerin kaçma olasılığı Alman dış politikasının da kafa yorduğu konulardan biri. Koalisyon iktidarının büyük ortağı Hristiyan Demokrat Birlik’ten (CDU) Federal Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Roderich Kiesewetter, “En büyük tehlikelerden biri, bu tutukluların Irak’a geçmesi” diyor.
Böyle bir durumun Almanya’nın güvenlik konusundaki çıkarlarını doğrudan etkileyeceğini ve bir an önce istikrara kavuşması gereken Irak açısından hiç iyi olmayacağını dile getiren Kiesewetter, “Her ne kadar gelişmeleri etkileme gücümüz sınırlı olsa da, federal hükümetin tutsaklar sorununda bir Türk-Amerikan çözümü sağlamak için elinden geleni yapacağına inanıyorum” ifadesinde bulunuyor.
“Kamplarda güvenlik zaafiyeti oluşabilir”
Avrupa açısından bir başka düşündürücü konu da, bölgedeki kamplar ve cezaevlerinde tutuklu bulunan Avrupa kökenli cihatçıların, ülkelerine dönme ihtimali. Türkiye’nin operasyon planladığı bölge çevresinde IŞİD üyelerinin tutuklu bulunduğu bu kamplardan üç adet var. İçlerinde en büyüğü olan El Hol her ne kadar operasyon sahasının dışında kalsa da çatışmalardan etkilenme olasılığı endişe yaratıyor. Almanya’da faaliyet gösteren ve cihatçı ideolojideki kişileri yeniden topluma kazandırmaya yönelik çalışmalar yapan “Hayat” adlı kuruluşun yöneticisi Claudia Dantschke, söz konusu kamplarda güvenliği sağlayan Kürt milislerin, Türkiye ile çatışmalara destek vermek için bu kamplardan çekilebileceğini ve bu sebepten dolayı buralarda bir güvenlik zaafiyeti oluşabileceğini belirtiyor.
El Hol kampında IŞİD üyesi kadınların hala hücre yapılanmaları ile teşkilatlandıklarını ve “hilafeti” canlandırmak için çalışmalarda bulunduklarını ifade eden Dantschke, “Bu kişiler tabii ki fırsatı kullanıp kamp içinde harekete geçerek, bir isyan, firar ya da sabotaj girişiminde bulunabilir. Şu an için ne olacağını bilmiyoruz” diyor. Türk hükümetinin bu IŞİD savaşçıları ile ilgili bir hazırlığının olduğundan kuşku duyduğunu dile getiren Dantschke, Türkiye’nin önceliklerinin çok farklı olduğunu ve Ankara’nın ilk etapta kendi güvenliği açısından Kürt milislerle mücadeleyi ve Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacıları bölgeye yerleştirmeyi ön plana aldığını belirtiyor.
IŞİD’li erkek militanların tutulduğu cezaevlerinin ise tümü Türkiye’nin planladığı güvenli bölgede bulunuyor. Aralarında üst düzey IŞİD’lilerin de bulunduğu belirtiliyor.
BM’nin güncel IŞİD raporu
Birleşmiş Milletler’in (BM) Haziran ayında yayınladığı rapora göre IŞİD her ne kadar askeri açıdan büyük oranda mağlup edilmiş olsa da ideolojisini yaymaya devam ediyor. “IŞİD şartlara uyum sağlıyor. Kendini konsolide edip, Irak’ta ve Suriye’de olası isyan hareketleri için gerekli zemini hazırlıyor” ifadesi kullanılan raporda, örgütün yeni eleman kazanmak için kullandığı başlıca yerlerin, Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin girmek istediği bölgede yer alan tutsak kampları olduğu vurgulanıyor. Söz konusu rapora göre kamplardaki sıkıntılı şartlar IŞİD’in ideolojisini yayma ve yeni üyeler kazanma adına ideal bir ortam oluşturuyor.
Uzmanlara göre gerek yeni üyeler, gerekse eski IŞİD savaşçıları yaşanacak olası bir kargaşada Avrupa’ya yönelebilir. Böyle bir durumda bu kişiler üzerindeki her türlü kontrolün kaybolması da ihtimaller arasında.© Deutsche Welle Türkçe