• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Manşet

Ahmet Altan ilk yazısını K24’te yazdı: Ben çıktım binlerce masumu ve kâğıt flütüyle Selman’ı o duvarların ardında

Kasım 10, 2019
in Manşet
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Ahmet Altan: O demir parmaklıklar ve kalın duvarlar cangılından çıktığımda ardımda çaresiz insanlar bıraktım.

Yazar Ahmet Altan özgürlüğe kavuşmasından sonra yazdığı ilk yazıyı K24’te “Kâğıttan flüt” başlığı ile yayınladı. İngilizce çevirisi 10 Kasım 2019 tarihli The Observer gazetesinde yayımlanan yazıda Altan, “Ben hapisten çıktım ama binlerce masum insan hapiste kaldı. O demir parmaklıklar ve kalın duvarlar cangılından çıktığımda ardımda çaresiz insanlar bıraktım.” dedi.

Tamamı K24‘te olan yazsı şöyle:

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak

Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti

27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı

Dünyadaki en korkunç şey, senin kaderini elinde tutan bir adamın dehşet verici gücüyle karşılaşmaktır. Seni öldürebilir, seni hapsedebilir, seni sürgüne gönderebilir ya da seni özgür bırakabilir. Böyle birinin seni hapsetmesiyle serbest bırakması, sonuçları çok farklı olsa da, aynı ölçüde ezicidir. Çünkü senin hiç söz hakkın yoktur. Bunu yapabilen insanlar genellikle bir cüppe giyer ve yüksek bir kürsüde otururlar. Onlara yargıç denir.Bir insanın böylesine insanüstü bir güce sahip olmasının tek bağışlanacak yanı, bunu haklı bir şekilde kullanması olabilir ancak.

Peki, böyle bir güç, haklılığa hiç aldırmazsa ne olacak?

Hemingway’in Silahlara Veda kitabında İtalyan ordusunun bozguna uğradığı bir dönemde, bir mağarada askerleri yargılayan askerî yargıçları anlattığı bir sahne vardır, verdikleri kararın kendi kaderlerini asla etkilemeyeceğine emin bir aldırmazlıkla, her kararda şapkalarını giyip, selam vererek insanları ölüme mahkûm ederler. Rock Hudson’la Vittorio de Sica’nın oynadığı filmde de bu sahne müthiştir. Kararlarını verir ve insanları idam mangasının önüne gönderirler.

Epeyce uzun süren bir hapislik döneminde çeşitli defalar yargıç karşısına çıktım, anlattıklarımı dinlemediler bile, ben suçsuzluğumu anlatan kanıtları sıraladıkça, onlar aynı suçlamaları sanki ben hiç konuşmamışım, hiçbir şey söylememişim gibi tekrarladılar. Önce beni müebbete mahkûm ettiler, sonra on buçuk yıla mahkûm oldum ve beni tahliye ettiler.

Bu yazıyı yazarken, tahliyeme savcının itirazı sonucunda bir yargıcın vereceği yeni kararı bekliyorum, yeniden hapse de atabilirler.

Ben hem müebbet hapse mahkûm olduğumu hem de tahliye olduğumu aynı yargıcın ağzından farklı zamanlarda duydum. Tahliye edilmek de beni müebbete mahkûm olmak kadar bunalttı çünkü hakkımda bir karar verme yetkisine sahip olmaması gereken birileri tarafından serbest bırakıldığımı biliyordum.

Ben hapisten çıktım ama binlerce masum insan hapiste kaldı.

O demir parmaklıklar ve kalın duvarlar cangılından çıktığımda ardımda çaresiz insanlar bıraktım.

Üç yıldan fazla bir zaman küçük bir hücrede iki mahkûmla birlikte kaldım, hiçbir suçları yoktu, söylediklerini kimse dinlemiyordu, defalarca suçsuz olduklarını anlatmalarına rağmen Silahlara Veda’daki yargıçlara benzeyen birileri tarafından mahkûm edildiler.

Aralarından biri oğlumla aynı yaştaydı, tutuklandığında yeni evlenmişti. Dindardı ama aynı zamanda felsefeye ve bilimsel araştırmalara da meraklıydı.

Müthiş bir el becerisi vardı, imkânların çok kısıtlı olduğu yerde akla gelmeyen malzemelerden akla gelmeyecek şeyler yapardı. Tuz paketlerinden dumbbell, çatallardan mandal, çay kaşıklarından cımbız yapabilirdi. Hapishane yemeklerine değişik malzemeler katarak yepyeni yemekler icat ederdi. Adı Selman’dı. Şikâyet etmenin, Tanrının çizdiği kadere karşı gelmek olduğunu düşünür ve asla şikâyet etmezdi.

Çeşitli nedenlerden dolayı hiç ziyaretçisi yoktu.

Bundan da şikâyet etmezdi.

Bir gün plastik masada yeni romanım Hayat Hanım’ı yazarken avludan bir müzik sesi duydum. Bir flüt sesi. Avluya çıktım. Selman sırtını duvara dayamış, gözlerini kapamış elindeki flütü çalıyordu. Çevredeki hücrelerde sesler kesildi. Herkes bu beklenmedik müziği dinliyordu. Şarkı bittiğinde müthiş bir takırtı duyuldu. Çevre hücredekiler kantinden almış oldukları şekerlemeleri atıyordu bizim avluya. Bu, alkış ve “bis” anlamına geliyordu. Saatlerce çaldı Selman.

Avlu kapısı kapanınca, “bu flütü nereden buldun” dedim. Takvim kartonlarından yapmıştı. Elinde bir mezura olmadığı için deliklerin aralıklarını parmak hesabıyla belirlemiş, plastik bir soda şişesinin ağzını kesip flüte ağızlık olarak takmıştı.

Yeryüzünde hiçbir müzik aletinden duyulamayacak bir ses çıkıyordu flütünden, çok değişik ve biraz kalınca bir sesti, çalarken neredeyse hiç nota kaçırmıyordu.

Sadece kederli türküler değildi çaldıkları, bazen eğlenceli havalar da çalıyordu ama genellikle hüzünlü bir sese kayıyordu flütü.

Benim oğlum gibiydi.

Kimsesi gelmiyordu.

Bir tek kez bile yakınmadı.

Kâğıttan bir flüt yaptı. Sırtını duvara dayayıp onu çaldı.

Bir geceyarı hapishaneden çıktığımda bana ne hissettiğimi sordular, özgürlüğüne yıllar sonra kavuşan birinin sevindiğini duymak istiyorlardı, biraz üzgün olduğumu söyledim.

Binlerce masumu ve kâğıt flütüyle Selman’ı o duvarların ardında bırakmıştım.

Suçsuz olduklarını biliyordum ve gücüm onları kurtarmaya yetmiyordu, kimse onların anlattıklarını dinlemiyordu. Sadece yargıçlar değil neredeyse toplumun çok büyük bir kısmı, mağarada idam cezası veren o aldırmaz adamlara dönüşmüştü. Kasketlerini giyiyor, bir selam veriyor, idam mangasının önüne gönderiyor ve yeni kurbanlarına dönüyorlardı.

O mağarayı gördükten, masum mahkûmların çektiklerine tanıklık ettikten ve kâğıttan flütü dinledikten sonra o hapishaneden çok mutlu çıkmak mümkün değil. İnsan kendini bir büyük suçun yardakçısı gibi hissediyor. Hapishanede bir haksızlığımın kurbanıyken, dışarı çıktığında büyük bir haksızlığın suç ortağı oluyorsun.

Dünyadaki en korkunç şeyin senin kaderin hakkında karar verme gücüne sahip olan biriyle karşılaşmak olduğunu biliyorum, böyle bir güce sahip olanın senin hiçbir söylediğine aldırmamasının nasıl azap verdiğini, insanı nasıl aşağıladığını da biliyorum.

Kâğıttan bir flütten nasıl bir ses çıktığını, dinmemiş bir özlemi nasıl dile getirdiğini de biliyorum.

Yeniden tutuklanma ihtimalim olduğunu da biliyorum.

Ama Selman için tutuklanmak bir ihtimal değil, o zaten tutuklu.

Ve benim oğlumla yaşıt, tuzdan dumbbell, kâğıttan flüt yapıyor.

Gelen kimsesi yok.

Hiç şikâyet etmiyor.

Sadece sırtını duvara dayayıp, flütünü çalıyor.

 

* Bu yazının İngilizce çevirisi 10 Kasım 2019 tarihli The Observer gazetesinde yayımlanmıştır. 

Tags: Ahmet Altan
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Hakan Şükür’ün babasının mal varlığına bir kez daha tedbir konuldu

SONRAKİ HABER

Eşi,oğlu ve kayınvalidesini Ege’de kaybeden Baba: Şehit oldular ama onlara bir daha sarılamamak çok acı

BENZER HABERLER

İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak
Avustralya

İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak

Mayıs 16, 2025
Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti
Manşet

Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti

Mayıs 16, 2025
27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı
Manşet

27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı

Mayıs 16, 2025
’15 Temmuz militan yargısı oluşturuldu’ diyen AKP’nin kurucusu Hüseyin  Çelik: 2 milyon insanın kanına girdiler
Gündem

Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı, cezaevi nüfusu 24 ülkeyi geçti

Mayıs 16, 2025
DEM Parti Grup Başkanvekili Meclis’te Kürtçe konuştu: MHP’li Celal Adan yine mikrofonu kapattı!
Gündem

DEM Parti Grup Başkanvekili Meclis’te Kürtçe konuştu: MHP’li Celal Adan yine mikrofonu kapattı!

Mayıs 15, 2025
Sırrı Süreyya Önder cezaevinde: Ne söz sarf ettiysek, arkasındayız, barış ve demokrasi kazanacak
Gündem

Sırrı Süreyya Önder için cezaevlerinden taziye mesajı yağdı

Mayıs 15, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak
Avustralya

İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak

by adminzaman
Mayıs 16, 2025
0

Avustralya Başbakanı Albanese, Endonezya'da savunma işbirliğini artırma çağrısı yaparak;  "Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortaktır," dedi Albanese, seçimleri kazanmasının ardından...

Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti

Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti

Mayıs 16, 2025
27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı

27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı

Mayıs 16, 2025
’15 Temmuz militan yargısı oluşturuldu’ diyen AKP’nin kurucusu Hüseyin  Çelik: 2 milyon insanın kanına girdiler

Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı, cezaevi nüfusu 24 ülkeyi geçti

Mayıs 16, 2025
DEM Parti Grup Başkanvekili Meclis’te Kürtçe konuştu: MHP’li Celal Adan yine mikrofonu kapattı!

DEM Parti Grup Başkanvekili Meclis’te Kürtçe konuştu: MHP’li Celal Adan yine mikrofonu kapattı!

Mayıs 15, 2025
Sırrı Süreyya Önder cezaevinde: Ne söz sarf ettiysek, arkasındayız, barış ve demokrasi kazanacak

Sırrı Süreyya Önder için cezaevlerinden taziye mesajı yağdı

Mayıs 15, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM