Şu Cübbeli denen karga kılıklı şarlatan, ağzı yerine mabadından konuşarak verdiği bazı vaazlarda saray yalakalığında her geçen gün level atlamaya devam ediyor.
Zaman saraya tasmayla bağlanmanın zamanı malum… Bu sayede küpünü doldurabiliyorsan ne mutlu sana… Hem sadece sen de değil, damadın, kayınçon, eltin, görümcen velhasıl cümle akraba-yı taallukatın sebepleniyor akan sudan. Bu Cübbeli denen din bezirganı, yevmiyeyi doğrultma adına ne yapıp edip gündemde kalmayı iyi beceriyor. O da biliyor, devir reklam devri ve reklamın iyisi kötüsü olmaz.
Bir bakıyorsunuz Yunan Adalarında Jet-ski üstünde eğlenceyle meşgulken bir bakıyorsunuz lüks mersedesiyle tebliğ için yurt gezisine çıkmış.
Bazen reklam aralarında “kadın ticareti” suçlamalarıyla içeri girip çıksa da “show” onun için hep devam ediyor. Adam zamanında Erman Toroğlu’yla “Telegol“e bile çıkıp maç yorumladı arkadaş… Tabii şikeci kodes arkadaşı “Fenevbahçe” eski başkanı Aziz sayesinde…
Adamın çevresi oldukça geniş, Fatih Altaylı‘yla “Pata Küte” programında İslami meseleleri ağzı bozuk ve gayr-i ciddi üslubu ve gevrek gevrek gülümsemesiyle anlatırken aynı zamanda Nurettin Yıldız denilen zeka yoksunu herifle “Asansörde halvet, barbi bebekler ya da çocuk yaşta evlilik” gibi zor meseleleri(!) de kahve içme rahatlığında verdiği fetvalarla hallediveriyordu.
Kendini, gördüğü her kameraya pazarlarken bu arada da zekasını cahil müslümanları sövüşlemekte oldukça iyi kullandı. Kendi gibi her türlü pislik ve günaha bulaşmış AKP’liler başta olmak üzere diğer tarafta başlarına gelecekleri az çok tahmin edip korkanlar için “Yanmaz kefen” kampanyası başlatması işte bu zekanın ürünüydü.
Piyasadaki yoğun talep ve açlığı fark edince de hızını alamadı tabii… Haliyle etraf tescilli hırsızlarla dolu olunca önce giyenin evini yangınlardan koruyup eşyaların çalınmasına da engel olan “peygamber terliği“ni, sonra da zemzemden daha etkili “peygamber saçına değdirilmiş paketlenmiş sular“ı piyasaya sürdü.
Bu arada Haydar Dümen’den beri büyük boşluk yaşanan ülkenin yatak odası problemlerine de el atmadan olmazdı… Etrafı kendi gibi gevşeklerle dolu olunca bilumum uzuvlara faydalı dualar okumada da uzmanlığını ilan ediverdi.
Her ne kadar vatan aşkı ve şehitlik iştiyakıyla dolup taşsa da ne yazık ki fazla “şekerli” olduğu için çürüğe çıkınca o “kutsal” görevi ifa edememiş olmanın acısını, vatan-millet-Tayyip vaazlarıyla bir nebze telafi etmeye çalışıyor bu günlerde…
Elbette bu yalakalıklarının faydasını da görmüyor değil… Daha geçende İmamoğlu öncesi İstanbul Maratonu için belediyeden milyonluk ihaleler alıp semiren damadının kaçak villası yıkılmaya kalkınca, Üsküdar Kaymakamı muhtemelen saraydan aldığı talimatla imdadına yetişip yıkımı durdurmuştu.
O da minnet borcunu kıt aklının yetmediği politikaya girip saçmalamalarıyla ödemeye başladı. Meclisteki nadir delikanlı vekillerden Cihangir İslamoğlu’na, hükümetin adeta tutsak olarak zindanlarda alıkoyduğu Ahmet ALTAN‘a yapılan hukuksuzlukları dile getirdiği için kızmış haspam. “Böyle müslüman mı olur?” diye de soruyor. Ulan dingil, karanlık odaların yarasası, Yahudi şecere uzmanı Soner Yalçın‘ı savunurken senden müslüman oluyorsa Ahmet Altan’ı savunan Cihangir İslamoğlu’ndan milyon kere olur.
Bir de siyasetten çok anlarmış gibi tek yaptıkları icraat odalarına lüks hela ve banyo yaptırmak olan kayyımları savunup “Kayyımları eleştirmek hainliktir, HDP’liler de sine-i cehenneme dönsünler .” demiş.
Final ise tahmin edeceğiniz üzere son yılların en geçer akçesine yani FETÖ sakızına bağlanmış… Rus uçaklarından girmiş, Afrin’den çıkmış bizim dangoz. Bundan iki-üç yıl önce de beddua seanslarıyla FETÖ’yü bitirmeye karar vermişti ama onca iş güç arasında olmadı tabii…
Tüm bunlar olurken beni en çok eğlendirense evine ekmeği zor götüren bazı safların bu sahtekarı dinlerken gaza gelmeleri oluyor.
Son kullanma tarihleri oldukça yaklaşan bu tüm din bezirganı ve saray kaselisleri dikkat etsinler, zira saraydaki “Uzun Hırsız” ve şürekası çakalların vakti doluyor, haliyle bunların acı akıbetleri de yaklaşıyor. Bundan sonraki hayatlarında Zebanilerle iyi dostluklar kurmaları temennisiyle, hayırlı işler…yilmazhepcakar@gmail.com
@YHepcakar