Fadime Günay, doğumhane kapısında gözaltına alınan ilk anneydi. Bir sembol olan fotoğrafı, yaşadıklarını, gözaltı kararını veren kadın savcıyı BOLD’dan Sevinç Özarslan’a anlattı. Doğumhane kapısında gözaltına alınan ve medyaya ‘pembe başörtülü anne’ olarak geçen Fadime Günay konuştu.
4 POLİS BİRDENBİRE ODAMA GİRDİ
Saat 6.30-7.00 gibiydi. Odama polisler girdi. Sanırım 4 kişilerdi. Bir anda korkuyorsunuz tabi ne oluyor diye. Yeni doğum yapmışım, o saatte odama giriyorlar, ne olduğunu sormak istedim. Kontrol sürecinde değil de tam doğumda gelmeleri çok kötüydü. TC’mi verdiysem demek ki buradayım. O yüzden tepki göstermiştim. Fetö vs dediler… Ben de ne fetösü diye söyleyince, ‘Ne dikleniyorsun, diklenmeye senin hakkın yok, gözaltındasın” dediler.Saat 7.30 gibi yanımda bir kadın polis kaldı, diğerleri gitti. Kapıda hastane yetkilileriyle konuşmalarını duydum, 14.30’da çıkış verilecek dediler. Doğumdan daha 24 saat geçmeden çıkış verilmesi görülmüş bir şey değildir. Yanımda annem var ve o benden daha kötü oldu, ona moral vermeye çalıştım. Doğumdan yeni çıkmışım, halsizim, bitkinim ama inanın o anları bile yaşayamadım.
KADININ HALİNDEN EN İYİ KADIN ANLAR DİYORSUNUZ AMA…
Daha sonra polis değişimi oldu ve başka bir bayan polis geldi sonra. Çıkış verilmesi saçma, dedi. Yardımcı olmak isteyen polisler de vardı. Hem hastaneden çıkış verilecek hem de nezarete konulacaktım. Doğum yaptığım gün pazar günüydü ve savcı o gün nezarete götürülmemi istemişti. Savcının bayan olması da bana çok ağır gelmişti. Yıkılmıştım o an. Bir kadının halinden en iyi kadın anlar diyorsunuz ama… Hastaneden alınıp nezarete konulmamı istemiş. Sosyal medyada tepki olunca bundan vazgeçtiler.Ertesi gün 30 Ocak 2017 Pazartesi günü saat 14.30 gibi Alanya Adliyesine götürüldüm. Fotoğraf kapıdan girerken çekilmiş. 17.00’e kadar orada bekledim. SEGBİS ile Antalya’da hakim karşısına çıkacaktım. Normalde oraya çocuk almıyorlarmış, ama aldılar. Kızımı emzirmem gerekiyordu. Herkes tuhaf tuhaf bize bakıyor, gelen geçen soruyor. Daha 1 günlük çocukla adliyede bu kadın ne yapıyor diye şaşırıp kalmıştı herkes.
POLİS EŞLİĞİNDE İKİNCİ GECE
Sonra mahkeme salonuna aldılar beni. Katip, halimi görünce ‘kendini acındırmaya çalışıyor’ gibi bir şeyler söylemiş. Polis memuru da ‘yeni doğum yapmış bir kadın, normal’ dedi. Sonra bana sordu, ‘burada da beklemeniz gerekebilir, ayakta olacaksınız, dayanamayacak gibiyseniz isterseniz erteleyelim’ dediler. Ben yok dedim, ifademi vermek istedim.18.00’e kadar bekledik, o gün olmadı. Tekrar hastaneye gittik. Bir gece daha polisler eşliğinde gece geçirdik. Ertesi gün saat 10.00’da tekrar gittik. İki buçuk gibi hakim karşısına çıktık. Hakim durumumu bildiği için oturmamı söyledi. Okula gittin mi, üniversitede orada mı okudun, yurtta kaldın mı gibi klasik soruları sordular. Sonra imza karşılığı bıraktılar ama ama bu olmaya da bilirdi. Sosyal medyada duyurulması etkili oldu. Ama dosyam kapatılmadı, tutuksuz yargılandım. Haftada bir gün imzam vardı. 6 yıl 3 ay ceza verdiler. Dosyam Yargıtay’da.
FOTOĞRAF ÇEKİLİRKEN HİÇ FARK ETMEDİM
Fotoğrafa daha sonra bakınca şükrettim. Hamd olsun evdeyim, kızım yanımda dedim. Allah’a çok şükür başka bir sağlık sorunu yaşamadım. Pembe başörtümü, özel olarak o gün için hazırlamıştım. Polisler götürürken taksam çıkarsam mı diye düşündüm ama sonra takmaya karar verdim. Yarım kalan birçok duygu vardı içimde… Fotoğraf çekilirken de hiç fark etmedim. Orada iki basamaklı bir merdiven vardı. Adım attığımda sancı girmişti. O sancının acısı yüzüme yansımış olabilir. 6 dikiş atılmıştı. İlk çocuğum, ilk kez doğum yapıyorum, vücudunuzun neye nasıl tepki vereceğini ben de o gün yeni öğreniyordum. Doğum zor oldu, şöyle, ben duygularını, acılarını çok belli eden bir insan değilim, o fotoğrafa nasıl yansımış, ben de açıkçası şaşırdım. Doğum yapacağım zaman da annem de hemşire de inanmadı, emin misin sancın var mı diye sormuşlardı. O anda belki daha da güçleniyor insan. Koşturmam gereken daha bir çok olay yaşadım.
KIZIMIN KIRKI ÇIKMAMIŞTI, BABAMI TUTUKLADILAR
Fadime Günay serbest bırakılır ama sıkıntıları bitmez. Temizlik görevlisi annesi, kamyon şoförü babası ve eğitim kurumlarında işçi olarak çalışan eşi peş peşe tutuklanır.“Kızım 35 günlüktü, daha 40’ı çıkmamıştı, babamın banka hesapları bloke oldu. Nedenini öğrenmek için karakola gitti, babamı orada gözaltına aldılar. Bir hafta Antalya KOM’da gözaltında kaldı. Tek başına tutuldu nezarette. Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bilgi de verilmiyor. Biz orada olduğunu biliyoruz, burada öyle biri kalmıyor diyorlar. Sonra tutuklandı. Beş dakika sürmedi mahkemesi, dosyanın içeriğine bakmadan, savunmasını dinlemeden, söz hakkı vermeden… Sırf Tokatlılar Derneğine üye diye tutuklandı babam. Yöresel bir dernek ve Bank Asya gerekçe gösterilecek tutukladılar. Hiç içeriğine bakmadan, babamın savunmasını dinlemeden karar verildi. 4 ay Antalya Döşemealtı L Tipi Cezaevinde kaldı. Cezaevinde vertigo hastası oldu, prostat çıktı. 54 yaşında bir adam. Şu an babam beraat etti.
HİZMETLİ OLARAK ÇALIŞAN ANNEMİ BİLE ALDILAR
“Üç kardeşiz, ben en büyüğüm. Babam içerideyken Kadir gecesinden bir gün önce, Ramazan’a denk gelmişti, annemi aldılar. Annem de kapatılan Alanya Ufuk Fen Lisesinde temizlik görevlisi olarak çalışmıştı. Kayyım atanınca annem zaten işten çıkartılmıştı. En son 2 aylık maaşı kalmıştı, onu bile alamamıştı. Hak talep edemedi ki 16 yıl çalıştı. Bunca yılın tazminatını da hiç vermediler. Sonra başka bir yerde yine temizlik işi yapıyordu. O sabah tam işe gidecekken kapıyı açıyor, karşısında polisleri görüyor. Erkek kardeşim bu sıkıntılar yüzünden kaza yaptı. Annem hem ona bakıyor, hem çalışıyordu. Annemi de 3 gün tuttular, onu da imzayla bıraktılar.Kızım bir yaşına girdiğinde eşimi de tutukladılar. O da 5 ay kaldı Antalya Cezaevinde. Kapatılan kurumlarda sigortası bulunduğu için aldılar. Biz kimseye kötü bir şey yapmadık…
Beyza Günay, 29 Ocak 2020’de 3. yaşına girecek.