Müthiş bir iktidar stratejisi var:
-Mağlubiyet kaçınılmazsa bunu da sen planla. Böylelikle hasarı kontrol edebilir, minimuma çekebilir, hatta buradan bir çıkış yolu bulabilirsin.
Bu bir nevi, kontrolsüz biçimde üstünüze yağacak sorunları yönetme becerisi.
Kimi gerçek kusurları, kurumları veya kimi ‘günah keçisi’ kişileri kamuoyunun önüne atıp “ön alma” ve “batışı yönetme” taktiği.
“Kontrollü düşüş” de diyebilirsiniz.
Türkiye’de örneğini görmedim.
Batı’da sıkça rastlanıyor, özellikle ABD ve İngiltere iç politikasında hemen her gün örneğini görebilirsiniz.
**
Türkiye’de temel mesele, bakış açısı sorunu.
Çoğu konu…
Hemen herkesin içine düştüğü ‘basitlikle’ ele alınıyor.
İki örnek vereceğim:
**
İLKİ ŞU:
Erdoğan dedi ki, “CHP’de Kılıçdaroğlu’ndan daha ideal bir başkan olmaz. En çok hayıflandığım şey dişime göre rakip bulamamak.”
Herkes bu lafın üzerine şöyle atladı:
-Rakip mi bıraktın?
-Muhalefeti dizayn ettikten sonra dişine göre kimse kalmaz tabi.
-Kurtulmuş ve Soylu’yu partine kattın, Demirtaş’ı hapse tıktın, kim kaldı geriye, vs.
**
Basit bakış açısıyla yapılan yorumlardı bunlar.
Erdoğan esasen muhalefeti kışkırtıyor, adeta “Kılıçdaroğlu benim için kolay lokma” diyerek CHP’de lider değişikliğini fiştekliyordu. Hiçbir parti böyle şamar oğlanına dönmüş lider istememeliydi.
Erdoğan’ın amacı buydu. Değilse muhalif rakip bırakmadığını en iyi, kendini dinleyen AKP meclis grubu biliyordu.
**
İKİNCİ ÖRNEK:
CHP’nin TBMM Başkanvekili Levent Gök, resmî ziyaret amacıyla bulunduğu Kazakistan’da, Kazak mevkidaşından ülkedeki “fetö” mensuplarının iadesini istedi. Bunu Twitter’dan da ilan etti.
Şöyle tepkiler geldi:
-İktidara karşısınız ama söylemine sahip çıkıyorsunuz.
-Arkadaşlarınızın başına iş gelince itiraz ediyorsunuz, aynı gerekçeyle başkalarını hedef göstermekten çekinmiyorsunuz.
-Koltuklarını korumak için iktidara şirin gelecek söylemi ne zaman terk edeceksiniz?
**
Basit bakış açısıyla yapılan kestirme yorumlardı bunlar.
CHP’li Levent Gök’ün şahsında olan şuydu esasen:
Şu an ülkeyi kasıp kavuran cadı avı, büyük bir proje. AKP eliyle uygulanması, başarısı için şarttı. Günü gelince AKP de kendi ürettiği suçtan yargılanacak, “fetö’nün siyasi ayağı” olarak. CHP ve diğer zinde muhalefet de bunun takipçisi olacak.
Söylemi canlı tutma amacı bu, iktidara şirinlik değil, politik tutarsızlık hiç değil. Bilakis, tutarlılık içeriyor!
**
Neydi önermemiz:
Mağlubiyet kaçınılmazsa batışı sen planla. Hasarı kontrol edebilir, hatta bir çıkış yolu bulabilirsin.
Ülkenin özellikle 2011-12’den itibaren içine girdiği girdapta, muhalif düşüncenin büyük hatalar yaptığını ve yapmaya devam ettiğini görüyorum.
Bakış açısı değiştirilerek başlanabilir.
Zor değil.
Misal, İçişleri Bakanı’nın “Adil Öksüz’ün yerini biliyoruz” çıkışı da doğru anlaşılmadı.