Ahmet Kaya’nın hayatının kendisinden izinsiz şekilde beyazperdeye uyarlanmasına tepki gösteren eşi, “kifayetsiz muhterisler” ve “sanat hırsızları” olarak tanımladığı kişilerin çektiği filmlerde sanatçının gerçek hayatının yansıtılmadığı görüşünde.
“Ahmet Kaya’nın hayatı sinemaya taşınıyor haberleri çıktı ve biz de bu rant odaklı işlere iznimizin ve onayımızın olmadığını açıkladık” diyerek sözlerine başlayan Kaya, eşinin haklarını savunmanın hem kendisine hem de sevenlerine karşı kişisel bir sorumluluk olduğunu söyledi. Gülten Kaya, “Hayatında ne fiilen ne de düşünsel olarak tek bir kez yan yana bile gelmemiş, en ufak bir fikri olmayan insanlar, bu filmi ve filmleri yapmaya çalışıyorlar. Onların benim gözümdeki tanımı, kiyafetsiz muhterislerdir” ifadelerini kullandı.
Gülten Kaya’dan “istismar” vurgusu
Bu durumun Ahmet Kaya’yı özleyen, onu yeniden dinlemek ya da tanımak isteyen kişilerin “istismarı” anlamına geldiğini savunan Gülten Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:”Kaya’nın hayatından mücadelesinden tamamen uzak, sinema sanatının asgari estetik değerlerini dahi taşımadığını düşündüğüm, sadece ticari amaç taşıdığını düşündüğüm girişimlerle karşı karşıyayız.Tüm yasal hak koruma yollarını sonuna kadar kullanacağız, sevenleri de böyle bilsin.Hukuki haklar dışında, ahlaken sektörü ve herbirimizi ilgilendiren başka boyutlar da var.”
“Portre flmler yapılma furyası var” diyen Gülten Kaya, Ahmet Kaya’nın hayatının filmde gerçek anlamda yansıtılmadığını vurguladı ve yapılanı “vahşi bir sömürü” olarak yorumladı:
“Ahmet Kaya’nın Notaları, şarkıları, sesleri, mücadelesi ve bütün olarak hayattaki duruşudur. Ahmet Kaya için atılacak her adım onun değerlerine sadaketale atılmalıdır. Yapılan vahşi bir sömürü ve ticari bir faaliyet!”
“Ahmet Kaya ve Yusuf Hayaloğlu ağzından söylemek gerekirse, ‘Bunlar sanat hırsızları'”
“Ahmet Kaya’yı taklit etmeye soyunan sanat hırsızı figüranların hali de acıklıdır” diyen Kaya, onayları olmadan çekilen filmlerin, sanatçının sevenlerine ve kendilerine karşı saygısızlık olduğunu savundu:
Ahmet Kaya’yı anlatmaya, onu filmlerin, belgesellerin öznesi yapmaya değer kılan, onun notaları, besteleri, sözleri, sesi, mücadelesi ve bütün olarak hayattaki duruşudur. Bu duruş emekle, sanatla, mücadeleyle, ahlaki değerlerle yoğrulmuştur.Ahmet Kaya için atılacak her adım, onun bu değerlerine sadakatle gerçekleşmelidir. Oysa yapılanlar, Ahmet Kaya’nın vahşi bir sömürüsünden ibaret ticari bir faaliyettir.
“Ahmet Kaya’nın hayata bakışını, düşüncelerini, yeteneklerini ve üretimini sevenlerine karşı bir sorumlulukla ya da gerçek sinemanın görsel ve estetik diliyle geleceğe yönelik olarak belgelemek yerine, onu yağmalama girişimlerinden olan film ya da filmleri yapmaya çalışanların adlarını ise biliyoruz tabii ki…Ahmet Kaya ve Yusuf Hayaloğlu ağzından söylemek gerekirse, ‘Bunlar sanat hırsızları’.Ahmet Kaya’nın sanatsal varlığı ve üretimi hayatın ortasında bir hakikat olarak varlığını sürdürürken onu taklit etmeye soyunan sanat hırsızı figüranların hali de acıklıdır.”
İçinde Ahmet Kaya şarkısı olmayan Ahmet Kaya filmi mi olur?
Kaya, sanatçının “kamusal figür” olarak değerlendirilip kendilerinin onayına gerek duyulmadan film çekilebilmesini doğru bulmağını belirtti.Ahmet Kaya’ya eserleri ve üretimi nedeniyle kamusal kimlik verildiğini vurgulayan Gülten Kaya, bu eserler olmadan film yapılamayacağını söyledi. “İçinde Ahmet Kaya şarkısı olmayan Ahmet Kaya filmi mi olur?” diye soran Kaya, şu ifadeleri kullandı:
“Ahmet Kaya şarkısı olmayan bir Ahmet Kaya filmi ya da filmlerinin yapılmaya çalışılması, absürd olmanın da ötesinde, onun üretimine katkı sunmuş değerli şairler, söz yazarları ve diğer bestecilere karşı da büyük bir hadsizlik ve büyük bir saygısızlıktır. Dolayısıyla yapılan iş bir sanatçının başka bir sanat dalı üzerinden yağmalanmasıdır maalesef.”
Aşık Veysel örneğini veren Gülten Kaya, “Aşık isminden ve türkülerinden kopartıldığında Aşık Veysel’den geriye Veysel amca kalır. ‘Kamuya mâl olmuş’ nitelemesini doğru kullanalım, kimseye keyfiyet ve bu ölçüde pervasızlık tanımıyalım. Bir sanatçı eserlerinen koparılarak, tamamen kurgulanmış, uydurulmuş br portreyle Ahmet Kaya işte bu diye göstermek doğru değil. Başka sanatçılar adına da bunu böyle düşünüyorum” dedi. Bir sanatçının eserleri, tüm değerleri ve hayatı anlatılmadan filminin çekilmesinin doğru olmadığını vurgulayan Gülten Kaya, “film” adı altında Ahmet Kaya’nın değerlerinin yağmalandığını savundu.
“Bir gün Ahmet Kaya`nın değerli ve onurlu yaşamının filmi elbette yapılacaktır”
Ahmet Kaya’nın filminin bir gün kendileri ya da kendilerinin onayladığı isimler tarafından çekilerek gerçek Ahmet Kaya’nın yansıtılacağını söyleyen Gülten Kaya, şu ifadeleri kullandı:
“Biz ya da ciddiyetine, emeğine inandığımız gruplar filmi yapacak. Ona, eserlerine, muhalif bir sanatçı olarak mücadelesine saygı göstereni onu tanıyanlar çekecek. Ancak zaman veremiyorum. En doğru zamanda, keşke en yakın zamanda Ahmet Kaya filmi çeksek… Bir gün elbet olacaktır ama portre filmler zordur. O kimliğin, rolün, kişiliğin içine girmek, Türkiye yakın tarihini yansıtmak, çok iyi kotarılmış bir film yapmayı kendimiz de zaten amaçlıyoruz.Dört ayda bir sanatçı portresini yapmaya çlışan insanlara ne diyebilirsiniz ki başka?
Bir gün Ahmet Kaya`nın değerli ve onurlu yaşamının filmi elbette yapılacaktır.Gerçek hayatını, onu var eden ve ona kamusal kimlik kazandıran üretimini, eserlerini, muhalif bir sanatçı olarak mücadelesini, uğruna hayatını verdiği değerleri ve Türkiye yakın tarihinin fon oluşturduğu yılları gelecek kuşaklara en doğru şekilde taşıyacak olan o filmi yapacağız.”
“Filmde Ahmet Kaya yok, tüccarlık var”
Hali hazırda çekilen “filmciklerin” gişe kaygısı güttüğünü savunan Kaya, gerekli yasal bildirimlerde bulunduklarını kaydetti: “Bu bir Ahmet Kaya filmi değil ve olamaz. Filmde Ahmet Kaya yok. Eserleri yok. Hayatına dair gerçek hiçbir bilgi yok! Tüccarlık, gişe kaybısı var.Ahmet Kaya’nın yarattığı değerleri ‘film’ adı altında yağmalamayı amaçlayan projelere, bu projelerin başında olan ve içinde yer alan kişilere karşı tüm yasal haklarımızı kullanacağız. Film sektöründe bilinen dağıtım ve yayın şirketlerine gerekli yasal bildirimlerde bulunduk.”
Gülten Kaya, meslek birliklerine de çağrıda bulunarak, “Her sektör kendi ahlakını ve disiplininin kendi içinde kurmalıdır. Meslek birlikleri de bu yüzden vardır” ifadelerini kullandı.
“Ahmet Kaya halkına emanettir”
Çekilen filmleri izleyip izlemeyeceği sorulan Kaya, “Kendi yeteneksizliklerini, yetersizlerini paraya tahlil etmeye çalışan gruplar bunlar. Sinema zevkimi mahvetmek istemem” yanıtını verdi.Gülten Kaya, kendileriyle anlaşıldığı, yapımcılar tarafından iknaya uğraşıldıkları ya da Ahmet Kaya fimi çekenlerden para talep ettiklerine yönelik haberlere de tepki gösterdi. “Ben ve çocuklarım aylardır bu duygusal şiddete maruz bırakılıyoruz” yorumunu yapan Gülten Kaya, basın toplantısını “Ahmet Kaya halkına emanettir” sözleriyle noktaladı.