İLKER DOĞAN-TR724.COM
‘Darbeye teşebbüs’ iddiasıyla müebbet hapse mahkum edilen 19 yaşındaki Harbiyeli Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya, oğlunun tahliye edilmesi için kendisinden 750 bin TL istediklerini açıkladı.
Oğlu nezdinde 4 yıldır dört duvar arasında tutulan tüm Harbiyeli öğrenciler için verdiği ‘adalet’ mücadelesiyle’ bilinen Melek Çetinkaya, başka birinin ise tüm çocukların tahliyesi için 2 milyon 250 bin lira talep ettiğini duyurdu. Çetinkaya, Adalet Bakanlığı’nın twitter hesabını ekleyerek yaptığı paylaşımda, “Bu parayı veremediğimiz için askeri öğrencilerin 41 aydır cezaevinde olduğunu duydunuz mu?” ifadelerini kullandı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Allah’ın lütfu’ olarak tanımladığı 15 Temmuz gecesi, onlarca er ve harp okulu öğrencisi köprüde katledilerek öldürüldü. ‘Terör öylemi var’ denilerek kamplarından getirilen askeri öğrenci ve erler, boğazları kesilerek linç edilmişti. Katliamdan kurtulan askeri öğrenciler, daha sonra gözaltına alınarak emniyete götürüldü.
İŞKENCE EMNİYETTE BAŞLADI
Halbuki 15 Temmuz gecesi Yalova’da kampta olan öğrenciler, ‘terör eylemi’ olduğu gerekçesiyle otobüslere doldurularak İstanbul’da çeşitli bölgelere getirilmişti. Ancak kendilerini büyük bir kaosun içinde buldular. İşkence emniyette başladı. 18-19 yaşındaki öğrencilere günlerce dayak atıldı, ağza alınmayacak küfürler edildi, hakaret yağdırıldı. Ardından savcılık ve mahkeme sorgularında vatana ihanetle, cinayetle, darbecilikle suçlandılar.
SİLAH KULLANMAMIŞ AMA CİNAYETTEN CEZA!
Yaklaşık 1 yıl sonra iddianameleri hazırlandı. Sözde yargılamalarda hiç bir somut delil olmaksızın 265 Harp Okulu öğrencisine, ‘darbeye teşebbüs’ten müebbet hapis cezası verildi. Öğrencilerin mahkemelerdeki ‘görüntüler izlensin, silahların balistik raporu alınsın’ gibi hayati talepleri bile reddedildi!
Silah kullanmadığı kriminal raporla sabit olan askeri öğrencilere bile müebbet hapis cezasının yanı sıra ‘cinayetten’ ekstra ceza verildi! Harp okulu 2. sınıf öğrencisi Emre P., mahkemede yaşadıklarını şöyle anlatıyor; “Darbeye teşebbüsten müebbet verdiler. 139 yıl da cinayetten aldım. Hakime, ‘benim silahımın kullanılmadığı raporlarla sabit, kimi nasıl öldürmüşüm’ dedim. Yüzüme bile bakmadı.”
DARBE EYLEMİ: OTOBÜSTE OTURMAK!
‘Darbeye teşebbüs’ suçlamasıyla müebbet hapse çarptırılan 265 öğrenciden biri de Furkan Çetinkaya. Savunmasında, ‘terör eylemi olduğu’ gerekçesiyle kamptan otobüslere bindirilerek olay yerine getirildiklerini anlatmıştı: “Araçtan in emrini müteakip ayağım bir kez asfalta değdi. Onda da İstiklal Marşı’nı okuyanları görünce, esas duruşa geçtim, İstiklal Marşı’na eşlik ettim ve hemen ardından halkın sevgi gösterileri eşliğinde tekrar otobüsüme bindim ve oturmaya devam ettim. Sayın savcının ısrarla “Eylemlerine devam etmişlerdir” derken bahsettiği eylem budur. Oturmak!”
HARBİYELİLERİN ANNESİ: MELEK ÇETİNKAYA
Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya, yıllardır tutuklu 265 harbiyeli için ‘adalet’ mücadelesi veriyor. Bugüne kadar onlarca kez gözaltına alındı. Otobüste giderken, sokakta dururken, ‘adalet’ isterken… Defalarca Emniyet’e götürüldü, hakarete uğradı. Ancak o ‘adalet’ istemekten hiç bir zaman vazgeçmedi.
TAHLİYE İÇİN 750 BİN LİRA İSTEDİLER
Melek Çetinkaya, dün sosyal medya hesabından çok önemli bir bilgi paylaştı. Buna göre birelire harbiyeli tutuklu öğrencilerin ailelerinden tahliye için 750’şer bin lira istemişlerdi. Melek Çetinkaya, Adalet Bakanlığı’nı da etiketleyerek yaptığı paylaşımda, “Daha sonra bizimle irtibata gecen bazı kişilerin, ‘çocuklarınız tahliye olur fakat çocuk başı 750 bin isterim’ dediğini, başka birinin de tüm çocuklar için 2 milyon 250 bin lira istediğini, bu parayı veremediğimiz için askeri ögrencilerin 41 aydır cezaevinde olduğunu duydunuz mu?” ifadelerini kullandı.
Şamil Tayyar: Milyon dolarlar dönüyor!
Yargıda ‘f.tö’ borsası kurulduğu iddialarını ilk dillendiren AKP’li eski vekillerden Şamil Tayyar olmuştu. Tayyar’a göre cemaat soruşturmalarından tutuklu iş adamları milyon dolarlar vererek itirafçı adı altında tahliye ediliyordu. Konu hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) suç duyurusu yaptığını söylemişti. Tayyar’ın açıklaması, Türkiye’de yargılamaların hukuki değil, siyasi olduğunun, tutuklamaların da keyfi yapıldığının ispatıydı.