Hasta tutuklu Sevgi Sezer’in (28) sırtındaki tümör her geçen gün daha da büyüyor. Anne Ayşe Sezer, son ziyaretlerinde kızını tanıyamadıklarını anlatıyor.
SEVİNÇ ÖZARSLAN-BOLD
Devlet yetkililerine seslenen anne Sezer, “Tümör çok büyümüş. Son ziyarette sırtındaki tümör nedeniyle kızıma sarılamadım. Devlet büyüklerine sesleniyorum; kızım hasta, acı çekiyor. Tedavi edilsin.” ifadelerini kullanıyor.Cemaat soruşturmaları kapsamında 27 Şubat 2018’de tutuklanan sınıf öğretmeni Sevgi Sezer, kısa bir süre sonra sırtında oluşan ağrı ve şişkinlik şikayetiyle önce Giresun Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Ameliyat edilmesi riskli bulununca Samsun 19 Mayıs Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderildi. Defalarca Samsun-Giresun arasındaki yaklaşık 3 saatlik yolu cezaevi aracının içinde gidip geldi.Bold Medya’dan Sevinç Özarslan’ın haberine göre, hasta haliyle, 16 kişilik koğuşta yaşam mücadelesi veren kızının yaşadığı hak ihlaline artık dayanamayan Ayşe Sezer, tedavi için yetkililere çağrıda bulundu. Sezer, “Sayın Cumhurbaşkanı, Emine Erdoğan, Adalet Bakanı, sayın hakimler, avukatlar, savcılar sizlere sesleniyorum. Hepinizin evladı vardır. Kızım hasta, tedavi edilsin. Sırtındaki tümörden dolayı son görüşte sarılamadık birbirimize. Acı çekiyor” dedi.9 ay sonra Vemöz Malformasyon adı verilen bir hastalık olduğu teşhis edildi. Sevgi Sezer, sırtındaki damarın içinde oluşan ve gittikçe büyüyen tümör nedeniyle acı çekiyor. Son aylarda 9×5 cm olan tümör nedeniyle yürümekte zorlanıyor, annesine, kardeşine sarılmakta bile güçlük çekiyor.
EMİNE ERDOĞAN’A SESLENDİ: SİZİN DE KIZINIZ VAR!
Kızını en son geçen haftaki açık görüşte gördüğünü ve çok kötü olduğunu söyleyen Ayşe Sezer (45), “Kızım okuyordu, derslerinde başarılıydı. Dört dörtlüktü ama ne ile suçlanıyor. O sadece bir sınıf öğretmeniydi. Yazın eve gelirdi, sevinirdim. Yavrum bir gün daha kal derdim. “Anne senin iki kızın var ama benim 24 tane evladım var.” derdi. Her pazartesi günü Türk bayrağının altında onlara andını içirirdi. Çok çaresizim. Siz de annesiniz Emine Erdoğan hanım. Ne olur yardım edin. Kızım tedavi edilsin. Başka bir isteğim yok.” dedi.
Sevgi Sezer’in avukatı, 11 Aralık 2019’da müvekkilinin yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuru yaptı. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Sezer dosyası ise Yargıtay’da bulunuyor.
BEN YAVRUMU İSTİYORUM
Ayşe Sezer (Sevgi Sezer’in annesi): “Yavrumun sert koltuklarda gidip gelmesi zor oluyor. Yani çaresizim. Ne diyebilirim ki… Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ve Emine Erdoğan’a sesleniyorum. O da bir anne. Ben yavrumu istiyorum. Yarından sonra yeni bir yıla giriyoruz. 2018, 2019 beni çok ağlattı üzdü. İnşallah bana 2020’de hediye olarak gönderirler kızımı. Telefonda konuşurken anne ben bir daha bu beyaz önlüğü giyebilecek miyim” dedi. Giyeceksin tabi ki, hem de en akını EN pakını giyeceksin dedim. Biz bunları hak etmiyoruz.”
PSİKOLOJİMİZ BOZULDU
“Bir de silahlı terör örgütü diye söylüyorlar çocuğuma. Köyde düğünlere giderken bile silahlardan korkardı. Ama bugün ne yaşıyoruz maalesef, silahlı terör örgütüyle yargılanıyor. Benim yavrum 22 aydan beri suçsuz yere yatıyor orada. Kime naz ediyor orada. Onun psikolojisi, bizim psikolojimiz bozuldu hep. Adalet Bakanına sesleniyorum. Hepiniz annesiniz, babasınız, ne olur yavrumu tez vakitte sağlığına kavuşturun. Elinizi vicdanınıza koyun. Sesime kulak verin. Sağ salim çıkmasını istiyorum. Sayın hakimler, savcılar, avukatlar sizlere sesleniyorum!
9 AYDA TEŞHİS EDİLEMEDİ!
Özge Sezer (Sevgi Sezer’in kız kardeşi): “Ablam cezaevine girdiğinde sırtında misket büyüklüğünde bir kitle oluştu. Birçok kez Giresun’da doktora gitti. Normal bir insanın doktora bir ya da iki kez gittiğinde öğrenilebilecek rahatsızlığını ablam 9. ayında öğrendi. O da henüz kesinleşmemişti. Adına tümör denilen bu rahatsızlık hepimizi çok tedirgin etti. Giresun’daki hastane ameliyat olması riskli dedi. Tümör, damarın içinde olduğu için riskliymiş. 9×5 cm büyüklüğündeki tümör, sırtında damarın içinde yer alıyor. Hareketlerini zorluyor. Bugüne kadar yapılan tedavilerin hiçbiri işe yaramadı. Doktor ilaçlar işe yaramadığı için yeni bir ilaç kullanmaya başladı. İlaç alkol içerikli olduğu için sırtını yakıyor. Ağır bir ilaç.”
SARILIRKEN BİLE ACI ÇEKİYORDU
“Koğuşta kıyafetlerini arkadaşları yıkıyordu. Perşembe günü gittiğimiz en sonra görüşte ablamın durumu ciddiydi. Sarılamadık bile. O kadar ağır yürüyordu ki Çarşamba günü hastaneye gitmiş. Doktor diğer ilaçlar işe yaramadığı için yeni bir ilaç uygulamıştı. O gün kapı açıldı, geliyorlar ya görüşe, baktım ablam bir türlü gelemedi. Sarılırken bile acı çekiyordu. Ablam güçlü bir insandır. İlk defa onu böyle gördüm.”
MAHKEMEYE BÜTÜN RAPORLARI YOLLADIK
“7 yıl 6 ay ceza verdiler ablama. Karara itiraz ettik İstinaf’a yolladık. İstinaf Mahkeme günü verdi hepimiz o günü bekledik. Mahkeme oldu, biz öncesinde MR sonucu olsun, ultrason sonucu olsun İstinaf’a dilekçeyle birlikte vermiştik ve çıkacağından çok emindik. Çünkü ablam suçsuz ve hastaydı ve tümörü çok büyümüştü. Doktorlar büyüme sebebi olarak stres, sıkıntı demişlerdi. Mahkeme bu hastalığına rağmen cezasını onayladı. Tutukluluğunun devamına karar verildi. Vakit kaybetmeden hemen Yargıtaya başvurduk. Şimdi hepimiz Yargıtay’dan gelecek kararı bekliyoruz.”