İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Kanal İstanbul Çalıştayı”, farklı disiplinlerden bilim insanları, hukukçular ve finans uzmanlarını bir araya getirdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ne derlerse desinler yapacağız” sözlerine tepkisini çalıştayda bir kez daha dile getirdi. İmamoğlu, “Bizim tek bir şartımız var bu ülkede hiç kimse ben bilirim ben yaparım demesin. Tek şartımız bu. Hiç kimse ama hiç kimse halka sesini yükseltmesin” dedi.
Çalıştayda, dört farklı salon, sekiz ayrı panelde, 40 bilim insanı Kanal İstanbul’la ilgili fikirlerini paylaştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Kanal İstanbul’un ilk kez kamuoyuna açık bir şekilde tartışıldığı çalıştaya katılanlar arasında yer aldı. CHP ve İyi Parti’nin grup başkanvekilleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, sendika yöneticileri, meslek odaları üyeleri, İBB üst yönetimi ile çok sayıda vatandaş da çalıştaydaki yerini aldı.
Yerli ve yabancı medya kuruluşlarının yoğun ilgi gösterdiği çalıştayda ilk konuşmayı, “Kanal İstanbul’un Dünü Bugünü” başlığıyla, İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün yaptı. Akgün, Kanal İstanbul projesinin ilan edildiği 2011 yılından bu yana yaşananları ve proje üzerindeki tartışmaları özetleyerek konuşmasına başladı. “Güngören, Esenler Bağcılar belediyeleri 30 cm yükselecek. Bugün İstanbul’da içtiğimiz üç bardaktan birini karşılayan su kaynaklarının yok olma riski doğacak” diyerek projenin yaratacağı olası riskleri sıralayan Akgün, şunları kaydetti:
“Bugün projenin çevresel boyutları iki oturumda tartışılacak. Kültürel mirastan bahsedeceksek, Kanal İstanbul çok önemli bir arkeolojik ve sit alanlarını içeriyor. Çed raporunun değerlendirme toplantısı oldu. Burada da bu kültürel mirastan bahsediliyor ancak sunumu yapan arkadaşlar çözüm öreni olarak iyi uygulama örneği olarak Hasankeyf gibi bunları taşıyabiliriz dediler. Bunlar raporda da yazıyor. Peki biz biraz da onaylanmış ve askıda bulunan Kanal İstanbul’un çevresini oluşturan bu çevre düzeni planına odaklanalım. Bu plan bize neyi anlatıyor. Gördüğünüz sarı alanlar imara açılmış yerler, 84 metrekarelik bir alan. Bağcılar’ın üç buçuk katını imara açmış durumdayız.”