17 aydır hapiste olan Elif Güven, darmadağın edilen yuvasını ve cezaevinde yaşadıklarını anlattı. Güven, “Bu satırlar ifade etmek istediklerimin binde biri bile olamaz.” dedi.
Mektubuna “Burada öyle hayatlara şahit oldum ve öyle hayatlar dinledim ki bu satırlarım ifade etmek istediklerimin binde biri bile olamaz. Yaşadıklarımıza gözler kör olmuş, kulaklar sağır olmuş gibi. Yine de bir umut sesimi duyurma çabasıyla tarihe not düşmek istiyorum” diye devam eden Güven’in bir annenin ve çocuklarının cezaevinde neler yaşadığına dair gözlemleri şöyle:
“Önceden çocuklarımızın ilk öğrendiği kelimeler anne ve baba iken, şimdi bu ortamdaki çocukların öncelikli kelimeleri memur ve sayım oldu. Cezaevindeki hayatı yurt dışı olarak algılayan çocuklarla birlikte tüketiliyoruz biz.
GECE UYANIP DUA EDEN ÇOCUKLARIN GÖZYAŞLARIYLA SABAHLADIK
Gecenin bir vakti uyandığında yine cezaevinde olduğunu anlayıp yatağında ellerini açarak dua eden çocukların gözyaşlarıyla sabahladık. Bir çocuğun annesi ve babasıyla birlikte evlerinde olmasını istemek en büyük lüksümüz oldu. Kantin alışveriş günümüzde mazgaldan verilen birkaç abur cubura kocaman gözlerle sevinen çocukların mutluluğuna gizledik hüznümüzü. İlk adımını gördüğümüz çocuklara sevinirken hiç hijyenik olmayan o soğuk zemin üzerine her düştüğünde bizim içimiz kanadı.
BURADAKİ TEYZELERİM EVLERİNİ ÇOK ÖZLEDİ ALLAHIM
Oyun oynayacak alanı olmadığı için evinin bahçesini ve arkadaşlarını özleyen çocuğun ‘Buradaki teyzelerim evlerini çok özledi ama en çok ben özledim Allahım’ diyen çocukların yakarışları bizi bu dört duvardan daha fazla sıktı. Çocuğu yanında olan anne ayrı hüzün yaşadı, uzak olan anne ayrı hüzün yaşadı. Hangisi daha acımasızdı bilemedik!
NENE DİYE SESLENDİKLERİNDE İÇİMİZ BURKULDU
Yıllardır çocuklarımıza bakan büyüklerimizi kendi anne babaları gibi gördü çocuklarımız. Görüşlerimize geldiklerinde annesinin yüzüne bakıp “Nene” diye seslendiklerinde içimiz burkuldu. “Ne zaman işin bitecek, eve geleceksin?” sorularına kaçamak cevaplar bulmaya çalışmak kelimeleri boğazımızda düğümledi. Okula giden çocuğumuzun her veli toplantısında annesinin babasının yanında olmamasından dolayı duyduğu yalnızlığın çığlığı km’ler ötede bizim kulaklarımızda yankılandı. Bunlar gibi bir sürü iç yakan hayat gördük buralarda.”
ELİF GÜVEN’İN GERGERLİOĞLU’NA GÖNDERDİĞİ MEKTUBUN ORİJİNALİ