15 Temmuz’dan sonra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ihraç edilenlerce oluşturulan KHK’li Platformları Birliği yayınladığı bir manifestoyla bütün KHK ve OHAL mağdurlarını birlikte mücadeleye davet etti.
Siyasal iktidarın kendi kadrolarını oluşturmak, muhalif sesleri susturmak ve kamusal alanda önlerine çıkan engelleri ortadan kaldırmak için 15 Temmuz darbe girişiminin fırsata çevrildiği belirtilen bildiride KHK’li Platformları Birliği’nin kamudan ihraç edilen 200 bin ve kurumları kapatıldığı için 100 bine yakın özel sektör emekçisi veya onların birinci dereceden yakınlarından oluşan yaklaşık 3 milyon vatandaşını temsil ettiği kaydedildi.
‘‘TERÖRİST OLARAK YAFTALANDIK, TOPLUMSAL LİNCE MARUZ BIRAKILDIK, TECRİT EDİLDİK’’
Siyasal iktidarın; Kürt, Türk, Alevi, Sünni, sağcı, solcu, dindar, ateist, başörtülü, başı açık, sosyalist demeden bir gece yarısı yayınladığı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) aracılığıyla yüz binlerce insanı açlığa, sivil ölüme ve ağaç köküne mahkûm ettiği kaydedilen açıklamada, ‘‘Siyasi iktidarın evrensel hukuk, temel insan hakları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasalara aykırı şekilde, hiçbir idari, hukuki süreci işlettirmeden, kurum amirlerinin fişlemeleriyle hazırladığı KHK’lar ve OHAL uygulamalarıyla on yıllardır emeğimizle kazandığımız anamızın ak sütü kadar helal olan işlerimiz elimizden alındı. Sadece işsiz kalmadık; en temel insan ve yurttaşlık hak ve özgürlüklerimizden de mahrum edildik; “terörist” olarak yaftalandık; toplumsal lince maruz bırakıldık; tecrit edildik. Süreç içerisinde arkadaşlarımızdan 60’a yakınını intiharlarla, 500’e yakınını kanser ve benzer hastalıklarla, onlarcasını, kendisine yeni bir hayat kurmak için geçmeye çalıştıkları Meriç ve Ege’nin azgın sularında kaybettik. Hayatta kalabilen bizler ise yaşadıklarımızdan kaynaklı açlık, çaresizlik ve yalnızlıkla baş başa bırakıldık. Bu süreçte bizimle yan yana olan siyasetçi, kurum, dost ve akrabalara sonsuz teşekkür ederken, bize yüz çeviren ve adeta üç maymunu oynayanlara da bize yaptıklarından ve yapılanlara göz yumduklarından dolayı “utanacağınız günler yakındır!” diyoruz.’’ İfadeleri kullanıldı.
‘‘VAR OLAN KİMLİKLERİMİZE YENİ BİR KİMLİK DAHA EKLENDİ’’
Bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlanan kararlar ile ‘KHK’lılar’ diye yeni bir kimlik kavramı ortaya çıktığına dikkat çekilen bildiride ‘‘Bu süreçte yeni bir kavram/kimlik ortaya çıktı. Tarihin belli dönemlerini tanımlayan “1402’likler”, “ikna odaları” gibi, bizler de “KHK’lılar” olarak anılıyoruz artık. Var olan kimliklerimize yeni bir kimlik daha eklendi. Hem de devletin bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayınladığı listeler sayesinde. Diğer kimliklerimiz ya doğuştan getirdiklerimiz ya da yaşam içerisinde bizim seçtiklerimizdi. Oysa ki KHK’lı veya “OHAL mağduru” kimliği bize devlet gücünü ele geçirmiş siyasal iktidar tarafından zorla dayatılmış ve bunu kabullenmemiz beklenmişti. Ancak biz var olduğumuz her ortamda ve zeminde bize yapılan ihraç ve benzeri uygulamaların haksız ve hukuksuzluğunu anlatmaya, bunu asla kabul etmeyeceğimizi vurgulamaya çalıştık. Kimimiz bunu sokağa çıkarak, kimimiz sendikasında, kimimiz sosyal medyada, kimimiz dernek ve siyasi partilerde, kimimiz en yakınındakine, mahallesine anlatarak haykırdı ve asla susmadı. Bulduğumuz her fırsatı haksızlığı-hukuksuzluğu anlatmanın zeminine dönüştürmeye çalıştık.’’ denildi.
Devletin KHK listeleriyle aynı çuvala koyduğu ihraç kamu emekçilerinin bir araya gelmesi ve birlikte mücadele etme iradesiyle oluşan KHK’lı Platformları’nın, siyasal iktidarın Türkiye’de kamu emekçileri tarihinde bir “ilk”in gerçekleşmesinin ve belki de ilk kez bu kadar farklı insanın “ortak bir kimlik” etrafında buluşmasının ve mücadele etmesinin yolunu açmış olduğu kaydedildi.
‘‘KHK’LI PLATFORMLARI BİRLİĞİ İKİ YÖNLÜ BİR MÜCADELE ANLAYIŞINI BENİMSEMEKTEDİR’’
KHK’lı Platformları Birliği tarafında yayınlanan manifestoda şu ifadeler kullanıldı: ‘‘Bizleri, “neden ihraç edildiğimiz” değil “nasıl ihraç edildiğimiz” birleştirmiştir. Yüzde doksan dokuzu (yüzde 99) lisans ve üzeri eğitime sahip, üretken ve yaratıcı bir kitlenin bir araya gelmesi de bu sürecin sonucunda gerçekleşti. KHK Platformları, KHK ile ihraç edilmiş kamu emekçilerinin kendi iradeleriyle, kendi sorunlarını çözmek ve taleplerini gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kişilerden oluşmaktadır. Bu platformlar KHK ve OHAL mağdurlarının öz örgütleri ve tabandan oluşan birlikleridir; KHK’ların kolektif çalışma, ortak akıl ve uygun gördükleri yol ve yöntemlerle, kendi sorunlarına çözüm bulmak için “gönüllülük esası” üzerine kurulmuş mücadele örgütleridir. KHK Platformları tüm kimliklerin özgünlüklerini içeren, farklılıkların farkında ve bu farklılıklarıyla var olan ve aslında gücünü de buradan alan mücadele zeminleridir.
KHK’lı Platformları Birliği iki yönlü bir mücadele anlayışını benimsemektedir. Çünkü hem KHK’lar, hem de sonrasında yaşanılanlar emek ve demokrasi sorunudur. Bu nedenle Birliğimiz; emek ve demokrasi mücadelesinin hem öznesi hem de parçasıdır. En temel haklarımızı gasp eden KHK’lar aynı zamanda ağır ve sistematik bir işkence yöntemi olarak büyük bir insan hakları ihlalidir. Bu temelde, platformlar aynı zamanda insan hakları odaklı mücadelenin de özne ve parçasıdırlar.’’
‘‘MAĞDUR EDİLMİŞ TÜM KİŞİLERİ BU BİRLİK ÇATISI ALTINDA BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ’’
22 ilde örgütlenen KHK’lıların sayı ve gücünün her geçen gün artığı belirtilen bildiride bütün KHK’lı ve OHAL mağdurları birlikte mücadeleye davet edildi. KHK’lı Platformları Birliği tarafından yayınlanan manifesto şu şekilde sona erdi: ‘‘Kamu emekçilerinin öz örgütleri KHK’lı Platformları büyüyüp yaygınlaştıkça, mücadeleyi daha güçlü ve etkili hale getirmek için tüm illeri içeren “KHK’lı Platformları Birliği” adıyla bir üst örgütlenmeyi gerçekleştirme zorunluluğu hasıl oldu. Artık KHK’lılar ve OHAL mağdurlarının Türkiye’nin tamamını kapsayan, onları birleştirerek örgütlü bir güç haline getirecek bir birlikleri var.
Bizler “KHK’lı Platformları Birliği” olarak; KHK ile ihraç edilmiş ve OHAL uygulamaları ile mağdur edilmiş tüm kişileri bu birlik çatısı altında birleşmeye çağırıyoruz! KHK rejimiyle haksız ve hukuksuzluğa uğramış ve emek, demokrasi ve insan hakları mücadelesi veren tüm kesimlerle yan yana, omuz omuza birlikte mücadele edeceğimizi vurguluyor, kazanacağımıza olan inançla, bütün KHK’lı ve OHAL mağdurlarını dayanışma ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz.’’