Savaş, insan hayatlarının yok edilmesi demektir.Savaş, ekonomik olarak ülkenin kaynaklarının heba edilmesi demektir. Savaşın sermayesi insan ve para, semeresi kan, gözyaşı, fakirliktir.
***
Zorunlu olmadıkça, savunma amaçlı olmadıkça savaş ‘cinayet’ olarak kabul görmüştür.
Bir ülkenin savunması, bağımsızlığı tabii ki insan hayatı ile ölçülemez.
Vatanı için canını feda edebilecek kahramanlar olmadan, bir devletin bağımsız yaşaması imkansızdır…
***
Ancak, iktidarın bugün Suriye’de ve Libya’da giriştiği savaş, amaçsız birer maceradır.
Gençlerimizin hayatlarının burada feda edilmesi, “istiklal savaşı veriyoruz” diye savunulamaz.
Libya da Suriye de bağımsız devletler.
Osmanlı İmparatorluğu’nun oralarda, kendi toprağını savunmak için verdiği savaşı, bugünün Türkiye’sine uyarlamak akıl ve mantık ile uyuşmaz.
Neo Osmanlı hayali peşinde evlatlarımızın hayatlarını beyhude yere feda etmektir.
Emperyalist heveslerini kimse ‘cihat’ kılıfı ile örtmeye kalkmasın…
Barışa hizmet etmiyorsa, vatanın savunmasına ve korunmasına hizmet etmiyorsa, savaş yok yere kan dökmek ve ülke kaynaklarını savurmaktır.
***
Şehitlere ‘bir kaç tane’ deyip kamuoyundan saklamak, insan hayatını ve ailelerin acılarını aşağılamaktır.
“Şehitler tepesi boş kalmayacak…” demek, her gün yeni şehitler geleceğini, evlatlarını, eşlerini, babalarını, kardeşlerini, sevgililerini toprağa vereceklerini ‘müjdelemektir’!
‘Bir kaç şehit’ sözünün hatırlatılması üzerine Erdoğan’ın Fox muhabirine verdiği anlamsız ve tehdit içerikli cevaba bir bakın…
İktidarın şehitler için verebileceği meşru tek cevabı yoktur.
Kaç şehit vermiştir Türkiye, AKP döneminde?
2002 Kasım ayından Mart 2020’ye 18 yılda kaç şehit verdi bu ülke?
Suriye’de, Irak’ta, Libya’da kaç şehit verdi bu halk? Neden?
Şehitleri, milliyetçi oylar ve duyguları devşirmek için kullanabilecekleri zaman şaşaalı törenler yapıyorlar.
Şehit törenlerinin iktidara tepkileri artırması ihtimali oluşunca da, gizlice, isimlerini, sayılarını bile açıklamadan defnediyorlar.
Şehitlere saygıları da yok. Tek hesapları, iktidarda kalmak. Şehitleri bile bunun için istismar ediyorlar…
***
Geçtiğimiz hafta CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Suriye’de 122 şehit niçin verildi?” diye soruyordu.
Resmi açıklamalara göre, Fırat Kalkanı sırasında TSK 71, Zeytin Dalı operasyonu sırasında 54, Barış Pınarı harekatı sırasında da 9 kayıp vermişiz.
ÖSO askerleri bu rakamlara dahil değil.
Bir de operasyonlar bittikten sonra verilen kayıplar var. Mesela, İdlib’te son bir ayda 20’yi buldu. Diğer operasyon bölgelerinden de benzer acı haberler almışız.
İktidar, tam sayıları açıklamadığı için kesin sayıyı bilemiyoruz, ana muhalefetin de bilmediği görülüyor.
Oysa 122’nin çok daha fazlası açıklanan resmi rakamlarda mevcut.
Resmi açıklamalar ve haberlerden görebildiğim, sadece Suriye’de verdiğimiz asker kayıplarımız, şehitlerimiz 170’i aşıyor.
Ne için kim için?
Açıklanmayan, gizlenen şehitler ile bu sayı belki de 170’in çok üzerindedir. Kim bilir?
***
AKP iktidarı döneminde, 18 yılda şehit olan güvenlik görevlisi sayısının 3 bini aştığına dair veriler var.
PKK’nın karakol saldırılarında oklar hemen TSK’ya çevrilir ve ihmallerin hesabı sorulurdu?
Peki şimdi kimse neden sivillere keyfilik ve ihmallerinin hesabını sormuyor?
Erdoğan dün açıkladı: “İdlib’de 3 tane şehidimiz var, gelişmeler lehimize…”
İdlib’de Türk askerinin ne işi var? El Kaide, İŞID ve radikal örgütlere güvenli alan kurmak neden Türkiye’nin görevi olsun?
Peki, hava sahası size kapalıyken, bu askerleri havadan koruyamayacakken, Rusya’nın hava saldırılarına kurbanlık koyun gibi neden sürüyorsunuz?
İdlib’de sadece bir ayda 20’yi aşkın şehidimiz var ve büyük çoğunluğu Milli Savunma Bakanlığı’na göre hava saldırıları sonucu verildi…
Şimdi yeni bir savaştan bahsediliyor.
Hava desteği olmadan düzenli orduyu sahaya sürüyorlar, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana böyle bir askeri hata yapan ordu, kurmay zeka, sivil hükümet var mı?
Bu ihmalin faturasını kim verecek?
Şehit sayılarını gizleyen, şehitleri gizlice toprağa veren iktidar, o bölgede operasyon emrini veren sivil ve asker herkes sorumludur bu acı ihmalden…
***
İktidar, şehitlerimizin sayısını, şehit düşme nedenlerini ve yerlerini tek tek açıklamalı.
Suriye’de bugüne kadar kaç şehit verdik? Irak’ta kaç şehit verdik? Libya’da kaç şehit verdik? Yıllara göre kaç şehit verdik? PKK saldırılarında kaç şehit verdik?…
Şehitlerin isimleri de tek tek açıklamalı…
O zaman listede eksik var mı yok mu o da görülür…
İktidar, şehitleri istediği zaman açıklayıp, istemediği zaman gizleyemez.
Şehit sandukaları, siyasilerin halkın duygularını istismar edecekleri bir kürsü asla değildir.
İnsana saygınız yok, bari şehide olsun!