Utanmadan kameraların önüne geçip “Şahsım olarak 7 maaşımı bağışlıyorum.” derken neler düşündüğünü kestirmek aslında hiç de zor değil.
Halkın 47 milyarlık geriye kalan son kefen parasını da yandaş vampir müteaahhitlere aktardıktan sonra hazinenin tamtakır kuru bakır olduğunu bilmeyen yok.
Öyle ki Korona salgınıyla ilgili devletin halka yapacağı tek yardımın “bedava kolonya ve maske dağıtımı” olduğunu açıklayıp bunun da kolonya ihalesini bedavaya “Eyüp Sabri Tuncer”e yıkmıştı parasızlıktan.
Anlaşılan maske dağıtacak kadar bile para kalmayınca çareyi “pamuk eller cebe” demekte bulmuş. Tüm dünyada millet halkı koruma adına ekonomik paketler açıklarken bizimkinin açıkladığı tek paket yasaklanan uçuşlar için KDV indirimi.
Avustralya’da daha dün Başbakan Morrison çalışan yaklaşık 6 milyon vatandaşa iki haftada bir $1500 yardım yapılacağını duyururken bizim Recep ise zaten yiyecek lokma bulmakta zorlanan halkı duygu sömürüsü ile soyma peşinde.
Nedendir bilinmez mesela kimsenin aklına yurdun dört bir yanında yapılan saray inşaatlarını durdurup parayı halka harcayalım demek gelmiyor.
Ya da Deli Dumrul Köprüsü gibi geçmeyenin parasını halkın cebinden üstelik de dolar üzerinden yalaka iş adamlarına ödemekten vazgeçip bunların gelirini evden çıkamayan halka aktaralım demiyor.
Bunun yanında milyarların gömüldüğü ve Almanya’nın hala kıskandığı yeni havaalanında uçuşlar durmuşken, uçamayan yolcu başına yan gelip yatarak aldığı parayla semirmeye devam eden iş adamlarına “Bir dakka arkadaş, şimdilik o parayı halka ayırdık, kusura bakma.” diyen kimse yok.
Üç kuruşu denk getirene kadar bin takla atan garibanlardan “Ulusa İteleyiş” adında konuşmalar yapıp para isyene kadar önce etrafındaki semirik yağdanlıklara bir baksana sen.
Mesela işe elinde cumhurbaşkanlığı forsu bulunan yüzükle korona testi yapan “Yüzüklerin Efendisi Çakma Frodo” Murat Sancak’ın amcası Ethem’le başlayabilirsin.
Sonra oradan bilumum devletin hazinesinden kendi cebine boru hattı döşeten müteahhitlere geçip arkasından havuz medyasından da biraz istifade edebilirsin.
Aslına bakarsan asgari 4 farklı arpalıktan kendine aylık bağlatan asalAK adamların bile bunların yarısını bağışlasa halk kurtulur ama tabii bu kadar fedakarlık beklemek kolay olmaz.
Sen nasıl “7 aylık” maaşını bağışladıysan bence Emine Abla “7 çanta” yetersiz bakiye Bilal Oğlan “7 gemicik” Damat “burası çok önemli” Berbat Albayrak kardeşiyle beraber “7 gazete” bir de küçük damat “7 siha” bağışlarsa bence karanlıklar aydınlığa o zaman çıkabilir.
Zaten olmadı ararsın iş adamlarını “Salarım maliyeyi haa!” deyip bir iki gözdağı verdin mi gelsin paracıklar.
Yani senin anlayacağın garibanın üç kuruşluk zekat parasına tamah etmeye gerek yok. Sen ne de olsa işini bilirsin Reis!
Yok bu iş nasıl yapılır ben bilmem, benim tek bildiğim soygun, talan falan diyorsan en azından Haluk Levent’e, Mansur Başkan’a ya da İmamoğlu’na falan sor. Adamlar nasıl yardım yapılır düşünüp üretiyorlar.
Sakın “Anlamıyoruz ki biz neden para verecekmişiz, bütçeden destek olacaksanız olun.” diye yardım isteyen İmamoğlu’na laf yetiştirip ardından Reis İban dağıtınca mesajını silen Pelikan Kuşu Ersoy gibilerden akıl alma.
Senin de dediğin gibi “Siz size yetersiniz.” Reis. Bizi bu işe lütfen bulaştırma. İbanımız gevredi artık, bir sal bizi…
yilmazhepcakar@yepyeni.zamanaustralia.com
@YHepcakar