İLKER DOĞAN-TR724.COM
Cezaevlerinde devlete emanet tutuklu ve hükümlülere yönelik art arda yaşanan saldırılar, ’infaz dönemi mi başladı?’ sorusunu gündeme getirdi.
Cemaat soruşturmaları kapsamında yaklaşık 4,5 yıldır Menemen Cezaevi’nde tutulan Türkiye’nin en saygın iş adamlarından Hazım Sesli, sabıkalı Fatih Oktay tarafından 7 yerinden şişlendi.
Hazim Sesli, ailesiyle telefonla görüşürken ilk şişin telefon ahizesine denk gelmesi sonucu olayı fark etti ve kalbini hedef alan şişe karşı kendisini korumaya çalıştı. Olaya cezaevi memurları müdahale edene kadar 2 kere sol elinden, 2 kere sol bacağından, 3-4 defa da kalçasından darbeler aldı. Hazım Sesli’nin, 2 adam öldürmekten ceza alan, daha sonra koğuşta bulunan bir kişinin kafa derisini yüzen Fatih Oktay isimli mahkumla birlikte telefon görüşmesi yaptırılması akla şüpheler getirdi. Sesli’ye ilk müdahalenin cezaevi revirinde yapıldığı ve hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi. Saldırganın yüksek güvenlikli cezaevine şişi nasıl soktuğu bilinmiyor. Normalde telefon görüşmesinde tutuklunun yanında bulunan gardiyanların, saldırı öncesi ortadan kaybolduğu belirtildi.
Türkiye cezaevlerinde hiç kimsenin can güvenliğinin olmadığı bir döneme girildi. Eski TEM Müdürü Ömer Köse’nin yaklaşık 4,5 yıldır tutuklu bulunduğu cezaevinde gardiyanlar tarafından darp edilmesinin üzerinden 10 gün bile geçmedi. Tek kişilik hücrede tutulan Ömer Köse, 6 gardiyan tarafından darp edilmişti. Bu kez Menemen Cezaevi’nde ondan daha korkunç bir olay yaşandı. Türkiye’nin en saygın işadamlarından Sesli battaniyelerinin sahibi Hazım Sesli, cezaevinde 7 yerinden şişlendi. Yaşanan gelişmeler, ‘cezaevlerindeki insanların infazına devlet göz mü yumuyor?’ sorusunu gündeme getirdi.
O ŞİŞ CEZAEVİNE NASIL SOKULDU?
Olay, Hazım Sesli’nin ailesiyle haftalık telefon görüşmesi yaptığı sırada iki gün önce (çarşamba) 16.20’de yaşandı. Yüksek güvenlikli cezaevine şiş ya da şişlerin nasıl sokulduğu bilinmiyor. Bir diğer soru o şiş ya da şişleri saldırgan Fatih Oktay’a kim verdi?
KOĞUŞLARA GİRİŞ ÇIKIŞTA ARAMA YAPILIYOR
İster revire, ister bilgisayar odasına, isterseniz telefon görüşmesine giderken, koğuştan her çıkış ve girişlerde gardiyanlar arama yapıyor. Gardiyanlar ayakkabı, hatta bazen çorabı bile çıkarttırıyor. Peki bu saldırgan koğuşundan çıktığında aranmadı mı? Arandı ise o şiş(ler) nasıl gözden kaçtı?
GARDİYANLAR NEDEN ORTADAN KAYBOLDU?
Hazım Sesli’nin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan gardiyanların saldırıdan hemen önce ortadan kaybolması ‘infaz’ iddialarını güçlendiriyor. Gardiyanlar telefon görüşmesi sırasında tutukluya nezaret etmek zorunda. Ne oldu da Sesli telefonla görüştüğü sırada gardiyanlar ortadan kayboldu?
GÖZDAĞI DEĞİL, İNFAZ GİRİŞİMİ
Saldırgan Fatih Oktay’ın hangi motivasyonla bu eylemi yaptığı bilinmiyor. Uzmanlara göre, meydana geliş şekli ve saldırının şiddetine bakınca saldırı bir gözdağı ya da korkutma değil. Öyle olsaydı bir iki yerinden ‘şişler’ ve bırakırlardı. Bu tam anlamıyla başarılı olamayan bir ‘infaz’ girişimi.
TEK KİŞİLİK HÜCRELERDE KALAN HİÇ KİMSENİN CAN GÜVENLİĞİ YOK
Geçtiğimiz hafta Ömer Köse, iki gün önce Hazım Sesli… Son olaylar gösterdi ki tek kişilik hücrelerde kalan hiç kimsenin can güvenliği yok. Bir gece yarısı hücreyi basan 5-6 gardiyan tutukluyu linç edebiliyor. Bir başka tutuklu, telefon görüşmesi yaptığı sırada gardiyanların ansızın ortadan kaybolmasının ardından bir katil tarafından tam 7 yerinden şişleniyor.
BUNLAR MÜNFERİT OLAYLAR DEĞİL
Bu saldırılar münferit olaylar değil. Türkiye’deki cezaevlerinde görev yapan gardiyanlar özel bir motivasyonla iktidarın ‘tetikçisi’ olarak çalışıyor. Verilen her görevi yapmaya hazırlar! İstenildiğinde koğuş basıp açıktan işkence yapıyor, istenildiğinde ‘ortadan kaybolarak’ bir tutuklunun şişlenmesini görmezden geliyorlar. Peki daha ne kadar ileri gidebilirler; bunu zaman gösterecek!