Avustralya koronavirüs krizinden çıkma eğilimi göstermeye başladı.
Korku ve tedirginlik havası geride kaldı gibi.
Konuyla ilgili haberler, artık bültenlerde bile ilk sıralardan daha gerilere düştü.
Marketlerde, krizin yaşandığı ilk haftalarda oluşan kıtlık görüntüsü, şimdi yerini dopdolu raflara bıraktı.
Pazartesi itibariyle, ülke genelinde vaka sayısı 13 olarak açıklandı.
Güney ve Batı Avustralya ile Northern Territory’de ise vaka kaydedilmedi.
Vakaların en yüksek olduğu NSW Eyaleti’nde ise normalleşme hızla devam ediyor.
Kısıtlı olan plaj ve sahil kenarları yüzmeyi yürüyüş ve sörf yapmayı özleyenleri tekrar sevindirdi.
Sosyal mesafeye uymak koşuluyla Bondi, Coogee, Maroubra ve Clovelly gibi plajlardaki yasaklar kaldırıldı.
Koronavirüs önlemleri kapsamında, kalabalık kitlelerin kapalı mekanlarda toplanma yasağı ise halen devam ediyor.
Uzun süreden beri tartışma konusu olan ve Avustralya Vatandaşı olmak için düzenlenen yemin törenleri de artık internet üzerinden yapılmaya başlandı.
Sosyal mesafe nedeniyle yemin törenini bekleyen 90 bine yakın yeni vatandaş adayının bu süreci şimdilik online tamamlaması bekleniyor.
İlk sanal tören ise Başkent Canberra’dan Göç İşleri Bakanı Vekili Alan Tudge’ın şahitliğinde, Melbourne’de bir ailenin yemini ile gerçekleşti.
Bu şekilde günde 750 yemin programı düzenlenmesi bekleniyor.
Federal Sağlık Bakanı Greg Hunt da, yeni vaka oranının yüzde 1’in altına kadar düştüğünü ve nerdeyse durma noktasına geldiği müjdesini vererek bunun ‘ulusal bir başarı’ olduğunu söyledi .
Bu güzel gelişmeler, gerçekten toplum olarak birlikte hareket etme açısından takdire şayan.
Korona virüsle mücadele de gelinen bu normalleşme karşısında bile, temkini elden bırakmıyor Avustralya. Bu nedenle kimse Türkiye’deki gibi; “Koronayı kontrol altına aldık’ gibi talihsiz açıklamalarda da bulunmuyor.
BU YALANLARLA NEREYE KADAR?
Türkiye’de suçunun ne olduğu dahi ispatlanmamış masum insanlara, yapılan işkenceleri rapor vermeyerek gizleyen bazı doktorlar, hipoktrat yeminine sadık kalmayıp, koronovirüs vakalarını da dünyadan gizleyerek, ikinci bir fecaate imza atıyorlar.
Hatta, iktidarın kulu kölesi haline gelen sözüm ona bazı doktorlar, virüsden ölenleri “kalp krizi, zatürre veya doğal ölüm” gibi nedenler gösterecek kadar şirazeden çıkmış durumdalar.
AKP iktidarı ise havuz medyasının da desteğini arkasına alarak, virüsle mücadelede son derece başarılı olmuş gibi toplumun gözünde büyütülüyor.
Ama nereye kadar?
Sağlık Bakanı’nın, “Virüs hızını kontrol altına almış bulunuyoruz” açıklamasını yaptığı sırada, Türkiye’de corona vaka sayısı 86 bin 306 ile Çin’i geçmişti.
Ancak dünya yutmuyor bu yalanları.
Uzmanlar ise bu yalancı rüzgâra karşı dikkatli olunması çağrısı yapıyor.
NY Times, Türkiye’de ölüm vakalarının gerçeği yansıtmadığını, sadece İstanbul’daki bir haftalık ölümlerin, yüzde 30 daha yüksek olduğunu konu alan bir habere yer verdi, önceki gün.
Hatta ekonominin daha da kötüye gitmemesi endişesi ile daha geniş çaplı bir sokağa çıkma kararının alınmaması için vefat sayıları ve sebeplerinin gizli tutulduğunu yazdı.
Gazete, Tabipler Birliği Başkanı Dr. Sinan Adıyaman’ın “Şubat ayında hastalığın olduğu bilinmesine rağmen hiçbir şey yapılmadığını ve korona ile mücadele konusunda kurulan Bilim Kurulu’nun, aldığı tavsiye kararlarının kamuoyundan gizlendiği’ şeklindeki ifadelerine geniş yer verdi.
Avustralya’da ise hükümet, pandemi ile ilgili izlenecek yol haritasını Tıp uzmanlarının görüşlerine başvurarak belirliyor ve bunları toplumla şeffaflıkla paylaşıyor. Bu bağlamda, birazcık rahat nefes aldıran gelişmeler karşısında alınan tedbirlerin, heba edilmemesi, kısıtlamaların gevşetilmemesi ve rehavete kapılınmaması için uzmanlar görüşlerini açıklayarak devreye girdi.
174 ekonomist, Başbakan ve Ulusal Kabine Üyelerine “sağlığı, ekonomiye feda etmeyin” diye açık mektup yazdı. Çoğunluğu Profesörden oluşan uzmanlar, gelişmeleri ve başarıyı takdir ederek Avustralya’nın, diğer ülkeleri kıskandıracak salgınla mücadelesinin, boşa harcanmaması gerektiğini vurguladılar. Ama olabilecek tehlikeye de dikkat çekerek, ikinci bir korona dalgası ile karşı karşı kalınması halinde, trajik sonuçlara neden olunabileceği ve hayat kaybıyla birlikte, ekonominin de büyük darbe göreceği uyarısını da yaptılar.
SOSYAL DEVLET OLMANIN GÜZELLİKLERİ!
Avustralya’da, koronavirüs krizinin baş göstermesinin üzerinden nerdeyse 90 gün geçti.
Federal Parlamento, 66 milyar dolarlık ilk paketten sonra, 84 milyar dolarlık ikinci ekonomik destek paketini de onaylayarak yasama çalışmalarına Ağustos’a kadar ara verdi.
31 Mart’ta sosyal yardım alan yaklaşık 5 milyon kişiye, 750 dolarlık ilk ek ödemeler yapıldı. İkincisi ise 13 Temmuz’da yapılacak.
Bu arada kiracı ve ev sahiplerini ilgilendiren önemli destekleri de Eyalet Hükümetleri açıkladı.
Victoria Hükümeti, kira artışlarına 6 aylık yasak getirdi. Ev sahiplerine de vergi muafiyeti sağlanacağını duyurdu.
Kiralarını ödemede zorlanan kiracılar için 2 bin dolarla sınırlı olacak 80 milyon dolarlık bir fon ayırdı.
NSW Hükümeti de geçici yasal düzenleme ile 6 aylık destek paketi açıklayarak, 440 milyon dolar ayırdı.
Gayrimenkul sahiplerine emlak vergisinden yüzde 25’e kadar muafiyet hakkı tanıdı.
Pakette, kiralarını ödeme zorluğu çekenlerin, ev sahibi ile aralarındaki sözleşmesinin iptali de engellenmiş oluyor.
Bu arada NSW’de TAFE Kurslarına gitmek de kolaylaştırıldı.
Eyaletin Başbakanı Gladis Berejiklian, 21 TAFE kursunun ücretsiz olacağını duyurdu. Başbakan, becerileri geliştirmesi ve iş hayatına atılmalar bakımından, bunun önemli bir fırsat olduğuna işaret etti.
Sıraladığımız gibi virüsle mücadele de Eyalet ve Federal Hükümetin içerisinden geçilen şu zor günlerde vatandaşına sunduğu imkanlar takdir edici. Ama risk halen devam ediyor. Nereye kadar süreceğini kestirmek zor.
İstihdam ve üretimdeki yeni tahmin ve araştırmalar, öncekilere göre daha kötümser geliyor. Ülkedeki iş gücünün neredeyse üçte birine tekabül eden 3,4 milyon Avustralyalı’nın işsiz kalacağı tahmin ediliyor.
Morrison Hükümetin’in işçi ve işverenleri krizden korumak için ayırdığı 200 milyar dolardan fazla ödeneğin acele davranılarak heba edilmemesi için uzmanların uyarılarını dikkate alması ve bundan sonrası için yükselme trendi gösteren işsizliğe karşı projelerini bir an önce hayata geçirmesi gerekiyor. z.polat@yepyeni.zamanaustralia.com.au