Kırıkkale’nin Keskin Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Yargıtay Üyesi Hüsamettin Uğur, kızına gönderdiği mektubunda meslektaşlarına sitem etti.
28 Şubat 2019’ta yargılandığı Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından hakkında 10 yıl 6 ay hapis cezası verilen eski Yargıtay Üyesi Hüsamettin Uğur, cezaevindeki keyfi uygulamalara ve adaletin peşinde koşmayan meslektaşlarına kıza yazdığı mektupta sitem etti.
CEZAEVİNDE KEYFİ VE KAYITSIZ YÖNETİM
Eski Yüksek Yargıç Hüsamettin Uğur kızı Nalan Dilara Uğur’a gönderdiği mektupta “3 yıldır burada tutukluyum bir kez cezaevi savcısının yüzünü görmedim. Anayasa’nın 138/1 ve 141/3 maddelerine uygun bir tek gerekçeli kararına rastlamadım” diyor. “Bir özel işletme (şirket, çiftlik vs.) bile bu kadar keyfi ve kayıtsız yönetilmez” diyen Uğur, “Düşünün tek kişilik hücreden, sabah sayımında kapı mazgalından dilekçe veriyoruz. Görevli memur bu dilekçemizi (çok önemli belgelerimizi) alıp gidiyor. Haftalar, aylar sonra ilgili merciden sorduğumuzda ‘dilekçenize rastlanmamıştır’ cevabı veriliyor” dedi.
“BİR GÜN YÜZÜMÜZE BAKABİLECEĞİNİZ KARARLAR VERİN”
Cezaevinde uygulanan keyfiliğe dikkat çeken Uğur, “her zaman arkasında durabileceğiniz, savunabileceğiniz ve yarın inşallah mesleğe geri döndüğümüzde bir meslektaş olarak yüzümüze bakabileceğiniz bir karar verin.” siteminde bulundu. Gerekirse cezaevine gelip denetleme yapmalarını ve tanıkları dinlemelerini öneren Uğur, “Eğer günü kurtarma derdindeyseniz Allah yardımcınız olsun” sözleriyle ifade etti.Babasının yazdığı bu ve bunun gibi birçok mektubun İnfaz Hâkimliği’ne ulaştırılmadığını vurgulayan Nalan Dilara Uğur, “Yazdıkları dilekçeler ilgili yerlere ulaştırılmıyor, sümen altı edilip ‘önemliyse fotokopisini çekseydin’ deniliyor.” şeklinde konuştu.9 Ekim 2016’dan beri yüksek yargıçlar Kırıkkale Keskin Cezaevinde ağır şartlar altında hücrede yaşadıklarına dikkat çeken Dilara Uğur, “Yönetim, istemediği şikâyet dilekçesini infaz hâkimliklerine ulaştırmıyor. Cezaevi denetlenmiyor ve yönetimin keyfiliği havalandırmaya suyla çıkmalarına kadar karışıyor.” dedi. “Bunları yazmamı, dilekçesindeki kısımları paylaşmamı babam istedi.” diyen Dilara Uğur, “Dışarda hayat öyle işlemiyor baba bunlar pek kimsenin umurunda olmayacak dedim ama ‘saçmalama nasıl umurlarında olmaz’ dedi. Canım babam dışardakilerin içerdekiler için uğraştığına falan inanıyor.” sözleriyle ilgisizliğe ve vefasızlığa dikkat çekiyor.
“UNUTANLARA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Dilara Uğur, babasının “içeri girip sonradan tahliye olanlardan ya da yurtdışına çıkanlardan susan uğraşmayan boş oturan bizi unutan keyfine bakan kim varsa da hakkımı helal etmiyorum” dediğini aktardı. Yüksel Yargıç Uğur kızına “bunu da aynen böyle yaz” diyerek “3 yıldır hücrede kalan bir yüksek yargıcın onlara sitemidir” ifadesiyle sitem ediyor.BOLD-
Babam 3 yıldır kırıkkale keskin cezaevinde hücrede. Bu cezaevini bir denetleyen olmadığı gibi babamların denetlensin talepleri de infaz hakimliğine ulaştırılmıyor. Yazdıkları dilekçeler ilgili yerlere ulaştırılmıyor, sümen altı edilip “önemliyse fotokopisini çekseydin” deniliyor. pic.twitter.com/HGc4gHj2Zj
— Nalan Dilara Uğur (@nalandilora) October 4, 2019