ALPER ENDER FIRAT-TR724.CCOM
İsmail Hakkı Karadayı ölünce, bütün klavye mücahitleri, riski olmayan duyar kasıcıları açıklamalar yapıyor; vay efendim Müslümanlara verdiğin zararı ümmeti Muhammet unutmayacak da ateşin bol olsun da bilmem ne.
Bazı hükümet görevlisi de ‘Türkiye tarihinin en büyük kötülük hareketlerinden biri olan 28 Şubat’ın hüküm giymiş ancak bir gün bile cezaevinde yatmamış faillerinden İsmail Hakkı Karadayı yaratıcısına kavuşmuş’ diyerek güya ‘ahirete hesap vermeye gitti’ demeye getirmiş. Nasıl bir utanmazlık, nasıl bir yüzsüzlüktür. Sırrı Süreyya Önder’in fıkraya dönüşen bir konuşması vardır ya hani AKP yöneticilerinin utanma duygusunun kalmadığını anlattığı konuşmasından bahsediyorum. ‘AKP yöneticileri bir zamanlar her konuşmayı sonra ‘Allah utandırmasın’ diye bitirirlerdi. Allah onların bu duasını kabul etti ve bunlardan utanma duygusunu aldı’ diye anlatmıştı. Bu fıkrayı İsmail Karadayı’nın ölümünden sonra bir kere daha yaşadık. Allah bu adamların utanma duygusunu gerçekten aldığı için hiç utanmadan yazdılar, çizdiler, konuştular. Bir gün bile hapis yatırmayan kim? İsmail Hakkı Karadayı’yı, her gün gazete sütunlarından açık açık tehdit eden, dönemin başbakanına ağza alınmayacak küfürler eden Çevik Bir’i, Çetin Doğan’ı, Çetin Saner’i, üniversite öğrencilerini kapılardan içeri sokmayan YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ü ve 28 Şubat’ın diğer sabıkalılarını hapisten kim kurtardı?
Lohusa kadınların zincirini çözmeyen, burs verdi diye seksenlik dedeleri tutuklayanlar bu adamları yaşlı diye hapsetmedi. Açılan davaları örtbas edip uyduruk gerekçelerle bunları hapisten kim kurtardı? Tabi ki 28 Şubat’ın etinden, kemiğinden, yününden, suyundan tepe tepe faydalanan utanmaz siyasal İslamcılar kurtardı. Yani bu ‘yavuz hırsız’ kelimesi bile bu arsızlar yüzünden kendinden utanır hale geldi. 28 Şubat’ın hesap vermesine AKP müsaade etmedi. Etmemekle de kalmadı, ne pahasına olursa olsun bu ülkeye 28 Şubat’ı yaşatanlara, dava açıp hesap sormak isteyen hakim ve savcıları da meslekten uzaklaştırıp, tutukladılar. Asıl alçaklığı 28 Şubatçıların en büyük hayallerini gerçekleştirmekle yaptılar. Neler yaptıklarını isterseniz Doğu Perinçek’in ağzından bir kere daha dinleyin.
‘Fetö ismini bunlara biz verdik. Fetöyle mücadele, bugün irticayla mücadelenin odağıdır, esasıdır, merkezidir. Yakın tarihte irticaya karşı hiç bu kadar kapsamlı bir başarı sağlanmamıştır. TSK’dan 30 bin kişi tasfiye edildi, emniyetten 14 bin, Yargıdan 4 bin, Çeşitli kamu kuruluşlarından da 120 bin kişi tasfiye edildi. Bu Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı irtica tasfiyesidir. Türkiye 28 Şubat’ı devam ettiriyor. Türkiye 28 Şubat çizgisine geldi, zaten 28 Şubat’ın asıl hedefi Fetöydü.
Doğu Perinçek tam bir şecaat arz eden merd-i kıpti. Kendi mahallesine ‘AKP’nin yanında niye yer alıyorum’ diye yaptığı açıklamalarla, AKP mahallesinin sahtekarlıklarını çatır çatır ifşa ediyor. 28 Şubat’ın yapmaya cesaret edemediği her şeyi hatta çok daha fazlasını yaptılar. Yeşil bir urba giyerek bu ülkenin evlatlarını gözlerini kırpmadan devletten attılar. 28 Şubatçıların hepsi yaptıklarının hesabını vermeden ellerini kollarını sallayarak dışarı çıktılar. Bu duruma siyasal İslamcı mahalleden ve AKP’den hiç kimsenin gıkı çıkmamıştı. Şimdi ölen bir adam hakkında atarlanıyorlar, nasıl olsa bunun hiçbir riski