Edirne Cezaevi‘nde tutuklu HDP Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, ” Salgın sürecinde cezaevindekiler güneş bile göremiyor. Tecrit içinde tecrit uygulanıyor” dedi.
Medyascope yayınına katılan Başak Demirtaş, iki aydır yeni tip Koronavirüs nedeniyle eşi Selahattin Demirtaş ile yüz yüze görüşemediğini belirtti. Demirtaş, “Cezaevinde hem sağlığa erişim hakkı hem de beslenme koşulları yetersiz” dedi.
GÖRÜNTÜLÜ KONUŞMA HAKKIMIZ GASP EDİLDİ
Haftada toplam 20 dakikalık iki telefon görüşmesi yaptıklarını söyleyen Başak Demirtaş, “Ama bu süre bize ve çocuklara yetmiyor. Selahattin iyi olduğunu söylüyor ama ben onu görünceye kadar içim rahat değil. Görüntülü konuşma hakkı verileceği söylenmişti ama halen verilmiş değil. İki aydır görüntülü görüşme hakkımız gasp edildi” diye konuştu.
Cezaevindeki resim ve müzik gibi sosyal etkinliklerin de yasaklandığını ve Selahattin Demirtaş’ın sadece telefon görüşmesi için haftada 20 dakika hücreden ayrıldığını söyleyen eşi Başak Demirtaş, şunları söyledi: “7 metre yüksekliğinde üzeri tel örgülerle kaplı bir havalandırmayı bile çok kısıtlı kullanıyorlar. Güneşi hiç göremiyorlar. Haftada sadece 20 dakika hücreden çıkabiliyorlar. Mahpusların açık havaya çıkmalarının koronavirüs salgını açısından ne tür bir riski olabilir ki. Aksine daha iyi olabilir. O nedenle mahpuslara tecrit içinde tecrit uyguluyorlar hapishanelerde.
ADALET BAKANLIĞI GERÇEKLERİ GİZLİYOR
Bu dönemde onlarca hak ihlali var. Adalet Bakanlığı süreç konusunda gerçekleri gizliyor. Adalet Bakanı virüslerin yayılmasıyla ilgili mücadele yürütmüyor, vakaları kamuoyundan saklamak için mücadele yürütüyor. Cezaevlerindeki vakalar ile ilgili ailelerine telefonla bilgi veren mahpusların görüşme hakkı kısıtlanıyor ya da disiplin cezaları veriliyor. Cezaevlerinde yemekler bağışıklık sistemi açısından yemekler yeterli ve sağlıklı değil. Sağlığa erişim ve beslenmenin yetersiz olduğu cezaevlerinde mahpuslar kendilerini korumaya çalışıyorlar. Cezaevlerindekilerin durumu ne olacak? 44 mahkumun testinin pozitif çıktığını öğrendik. Kaygılarımız azalmış değil, her geçen gün artıyor. ”BOLD –