Arapça da “Eid” manasına gelen bayram; sevinç ve mutluluk günleri demektir. Sevinç ve mutluluk da ya kalbidir yada nefsidir. O da kişiden kişiye değişir. Hepimizin bildiği bayram malum.
Allah’ın ihsan ettiği Ramazandan sonraki üç ve Kurban Bayramı’nın dört günüdür. Ehli iman için sevinç günleri.
Kalbi bayramlar ise asıl olan bayramlardır. Bu da kişiden kişiye değişir. Ahmet Bin Hanbel, bir gün evinde yiyecek bir şey bulamaz.
“Evimiz, peygamber evine benzedi” der ve sevincindin ağlar. O gün onun için bayram. O zamanın Mütezili başkadının fetvasıyla çölde mübarek Ramazan ayında sıcak güneş altında kırbaçlanır.
Bedenen çok acı çekmektedir. O zulüm altında inlerken, ehlullahdan birisi rüyasında Peygamberimizi görür. Peygamberimiz “Ahmed’ime söyle, o yakında bana kavuşacak” der.
Bu müjdeyi Ahmed Bin Hanbel’e verince, sevincinden ağlar. O gün işkencelere rağmen onun için bayramdır. Bir iki hafta içinde de Hakk’ın rahmetine kavuşur. Abbasi’lerin resmi mezhebi Mütezile, sonradan ortadan silinir gider.
MEVLANA. BUGÜN EVİMİZ PEYGAMBER EVİNE BENZEDİ
Allah dostu Seriyus Sakati “Allah’ım bütün insanların dertlerini bana ver” derdi. Onun için, insanlığın derdi ile dertlenmek kalbi bir bayramdı.
Onun içindir ki ehlullah, her yerde hazır ve nazır olan Allah’ı dertlilerin yaralarına derman olunacağı yerde ararlar. Onlar garibin, kimsesizin, yetimin, mazlumun gözyaşlarını sildikleri zaman bayram ederler.
Çünkü onlar bunu yaparken Cenab-ı Allah’da onların kalplerini iman ve muhabbetle doldurur.
İşte en kutlu kalbi bayram.
Mevlana Celaleddin Rumi, bir gün eve gelir. Hanımından yiyecek bir şey ister. Hanımı “evde yiyecek hiç bir şey yok” der. Mevlana sevincinden “Bugün evimiz peygamber evine benzedi” diyerek cezbeye gelir. Vefatında cenaze namazını kılmak isteyen talebesi, tam tekbir alacakken bayılır. Ayıldığında bakar ki namaz kılınmış. Sorarlar ne oldu. O, “tam namaz için tekbir getireceğim anda Hz.Peygamber sahabeleri ile geldi. Namazı o kıldırdı” der. Onun içindir ki, Mevlana ölüme “Şebi Arus” der. Yani onun için ölüm, sevgiliye kavuşma günüdür. Onun da dünyadaki en son ve en büyük kalbi bayramıdır.
Alvarlı Efe Hazretleri’nin ‘Bayram’ şiiri uzun. Ama son kıtası özeti sayılır.
Lütfî’ye lütf ü kerem,
Dâhil-i bâb-ı hârem,
Dâima Allah direm,
Bayram o bayram olur.
Onun bayramı da hârem dairesinde “Allah Allah” dediği zamandı.
Çünkü ehlullah hârem dairesinde dili, kalbi ve ruhu hep beraber “Allah” dediği zaman, o anı dünyalara değiştirmez. Onlar için o an kalbi bayram olur. Hz.Üstad’ı ehli kalp birine anlatırken, kendisine yapılan zulümden, zindanlardaki hayatından bahsettim. Bana “kardeşim o zindan da iken, kalben cennetlerde dolaşıyordu” dedi.
Evet o milletinin imanını selamette görürse, cehennemin alevleri içinde de kalben bayram yaşar. Hatta tek bir kişinin imanını selamette gördüğü zaman, dünyalar onun olur ve kalbi bir bayram yaşardı.
Asrın dertlisi “bir kişinin hidayet bulması için günde iki defa ölmeye hazırım” der. Onun bayramı da bir insanın hak ve hakikati kabul ettiğini gördüğü veya duyduğu andır.
Esasında yukarıda bahsettiğim bu haller ve durumlarda olanlar için her gün bayramdır. Çünkü onlar Hak yolunun âşıkları, değil dünyalarını, O’nun rızası için cenneti dahi feda eden ve sahabi arkasında saf tutan, kimilerine göre delilerdir (tabir için bağışlayın). İşte böyle deliler için hergün bayram.
NEFSİ BAYRAM, YALANCI BAYRAM!
Birde nefis için yalancı bayramlar vardır. Tıpkı zehirli bal gibi. Şükrünün eda edilmediği yiyecekler, giyecekler, binekler vs. Zalimler, günahsız insanlara zulmettikleri gün firavunlaşmış nefisleri bayram eder. Millletin paralarını uçaklarla yurtdışına kaçırdıkları gün zehirli bayram balından tatarlar. Çeşitli hilelerle çıngırak yılanı gibi ısırdıkları zaman nefisleri bayram yaşar. Yalan ve iftiralarla halkı kandırdıkları gün, nefsi bayram yaşarlar.
Alkışlar, makamlar, kendilerine firavunluk yolunu açan münafıkların sahte takdirleri ile nefisleri kısa bir an için bayram eder. Amma her ‘nefsi bayram’ onlar için sonunda dünyada da bir azap olur. Onların nefsi bayramları en nihayette “kün feyekün” ile biter. Birisi, zulüm ile abâd olmuş bir büyük devletin reisini rüyasında görür. Halleri çok perişan. Merak edip sorar. Nasıl oldu da böyle oldu?
Reisin cevabı “kün feyekün” der. Yani “Allah ol dedi ve hemen oldu.” Evet nefsi bayramlar, nefse hizmet eden bayramlar Azrail gelince biter. Fakat kalbi bayramlar, Azrail gelince asıl o zaman başlar. İşte Kur’anın ifadesi ile iki yol. Dilediğini seç.
Şimdiden kalbi bir bayram olan mübarek Kadir Gecenizi ve Bayramınızı tebrik eder, dünya ve ahirette nice bayramlara vasıl olmanızı Latif olan Hz. Allah’tan dilerim. yucelsalih@yahoo.com