Hani herkesin ekonomik sıkıntı çektiği şu günlerde bomba gibi bir haber yayılsa şehre…
“Çarşının merkezindeki markette, açılış gününe özel, bir ürün alana 30 bin ürün hediye edilecek.”
Aman Allah’ım, şaka mı bu? Bir kilo çikolata alana 30 bin kilo verecekler, bir ekmek alana 30 bin ekmek hediye edecekler. Bir lirayla 30 bin liralık alış veriş yapacaksınız.
İnanır mısınız, duyunca?
Hiç sanmıyorum. Çevrenize sorar, haberi araştırır, markete telefon eder, gerçek olduğunu öğrenince de o muhteşem günün tarihini not alırsınız.
Unutur musunuz?
Mümkün değil. Notlar, hatırlatıcılar, alârmlar ayarlar, o güne hiçbir randevu almaz, varsa iptal eder, ümit ve heyecanla beklersiniz.
Bu kadar mı sadece?
Hayır! Ev halkını bilgilendirir, herkes hazırlığını yapar, yeterli para bulunur, listeler yapılır.
Başka? Malları depolayacak yerler kiralar, taşımak için kamyonetler, hatta kamyonlar, tırlar ayarlarsınız.
Peki tam o gün hasta olsanız, tuttuğunuz takımın maçı olsa, sürpriz bir misafir gelse veya muhteşem davetler alsanız…
Alış verişi iptal eder misiniz?
Asla!
Niçin? Çünkü yapacağınız alış veriş ömre bedel bir alış veriş olacak. Çünkü bir günlük kazancınızla, meselâ 100 lirayla 3 milyon liralık mal alacaksınız.
Üstelik alacağınız her şey, gelip geçici dünya hayatı için. Belki onları yiyemeden, giyemeden, kullanamadan bu dünyadan çıkıp gideceksiniz.
Buna rağmen yine o gün müthiş bir gündür sizin için. Kaçırılmayacak muazzam bir fırsattır.
Evet, gerçekleşmesi imkânsız bir varsayımdı bizimkisi. Çünkü böylesi bir alış veriş hiç duymadık. Hani “bir alana bir bedava” dense bile tıpkı yukarıda anlattığımız hazırlık yapılır.
Oysa bire 30 bin verilen ebedî ve kesin bir alış veriş var. Kadir Gecesi tam da bu demek. Üstelik ömürde bir kez değil, her yıl ayağımıza kadar gelen harika bir fırsattır Kadir Gecesi.
İşte Kadir Suresinde bunu anlatır Rabbimiz:
“Doğrusu Biz, onu Kadir Gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi; 1000 aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Rûh, o gece Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O, tanyeri ağarıncaya kadar bir selamettir.”
Bu gece o kadar kıymetli ki, Rabbimiz 114 surenin birisini sırf o gecenin özelliklerini anlatmaya ayırmıştır.
Peki neden Rabbimiz o gece bu kadar lütuf ve ikramlarda bulunur?
Çünkü Kadir Gecesine, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ümmetine olan şefkat ve muhabbeti sebebiyle yaptığı bir duanın kabul edilmiş şeklidir diyebiliriz.
Peygamber Efendimize (s.a.v.) kendisinden önceki insanların ömürlerinin müddeti veya bu ömürlerden Allah’ın dilediği kadarı gösterildi.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) “Başka ümmetlerin uzun ömürleri içinde yapamayacakları amelleri ümmetim kısa ömrü içinde yapmış olsun.” diye duada bulundu. Allah da Peygamberimize (s.a.v.) bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini ihsan etti. (Muvatta, İ’tikâf: 6)
Ayrıca Kadir Gecesi, Rabbimizin mutlak rububiyetine karşı bizim küllî ubudiyetimiz için bir fırsattır, âdeta Onun huzurunda yaptığımız bir resmigeçittir. Rabbimiz, bu resmigeçitin geniş katılımlı ve muhteşem olması için muazzam lütuflar ve ikramlar hazırlamıştır.
Bu gecenin faziletiyle ilgili şu hadisler çok önemlidir:
“Allah, Kadir gecesini ümmetime hediye etmiş, ondan önce hiçbir ümmete vermemiştir.” (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr: 2/269)
“Her kim Kadir Gecesini, sevabını Allah’tan umarak ihlâslı bir şekilde ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.” (Buhârî, Kadr: 1; Müslim, Müsâfirîn: 175)
“Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesinde namaz kılarsa, geçmiş günahları affedilir.” (Buhârî, Sıyam: 71)
“Kadir Gecesi yatsı namazında cemaatte hazır bulunan, o geceden nasibini almıştır.” (İ. Canan, Kütüb-i Sitte, 3/289)
Burada verilen en büyük müjde, Rabbimizin mağfiret etmesiyle günahlardan arınmaktır. Ebedî hayatımızı mahv edecek günahlardan arınmak için Kadir Gecesini aramak ve ihya etmek zahmet midir?
Zahmet değil, rahmettir, şandır, şereftir, düğündür, bayramdır, huzurdur, sürurdur, mutluluktur.
Kadir Gecesi ne zaman?
Kadir Gecesi Ramazan içinde gizlidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) son on gecede, bilhassa tekli gecelerde aranmasını tavsiye etmiştir. Fakat asırlardır Ramazan’ın 27. Gecesi Kadir Gecesi olarak kabul edilmiş ve öyle ihya edilmiştir.
Mümkün mertebe bütün Ramazan’ı ihya etmek, bilhassa son on güne özel bir önem vermek, 27. Geceyi ise daha fazla önemseyerek tamamen ibadetle geçirmek güzel olur.
Bediüzzaman Hazretleri talebelerine yazdığı bir mektupta şöyle demiştir:
“Yarın gece Leyle-i Kadir olmak ihtimali çok kuvvetli olmasından bir kısım müçtehidler o geceye Leyle-i Kadr’i tahsis etmişler. Hakikî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor, inşâallah hakikî hükmünde kabule mazhar olur.” (Şualar, 14. Şua)
Buna göre, Ramazanın 27. Gecesine özel bir önem vermek çok isabetli ve güzel bir davranış olur. Ramazanın tüm gecelerinde hiç uyumayan ve ibadetle geçiren Üstad Hazretlerinin yukarıdaki uyarısından bunu anlıyoruz.
Kadir Gecesi bin aydan hayırlı olduğuna göre 83 yıllık ibadet ömrüne bedeldir. Her ayda 30 gece, bin ayda 30 bin gece olduğundan dolayı da her ibadete 30 bin kat sevap verilir.
Buna göre, 20 rekat teravih 600 bin rekât kıymetindedir.
Okunan bir Yasin, 30 bin Yasin hükmüne geçer.
Yapılan istiğfarlar, dualar, zikirler, salavatlar, infaklar hep 30 binle çarpılır.
Bu da Rabbimizin sonsuz rahmet, mağfiret, lütuf ve ikramının muazzam bir tecellisidir.
Bu bakımdan iftardan sabah namazına kadar hiç uyumayıp ibadetle ihya etmek muhteşem bir kazançtır.
Bu ibadetlerin başı, farz namazlar ve evvabin, teheccüt, teravih, tesbih, hacet gibi sünnet namazlardır.
O gece Kur’an indirildiği için Kur’an hatmi veya çok sevaplı sureler okunabilir.
Bol bol tövbe ve istiğfar edilmeli, Peygamber Efendimize (s.a.v.) salavatlar getirmeliyiz.
Kadir Gecesi duaların kabul edildiği gecedir. Bu yüzden başta, “Allah’ım Sen çok affedicisin, affı seversin, öyleyse bizi affet” duası olmak üzere bol bol dua etmeliyiz.
Bilhassa ülkemizdeki ve bütün dünyadaki mağdurlara, mahpuslara, masumlara ferec ve mahreç vermesi için yalvarmalıyız.