Gazeteci Abdullah Özyurt, sadece ve sadece tweet attığı veya başkalarının twetlerini retweet ettiği için 7 yıl 6 ay ceza aldı. Kısmen özgürlüğüne kavuşan Özyurt, “yeniden yapılanma, tutuklu ailelere yardım” bahanesiyle tekrar tutuklandı. Oysa o kimsenin kendisini arayıp sormadığından yakınıyordu.
…
BİLAL ÖĞÜTÇÜ-KRONOS
Dünyanın hemen her yerinde gazetecilerin kaderidir siyasi iktidarların hedefi olmak. Baskı, korku, gözaltı… Adliye koridorları, hakim karşısına çıkmak, tutuklanmak… Antidemokratik ülkelerde ise gazeteciler daha büyük tehdit altındadır. 150’den fazla gazetecinin tutuklu olduğu bugünün Türkiye’sinde olduğu gibi.Abdullah Özyurt o tutuklu gazetecilerden biri. Adı öyle tutuklu gazeteciler listelerde kampanyalarda geçmeyen bir çok taşra muhabiri gibi. O nedenle anlatmak isterim size Abdullah’ı…
HABER YOLUNDA KALICI İZLER BIRAKAN KAZA…
Hataylıdır Abdullah. Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nde öğrenci iken merak salmış, kısa zamanda başarı kazanmış bir muhabirdir. Zaman muhabiri memleketi Hatay’da ayak basmadık bir karış toprak bırakmamıştır. Savaştan çok önce de Suriye sınırında haber kovalamış, haber kokusunu aldığı her duyumun peşinden koşturmuştur. O haberler zaman zaman hayati riskler barındırsa bile. 2000’li yıllarda yine bir haber için yoldayken motosikletle ciddi bir kaza geçirmiştir. Ve o kazanın kalıcı izleri vardır hala üzerinde. Aylarca hastanede bakım ve birkaç ameliyat… Ancak bacağında ve kolunda platinlerle toparlanabilmiştir. Ve daha sakin bir hayata mecbur kaldığı için Adana Haber Merkezi.Ben de haberlerinden tanıdığım Abdullah Özyurt ile 2009 Ağustos’unda Adana Bölge Temsilciliği’m sırasında yakın çalışma fırsatı buldum. Yaklaşık 7 yıl birlikte çalıştık. Sağduyusu, olayları farklı bir bakış açısı ve somut verilerle değerlendirme tarzı çok etkileyiciydi. Diğer yandan insani yönü çok gelişkindi. Nerede kimin yardıma ihtiyacı varsa elindekini onunla paylaşmaktan geri durmazdı. Son derece de eli açık bir insandı.
DUYGUSAL NAİF BİR İNSANDIR
Duygusal naif bir insandır Abdullah Özyurt. Oysa gazetecilik, soğuk kanlı olmayı, bazen en kahredici olay karşısında bile duygularını bastırmayı ve yaşananları başkalarına aktarma sorumluluğunu gerektiren bir meslektir. Bir kaza anında ya da cinayet mahallinde duygularını bastırmayı gerektirir. Kimi zaman da mesleki deformasyon nedeniyle tüm duygularını yitirir gazeteci. Hissizleşir. Ölümler, kazalar onun için sıradanlaşır. Yaşadığı onca şeye rağmen deformasyon yaşamamıştır Abdullah Özyurt. Duygularını kontrol eder ve işini yapar. Ama haberden döndükten sonra etkileri uzun süre kalır üzerinde.Bölge haberlerine çok hakimdi. Birkaç yıl Adana ve çevresinden gelen haberleri redakte etti ve bölge sayfalarının editörlüğünü yaptı.Sonra Türkiye’deki baskıcı yönetimden nasibini o da aldı. 15 Temmuz’dan hemen 4 gün sonra Adana’da yapılan operasyonla evinin kapısı kırılarak içeri girildi ve gözaltına alındı. Uzun süren emniyet sorgulamasının ardından tutuklandı. Ve irtibatımız koptu. Bir yılı aşkın bir süre hiç haber alamadım. Bir gün telefonumda fotoğrafı belirdiği an ne yapacağımı şaşırdım. Sesini duyduğuma inanamadım. Bir mesai arkadaşım özgürlüğüne kavuşmuştu…
Gazeteci Özyurt evinde gözaltı işlemleri yapılırken…
Zaman zaman görüştük ve hasbihalde bulunduk. Uzun süre aynı dosyadan beraber tutuklandığı bir başka meslektaşımız Aytekin Gezici ile Hatay Cezaevinde aynı koğuşta kalmışlardı. O günlere dair duyduklarım Abdullah Özyurt’un vefa kelimesinin vücut bulmuş hali olduğunu da gösterdi. Kader arkadaşlarının alttığına göre Aytekin Gezici’nin ailesi Adana’daydı ve her hafta görüşe gelemiyordu. Bu nedenle Abdullah, Aytekin’i yalnız bırakmamak için her hafta hiç aksatmadan ziyarete gitti. Sıkıntılı bir süreçti ancak her hafta Aytekin’e birkaç kitap alıp götürmeyi ihmal etmedi. Hal böyleyken yakın bildiği arkadaşlarının araya mesafe koymasını, neredeyse yok denecek kadar irtibatı koparmalarını anlamıyordu Abdullah…
VEFASIZLIKTAN VE ARANIP SORULMAMAKTAN ŞİKAYET EDİYORDU
Sonra dava sonuçlandı ve Abdullah Özyurt, sadece ve sadece tweet attığı veya başkalarının twetlerini retweet ettiği için 7 yıl 6 ay ceza aldı. Cezası istinafta onaylandı ve dosyası Yargıtay’a gitti. Temennim Yargıtay’ın en azından adil bir değerlendirme yaparak dosyayı bozması. Yaklaşık iki yılı bu şekilde Yargıtay’dan gelecek olumlu bir haber bekleyerek geçiren Abdullah Özyurt, maalesef yaklaşık 6 ay önce birilerin iftirası üzerine bir kez daha gözaltına alındı ve tutuklandı. ‘Yeniden yapılanma’ adı altına Özyurt mağdur ailelere destek verdiği iddiasıyla yeni bir dosyadan daha yargılanacak. Bu malum süreçte mesleğini tamamen kaybeden ve sadece haftada bir iki kez pazarlarda tezgah açarak ancak kendi geçimini yapabilen Özyurt’a birilerinin bu iftirası ile ikinci bir zulüm süreci başladı. Hakkındaki ikinci iddianame henüz tamamlanan Abdullah Özyurt’un bu dosyadan da bugünlerde ilk mahkemesine çıkması bekleniyor.
Eşi ve iki küçük kızının yolunu dört gözle beklediği Abdullah Özyurt, işini seven, kendi halinde naif bir gazetecidir. Temennim en kısa zamanda ailesine ve çocukların kavuşması.