TUBA DEMİR-KRONOS
Kemik kanseri 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç dün fenalaşarak hastaneye kaldırıldı ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’de yoğun bakıma alınan ve solunum cihazına bağlı olan Ahmet’in kalbi 3 kez durdu. Doktorların tüm çabalarına rağmen Ahmet hayata veda etti.
TEDAVİ İÇİN GEÇ KALINDI
Ahmet Burhan Ataç 2018 yılında kemik kanserine yakalanmıştı. 4. evre kemik kanseri olan Ahmet, uzun süredir tedavi görüyordu. Ancak Türkiye’deki tedaviler sonuçsuz kalınca Almanya’nın Köln kentindeki İmmün-Onkoloji Merkezi Ahmet için umut olmuştu. Babası şuan hapiste olan Ahmet tedaviye annesi ile gitmek istiyordu ama anne Zekiye Ataç’ın yurtdışı yasağı vardı. Tüm girişimlere rağmen annenin yurtdışı yasağı kaldırılmadı. İlk tedavisine annesi ile gidemeyen Ahmet sürekli ağlıyor ve annesini yanında istiyordu. İkinci tedavisi nedeniyle tekrar Almanya’ya gitmek zorunda olan Ahmet için annesi Zekiye Ataç’ın yurtdışı yasağının kaldırılması gerekiyordu, ancak bir türlü sonuç alınamıyordu. Ahmet’in sesini duyurmak ve annenin yurtdışı yasağının kaldırılması için sosyal medyada uzun süre kampanyalar yapıldı. Her geçen saniye Ahmet’in aleyhine işliyordu ama bir türlü annenin yasağı kaldırılmıyordu. Anne Zekiye Ataç pasaport engelini uzun uğraşlar sonucu aşmıştı ama artık tedavi için çok geçti. Doktorların tedavi için geç kaldıklarını söylemeleri üzerine Ahmet ikinci tedaviye başlayamadan geri döndü. Bu gece küçük Ahmet mücadeleyi kaybetti ve hayata gözlerini yumdu.
SOSYAL MEDYADA TEPKİ YAĞDI
Türkiye kanser hastası Ahmet’i tedavisi için sosyal medya üzerinden verdiği mücadele tanıdı. Ahmet’in ölümü onu yaşatmak için tek yürek olan herkesi derinden etkiledi. İhmalin ölüme götürdüğü Ahmet için sosyal medyada tepki yağdı.
Aktivist Arlet Natali Avazyan bu süreçte Ahmet’in ve ailesinin sürekli yanında oldu ve onların sesini duyurmaya çalıştı. Ahmet’in son anlarında da hastanede yanıbaşında olan Natali Avazyan, Ahmet’in ölümünü “Ahmet’im, Kara Efem aramızdan ayrıldı.İsa ona “Diriliş ve Yaşam Benim” dedi. Yaşayan ve buna iman ede asla ölmeyecek. Yuhanna 11:25,26” ifadeleriyle duyurdu.
Saadet Partisi Milletvekili Abdülkadir Karaduman Ahmet için “ Ahmet Ataç yaşamını yitirdi. Göz göre göre… Çok üzgünüm” ifadelerini kullanırken, HDP millet vekili Hüseyin Kaçmaz; “Ahmet baba baba diye öldü. Bu çocuğa bile aklın, vicdanın alamayacağı şekilde zulmettiniz. Zalimsiniz. Allah belanızı versin” dedi.
DEVA Partisi kurucularından Ahmet Faruk Ünsal “Ahmet’i cennete uğurladık. Yaşarken yapamadık ama sen rahat uyu çocuk, çok sürmeyecek karanlık. Aileye sabır diliyorum. Herkes herşeyi gördü. Kibrinizi, merhametsizliğinizi, hukuksuzluğunuzu, kininizi adil-i mutlaka arz ediyoruz. El hükmü lillah.” ifadelerine yer verdi.
Sanatçı Haluk Levent paylaşımında “ Az önce haber geldi. Ahmet’i kaybetmişiz. Çok üzgünüm. Sevenlerinin başı sağolsun.” ifadelerine yer verirken, tiyatro sanatçısı Orhan Aydın ise “Anne benim suçum ne?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Amed Dicle “Allah belanızı versin” paylaşımında bulundu.
Dünya şampiyonu Boksör Ünsal Arık “İsveçte değildi oysaki, ama sana babanı çok gördü birileri. Affetme Ahmet…” ifadelerini kullandı.
Ahmet’in ölümüne bir tepki de gazeteci Gökhan Özbek’ten geldi. 2020 Türkiye’sinde 9 yaşındaki bir çocuğu yaşatamadık diyen Özbek şöyle devam etti:
Adaletsizlik, vicdansızlık ve suskunluğumuz öldürdü. Şimdi mutlu olsunlar onun tedavisine izin vermeyenler.
Ahmet’i unutma!
Ahmet’i unutturma!
Adem Özköse ise “Küçük Ahmet vefat etmiş. Tüm çırpınışlarımıza rağmen Ahmet’in tedavisini günlerce engelleyenler şimdi vicdanlarına ne söyleyecekler? Ya sırf anne babası ‘FETÖ’den yargılanmış diye susan, sesiz kalan sözde dindarlar? Çocuklarınızı artık nasıl seveceksiniz?” diyerek duruma isyan etti.
Avukat Kemal Uçar da Twitter hesabında yaptığı paylaşımda;
“Güzel Ahmet… Hatıran fotoğraflarda kaldı, sevgin kalbimizde…
Gittiğin yerde sana ve ailene zulmedenleri Allah’a şikayet et…
Bizler sana yapılan zulme şahidiz…
#AhmetCenneteSizNereye” diyerek duygularını dile getirdi.
İlahiyatçı-Yazar Mustafa ise “Ah… Sen ne yaptın be çocuk ?” ifadelerine yer verdi.