Sincan Cezaevi’nde koronavirüse yakalanan gazeteci Çetin Çiftçi’nin eşi Selda Çiftçi, hastanede olan eşi ile görüşemediğini ve sağlığından endişe duyduğunu söyledi. Çiftçi, “İnsanları göz göre göre ölüme sürüklüyorlar. Bunun canlı bir örneği eşim” dedi.
Gazeteci Çetin Çiftçi, Eylül 2019’dan bu yana tutuklu bulunduğu Ankara Sincan Cezaevinde koronavirüse yakalandı. Çiftçi 13 Mayıs’tan bu yana da hastanede. Daha önce kalp krizi ve iki kez de kalp spazmı geçiren Çiftçi, cezaevinde de üç kez kalp ritmi bozukluğu nedeniyle hastaneye sevk edildi. Çiftçi son olarak böbreklerinden de tedavi görmeye başladı. Kronos’a eşinin durumuyla ilgili bilgi veren Selda Çiftçi, Çetin Çiftçi’nin korona risk grubunda bulunduğunu, bu yüzden tutuksuz yargılanmasını istedi. Eşiyle ilgili hem Cezaevi yönetiminden hem de hastaneden bilgi alamadıklarını kaydeden Çiftçi, endişeli olduklarını belirtti.
SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ÖĞRENDİ, ŞOK OLDU
Selda Çiftçi, eşinin koronavirüs testinin pozitif çıktığını, 12 Mayıs akşamı Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nden aranmasıyla öğrendiğini anlattı. Çiftçi, “Sağlık İl Müdürlüğü yetkilisi eşimin kovid 19 testinin pozitif çıktığını söyledi. Şok oldum. 11 Mayıs Pazartesi günü görüşmüştüm eşimle en son. Bir sıkıntı olmadığını söylemişti. Filyasyon çalışması için aramışlar Sağlık Müdürlüğü’nden, bize de test uygulamak için, hani temas ettiği kişiler olabilir diye. Eşimin cezaevinde olduğunu dolayısıyla bizimle teması olmadığını söyledim” dedi.
Olayı öğrenir öğrenmez cezaevini aradığını söyleyen Selda Çiftçi, “Cezaevini aradığımda onların da hiçbir bilgisi yoktu. 1 saat sonra tekrar arayın dediler. Sonra Sağlık Bakanlığı’nın hasta nakil bölümü aradı. Onlara da cezaevinde olduğunu söyledim. Sağlık Bakanlığı yetkilileri cezaevini aramış sonra bana döndüler. İçiniz rahat olsun hastaneye nakledeceğiz dediler” şeklinde konuştu.
“4 MAYIS’TA KARANTİNAYA ALINMIŞ”
Eşinin kronik rahatsızlıklarının olması nedeniyle kendi abalarıyla araştırma yaptığını kaydeden Selda Çiftçi, cezaevinde defalarca rahatsızlanarak hastaneye götürüldüğünü öğrendiğini anlattı. Selda Çiftçi bundan sonraki süreci şöyle anlattı: “Cezaevini ikinci kez aradığımda eşimin 4 Mayıs’ta hastaneye götürüldüğünü sonrasında tedbir amaçlı tek kişilik karantina hücresine konduğunu öğrendim. Yaptığım araştırmada 4 Mayıs’ta üroloji bölümüne götürüldüğünü gördüm, böbreklerinde bir rahatsızlığı varmış. Eşimin ayın 8’inde tekrar hastaneye bu kez de bel rahatsızlığı nedeniyle götürüldüğünü gördüm. Ayın 11’inde de korona testi yapılmış. Ertesi gün test pozitif çıkmış. Eşim, Eylül 2019’da tutuklandı. Bize hep iyiyim diyordu. Pozitif çıktıktan sonra araştırınca gördüm ki, Ekim ayında üç dört kez taşikardi (kalp ritim bozukluğu) nedeniyle hastaneye götürülmüş. Kalbiyle ilgili büyük sıkıntı var. Böbreğiyle ilgili rahatsızlık başlamış şimdi de. Normalde eşim kolay kolay hastaneye gitmez. Kalp krizi geçirdiğinde bile zoraki götürmüştük. Demek ki rahatsızlığı ciddi ki korona salgını döneminde hastaneye gitmek zorunda kaldı. Biz üzülmeyelim diye sağlığıyla ilgili bu bilgilerin tamamını bizden gizlemiş. Pozitif çıktıktan sonra yaptığımız araştırmayla öğrendik tüm hastane kayıtlarını ve sevkleri.”
“BİLGİ VEREMEYİZ DİYORLAR, ENDİŞELİYİZ”
Eşinin 13 Mayıs’tan beri Dışkapı Hastanesi’nde olduğunu anlatan Selda Çiftçi, aradığında sürekli “Tedavi altında bilgi veremeyiz” cevabını aldığını belirtti. “Durumundan endişeliyiz. Hem görüşme imkânımız yok, cezaevinde olsa belki telefonla bilgi alabilirdik. Ama şimdi hem görüş yasağı var, hem şehirlerarası yolculuk yasağı var. Malatya’dayız biz şu an, gelemiyoruz. Avukat da sormuş, ‘tedavi altında bilgi veremeyiz’ demişler” dedi.
“İNSANLARI GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME SÜRÜKLÜYORLAR”
Eşinin risk grubunda olduğunu, ailece endişe içinde olduklarını anlatan Selda Çiftçi, “İnsanları göz göre göre ölüme sürüklüyorlar. Bunun canlı bir örneği eşim. Korona başladığı zaman dilekçe de verdik ama gündeme alınmadı. Cezası onanmadığı halde tutuklu olarak yargılanıyor. Korktuğumuz başımıza geldi. Her yerde olan virüs oraya da illa girecekti” şeklinde konuştu. Cezaevi yetkililerinin kendisine Çetin Çiftçi’nin oradaki ilk vaka olduğunu anlatan Selda Çiftçi, “Kendilerinin dediklerine göre Sincan’daki ilk vaka. Ama ben buna inanmıyorum. Çükü gittiği hastanede kapmış sanırım. Orda kaptıysa, oradaki birilerinde de var demektir. İlk duyduğumda eyvah dedim, koğuşundaki bütün insanları yaktılar dedim. Ama hastane dönüşü karantinaya alınmış şükür ki. Hastaneye gitmiş olduğu ordan kapmış. Gardiyanlardan da olabilir. Bilemiyorum ama oradaki ilk vaka olduğuna inanmıyorum” ifadelerini kullandı.
“KÜÇÜK OĞLUM ETKİLENİYOR, İKİ GÜNDÜR ATEŞİ ÇIKIYOR”
Üç çocuğundan en küçüğünün 6 yaşında olduğunu belirten Selda Çiftçi, “Tabi ona her şeyi olduğu gibi açık açık söylemedik, anlatmadık ama görüyor sonuçta, anlatılanları duyuyor, etkileniyor. İki gündür, bu mevzu konuşulmaya başladıktan sonra ateşi çıkmaya başladı. Büyük çocuklarım nispeten daha iyi durumdalar, ama o küçük ve anlatılanlardan, duyduklarından çok etkileniyor.
DOSYASI İSTİNAF’TA BEKLİYOR
Gazeteci Çetin Çiftçi’nin 20, 13 ve 6 yaşında üç çocuğu bulunuyor. Kapatılan Bugün Gazetesi’nde Meclis Muhabiri olarak çalıştığı gerekçesiyle tutuklanan Çiftçi, Ekim 2019’da gözaltına alındı. Yargılaması çok hızlı süren çiftçi Şubat 2020’de yargılandığı Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “örgüt üyeliği” gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası İstinaf Mahkemesi’nde bekliyor.