• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Manşet

Sen de mi?

Mayıs 20, 2020
in Manşet, YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Rejim Yargısı, ölüm döşeğinde tahliye edildi: Cezaevinde kanser olan Av. Süleyman vefat etti

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

M. Fethullah Gülen Hocaefendi ilkokul yıllarından bahsederken, sınıfta namazını kıldığı için öğretmenlerden azar işittiğini yalnız Belma Hocanımın kendisini koruduğunu bazen “Ben seni ileride İstanbul Galata Köprüsünden inerken bir subay olarak görüyorum” diye iltifat ettiğini söylerdi. Yaramazlık yapanları cezalandırırken sıra bana gelince sadece kaşlarını çatıp “Sen de mi?” dediğini anlatırdı. 
Hürriyet gazetesinin eski patronu Erol Simavi’nin hanımı Belma Simavi ile ilgili bir yazı yazmıştım, o zaman “Acaba bizim hocanım olmasın mı?” diye sormuştu. Ben de kendisini  tarif ettiği hocanımla, Belma Simavî’nin  çok farklı olduklarını söylemiştim. Zannediyorum 1992’de bir gün arkadaşımız Nihat Bey dedi ki: “Hanımını doktora götürmüştü. Doktor Bey, eşimin Erzurumlu olduğunu anlayınca, Korucuk köyünden ve eşinin orada öğretmenlik yaptığı yıllardan bahsederek bilhassa öğrencilerden birisini  hiç unutamadığını, hatta 1980’li yıllarda köy muhtarına mektup yazarak, Fethullah  Gülen hakkında bilgi istediğini fakat bir  netice alamadığını anlattı. Ben de onu  tanıdığımı, söyledim. Hanımının ismi Belma imiş.”  Birkaç gün sonra Hocaefendi  ile görüşürken bunu kendisine anlattım. Çok heyecanlandı. Zannediyorum Belma Hocanımla  bir-iki telefon görüşmeleri oldu. Hatta Fatih Kolej öğrencilerinin mezuniyet töreninde (1992’de) Belma Hanım da davet edilmiş ve bir konuşma yaptırılmış. Ben o zaman Amerika’da bulunuyordum. (Ağustos 1995) da bir arkadaşımız Hocaefendi’ye verilmek üzere bir mektup getirdi. Dahiliye Mütehassısı Dr. Turan Özbatur ve Belma hanımın isimleriyle gönderiliyordu. Ben hemen oradan adreslerini aldıktan sonra mektubu Hocaefendi’ye verdim, adresi de Aksiyon G.Y. Müdürü Mustafa Sungur’a ulaştırdım. Sonra da Aksiyon Dergisi adına kendisiyle bir röportaj yapmalarını istedim. Ayrıca bir benzerlik arz ettiği için on sene önce Sızıntı dergisinde yazdığım Halide Nusret  Zorlutuna’ya ait yazımı da gösterdim. Çünkü Zorlutuna da, öğrencilerinin karakter ve yapılarını  tahmin eder, ders sırasında zaman zaman onları ilerideki  işlerinin başında hayal edermiş…  Yani, Belma Hocanım ile Halide Nusret Zorlutuna arasında bir benzerlik var… Bu röportaj,  18-24 Kasım 1995 tarihli Aksiyon dergisinde neşredildi.
Röportajda Belma Özbatur (Sönmez) Hocanım, İstanbul Fatih’te doğduğunu, öğretmen olduktan sonra Erzurum’un Korucuk köyüne tayin edildiğini  söylüyor. Diyor ki: “Erzurumluların çok iyiliklerini gördüm. Ben de üç sene boyunca seve seve çalıştım. Uzaktan benim geçtiğimi gören 80’lik dedeler ayağa kalkarak selam verirlerdi. 16-17 yıl sonra tekrar gittiğimde beni gelinleri gibi karşıladılar. Nasıl unutabilirim o insanları. Bulunduğum evden sadece gökyüzü görünüyor. Evin tek penceresi damda. Geceleri bazen kurtlar bile geliyor damdaki pencereye. Köylüler beni koruyorlar ama yine de akşamları içimde bir korku oluyor. O ilk günlerde bir rüya gördüm. Yalnız birkaç kişiye anlatmışımdır bunu. Bir gece yine okudum üfledim yattım. Rüyamda kapım açılıyor. Tüylerim diken diken Hz. Peygamber (S.A.V.) kapımdan içeriye giriyor, hiç konuşmadan seccadeyi seriyor, namazını kılıyor ve gidiyor. Dedim ki, bu bana Allah’tan bir işaret:  Korkma bak koruyanın var. Ben bu rüyaya o kadar inanmıştım ki, hâlâ gözümün önündedir. (…)
Talebelerimden her meslekten insan var. En güzeli de, hepsinden güzel bir de Fethullah Hocam var. Fethullah diğer öğrencilerden çok farklıydı, ağırbaşlı,  beyefendi, çalışkan, her şeye uzaktan bakan  öyle bir çocuktu. Ben onunla gurur duyardım. Hatta bazen kendisine derdim ki: “Fethullah bak oğlum: İnşaallah seni bir gün İstanbul’da aslan gibi bir subay olarak  göreceğim. Subaylık bizim için, milli duyguları kuvvetli, kardeşlik duyguları ön planda olan bir meslek. Fethullah’ın da bu duyguları kuvvetli olduğu için onun subay olmasını isterdim. O köy Rus savaşı görmüş. Nineleri, dedeleri bir odaya kapatmışlar hepsini diri diri yakmışlar. Bana hep bunu anlattılar. Yani bunun için onlar çok meraklıydı. Düşkündü, saygı duyarlardı askerlere. O, her şeye uzaktan bakar, uzaktan güler, az da olsa neşeli olduğu zaman  kahkaha da atardı. Bunu böyle hep ona söylerdim. Diğer öğrenciler gibi ifrata kaçan bir yaramazlığı yoktu. Arkada cama yakın oturur, iri yapılı, beyaz tenli, hep gözümün içine bakar. Bir gün ne yaptılarsa hepsi yaramazlık yapmışlar. Yaramazlık yapanları cezalandırmaya başladım. Ona gelince elim kalkmadı. Çünkü her zaman için ağır başlı bir çocuktu. Kulağından tuttum:  ‘-Sen de mi Fethullah!’ dedim. Bu ona o kadar etki etti ki, bir daha hiç yaramazlık yapmadı. Yapmazdı da zaten. Fakat köyden göç ettiler. Fethullah’ı 5. sınıftan mezun edemedim. Alvar köyüne gittiler. O kadar üzüldüm ki, nasıl getirsek, okuyan, çok çalışkan bir çocuk falan. Bir gün okulun yanına beni veya arkadaşlarını görmeye gelmiş. Dedim ona –Fethullah niçin yapıyorsun yavrum,  gel, oku, bak mezun olacaksın, çok iyi bir çocuksun. Aslında biliyordum onların oraya ailesiyle birlikte gittiğini ama yine de gelip benim sınıfımda okumasını istiyordum. Geçenlerde gazeteden kalb anjiyosu olduğunu öğrendim, çok üzüldüm. Kısa bir geçmiş olsun mektubu yazdım. Onun cevabını yazmış çok mutlu oldum. Öğretmenleri o kadar yüceltmiş ki: ‘Hayatta ilk uyandığım bir dönemde kendimi bulmam ve özümle bütünleşmem mevzuunda önemli katkıları olduğuna inandığım öğretmenim.’ diyordu.”
aaymaz@samanyoluhaber.com
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Uykusuz Dergisi Sevda Noyan’ı kapağına taşıdı: Yanlışlıkla ölüm listemi vermişim

SONRAKİ HABER

Sidney sis altında kaldı

BENZER HABERLER

Saray Yargısı’nın Denizli T Tipi Cezaevindeki zulmü: Av. Süleyman Yıldırım bu hale gelene kadar tahliye edilmedi
Manşet

Rejim Yargısı, ölüm döşeğinde tahliye edildi: Cezaevinde kanser olan Av. Süleyman vefat etti

Aralık 8, 2025
Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu
AVRUPA

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Aralık 8, 2025
NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta
Avustralya

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak
Avustralya

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025
Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti
Gündem

Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Aralık 8, 2025
Sınırsız kontenjan
Manşet

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
Saray Yargısı’nın Denizli T Tipi Cezaevindeki zulmü: Av. Süleyman Yıldırım bu hale gelene kadar tahliye edilmedi
Manşet

Rejim Yargısı, ölüm döşeğinde tahliye edildi: Cezaevinde kanser olan Av. Süleyman vefat etti

by adminzaman
Aralık 8, 2025
0

Bir bacağını cezaevinde kaybetti, kanser ilerledi, doktor raporlarına rağmen tahliye edilmedi. “Cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen geri gönderildi. Ölüm döşeğinde serbest...

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Aralık 8, 2025
NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025
Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Aralık 8, 2025
Sınırsız kontenjan

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM