Türkiye’de alınan korona tedbirleri nedeniyle cezaevindeki tutuklu ve mahkumlar yakınlarıyla sadece telefon ile görüşebiliyor.
Silivri Cezaevindeki korona vakasındaki artış tutuklu yakınlarını derinden endişelendiriyor. Sosyal medyada paylaşılan telefon görüşmelerine ilişkin ses kayıtlarında insan hakları ihlalleri kapsamında değerlendirilecek uygulamalara maruz kalan tutuklu ve mahkumlar, pozitif ve negatif vakaların bilinçli bir şekilde bir arada tutulduklarını belirtiyor.
Deutsche Welle Türkçe sosyal medyada yayınlanan ses kayıtlarının peşine düşerek tutuklu yakınlarıyla görüştü. Söz konusu iddialar TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili AKP Milletvekili Hüseyin Yayman’a ve CHP’li Sezgin Tanrıkulu’na soruldu.
Hükümet yetkilileri, cezaevlerinde ciddi tedbirler aldıklarını iddia etse de tutuklu ve hükümlü yakınlarının, cezaevi uygulamalarının, Kovid-19’un mahpuslar arasında yayılmasına neden olduğu iddiaları artıyor. İddiaya göre tutuklular, hayatlarının risk altında olduğundan endişeli.
“TEST YAPILMIYOR, KOĞUŞUN TAMAMI HASTA”
Silivri Cezaevi’nde bulunan bir mahkum, ağır vakalar dışında tutuklu ve hükümlere test yapılmadığını öne sürüyor. Mahkum, eşi Y.S.’nin DW Türkçe’ye ilettiği telefon konuşması kaydında, eşine cezaevi koşullarını şöyle anlatıyor: “Savcılık Silivri Cezaevi’ndeki vaka sayısını 44 olarak açıkladı ama B10 koğuşunda 31, B12 koğuşunda 24 tane pozitif vaka varmış. Böyle olunca diyorlar ki bunlar, test yapılmasın, böyle kronik vaka olan olursa yani yerinden kalkamayacak gibi olan olursa ancak onlara test yapılsın. Onun haricinde test yapılmasını Bakanlık istemiyor. Yasak. Olur mu böyle şey dedik doktora ısrar edince bizi hastaneye gönderdi. 8 kişiden yedimiz pozitif çıktık. Şu an muhtemelen bizim koğuşta da hastalananlar var. Yani koğuşun tamamı hasta şu anda.”
Mahkum, telefon görüşmesinde, test sonuçları belli olmadan karantina koğuşuna alındıklarını ancak içlerinden birinin testinin negatif çıktığını, bu mahkumun da muhtemelen negatif koğuşuna gönderileceğini öne sürüyor. Aynı mahkum endişesini şu sözlerle anlatıyor: “Burada zaten karantina marantina diye bir durum yok. Kendi kendine iyileşirsen iyileşirsin. Onun haricinde ölürsen öleceksin yapacak başka bir şey yok. Kimsenin umarında değilsin zaten burada. Kimsenin umrunda değilsin hem de.”
MAHPUSLAR SESLERİNİ DUYURAMIYOR
Tutuklu yakınlarının iddiasına göre, cezaevinde tüm mahkumlara test yapılmıyor. Diğer yandan koronavirüs semptomları gösterip de test sonucu negatif çıktığı için kaldıkları koğuşa geri gönderilenler vasıtasıyla virüs mahpuslar arasında yayılıyor. Karantina koğuşlarının çok kalabalık olduğu da iddialar arasında.DW Türkçe’ye konuşan tutuklu yakını Ş.S., Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan eşinin karantina koğuşunda olduğunu ve bu koğuşta testi pozitif çıkan 39 mahpusun bir arada tutulduğunu söylüyor. Kendilerine daha önce karantina koğuşlarının 7-8 kişilik koğuşlar olduğu bilgisinin verildiğini belirten Ş.S., cezaevi müdürünün 39 kişilik rakamı avukatlarına teyit ettiğini öne sürdü.
39 MAHPUSA 15 KİŞİLİK YEMEK
Ş.S., eşinin aktardığına göre, koğuşta 39 kişi olmasına rağmen yemeklerinin 15 kişilik verildiğini, temizlik ve hijyenin kısıtlı olduğunu, en son 3 gün önce ateşlerinin ölçüldüğünü, bunun da gardiyanlar tarafından içeriye girilmeden kapının mazgalına yaklaşılarak yapıldığını, cezaevinde yeterli gardiyan olmadığı için mahpusların seslerini duyuramadıklarını iddia etti. Lokantalarda çalışan mahkumların izne çıkarılmasının cezaevlerinde yemek sıkıntısına yol açtığı iddia edilirken, tutuklu ve hükümlü yakınları, görüş kısıtlamasının ardından, telefonla bilgi almanın zorluğuna dikkat çekiyor.
REVİRE KALDIRILDI İLETİŞİM KURAMIYORUZ
16 Mayıs’ta cezaevini aradığında eşinin testinin pozitif çıktığını ve iki gündür hastanede olduğunu öğrenen tutuklu eşi S.E. “Revir şans eseri açarsa diye gün içinde defalarca arıyorum. 18 Mayıs’ta aldığım tek iyi haber eşimin ikinci testinin negatif çıktığı. Fakat kendisiyle hiçbir iletişim kuramıyoruz. Eşim hâlâ kampüs hastanesinde. En büyük endişemiz acaba hastaneden çıktıktan sonra ne olacak?” sözleriyle endişesini dile getirdi.
E-NABIZ SİSTEMİNE MAHPUSLARIN KAYITLARI GİRİLMEYECEK
S.E., Silivri 7 no’lu cezaevinde aile telefon görüşmesi için koğuşlarından çıkan mahkumlara ilk kez 11 Mayıs’ta maske ve eldiven verildiğini iddia etti. Tutuklu yakını S.Ş. ise “Verdikleri bilgi sadece iyi. Ben eşimin hastalığını E-Nabız uygulamasından öğrendim. Şimdi ise uygulama üzerinden takip edemiyorum. Neden E-Nabız sisteminden takip edemiyoruz sorusu karşısında da artık E-Nabız sistemine kayıtların girilemeyeceğini söylediler” dedi.
İKTİDARA GÖRE GERKLİ ÖNLEMLER ALINDI
AKP Hatay Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman ise iddialara karşı Adalet Bakanlığı ile sürekli temasta olduklarını ve bakanlığın gerekli önlemleri aldığını söyledi. CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu resmi makamlardan uzun süre açıklama yapılmamasının endişeyi artırdığını vurguladı. Tanrıkulu, “Yakınları cezaevlerindeki tutukluları ziyaret edemiyorlar. Ancak telefon imkanları var. Avukatların görüşme imkanları çok sınırlandı. Bizlerin görüşme yapması mümkün değil. O nedenle tek çare Adalet Bakanlığının düzenli bilgi vermesi. O da mümkün olmadı” diyor. Cezaevlerinin sağlık, beslenme, izolasyon ve hijyen bakımından en riskli alanlar olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu karantinanın hangi boyutta olduğu, kaç hastanın olduğu, kaç hastanın pozitif çıktığı, pozitif çıkanların hangi durumda olduğu konusunda Adalet Bakanlığı tarafından bilgilendirme yapılması gerektiğini söyledi.