Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından evinden atılmak istenen Sıttıka Atay’ın (87) oğlu İbrahim Refik Atay, AKP iktidarına seslendi: “Ağarmış saçları, bükülmüş beli ile rahmet ve mağfiret vesilesi olan bu kadıncağıza eziyet edip gadabı İlahiye davetiye çıkarmayın.”
Manisa’nın hayırseverlerinden Sıttıka Atay, evini, 2007’de Manisa merkezdeki Feza Eğitim ve Kültür Vakfı’na bağışladı. Vakıf, 2 Ağustos 2016’da KHK ile kapatılarak tüm mallarına el konuldu. 2007’de hazırlanan tapu senedinde evin sahibi vakıf görünüyor ancak tapuda belirtilen ‘irtifak hakkı- kullanım hakkı’ ölene kadar Sıttıka Atay’a ait. Sıttıka Nine, eski belediye başkanı eşinden miras kalan bahçeli, tek katlı evinde 4 yıldır oturmaya devam ediyordu. Fakat Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü’nden 10 Şubat 2020’de bir yazı geldi.
“Çok İvedi” başlıklı tebligatta Atay’a, evin mülkiyet hakkının vakfa geçtiği, evi işgal ettiği söyleniyor ve Ağustos 2016’dan bu yana biriken 23 bin TL’lik kirayı hemen ödemesi gerektiği belirtiliyordu. Tebligat geldikten sonra çok üzülen ve kalp krizi geçiren Sıttıka Atay, hastaneye kaldırıldı. Tedavisi şimdi evde devam ediyor. Şimdi 87 yaşındaki Sıttıka Nine’den evi acilen boşaltması isteniyor. Sıttıka Nine, “Ben bu yaşımda nereye giderim. Bana yardımcı olun.” diyerek yetkililere sesleniyor.
Üzülme ey hayatını çileyle yoğuran Yörük kadını…
Varsın birileri
hergün bastonuna dayana dayana suladığın
minik cennetinin çiçeklerini soldurmaya çalışsınlar,
Rabbim sana ötede nice renk cümbüşü çiçek bahçeleri lutfedecektir.SıttıkaNineyi SokağaAtmayın pic.twitter.com/EoxQJxTixT
— ibrahim refik (@ibrahim_refik) June 16, 2020
ZULÜM ONA DA DOKUNDU!
Sıttıka Atay’ın oğlu İbrahim Refik Atay, annesine yaşatılanlara tepkisini sosyal medya üzerinden gösterdi. Yurt dışında bulunan Atay, yapılanları ‘zulüm’ olarak değerlendirdiği mesajlarında şu ifadeleri kullandı: “Neredeyse bir ömrünü bayramlar hariç oruçlu geçiren, tesbih çekmekten elleri nasıl tutan, namaz aşığı benim ilk hocam dindar anam. Kadere bak ki ahir ömründe din tüccarlarının zulmü sana da dokundu. Huzuru İlahide bunlar kurtuluş beratın olur inşallah.”
GADABI İLAHİYE DAVETİYE ÇIKARMAYIN
“Şanlı Nebi (sas) ‘Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa idi, belâlar sel gibi üstünüze dökülecekti’ buyuruyor. Hayır duasını alıp rahmet-i İlâhiyenin celbine medar olmak yerine, zulmederek bedduasına müstahak olmak nasıl bir tefessühtür. Yaşlılar, Allah’ın dualarına icabet ettiği, ihsan ve ikramına mazhar kıldığı kimselerdir. Ağarmış saçları, bükülmüş beli ile rahmet ve mağfiret vesilesi olan bu kadıncağıza eziyet edip gadabı İlahiye davetiye çıkarmayın.”
EVİNİ TALEBELER BARINSIN DİYE VAKFETTİ
“Bu 87 yaşındaki kadın benim canım anam. Hasta… Ömrünün sonbaharında. Şehrine onuruyla hizmet etmiş belediye başkanının eşi. Evini öldükten sonra yoksul talebeler barınsınlar diye vakfetti. Vakfa KHK ile el konulunca şimdi kapı dışarı ediliyor. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sloganıyla iktidar oldular ancak çiğnemedikleri değer, ayaklar altına mukaddes kalmadı. Yapılan zulme kelimeler kifayet etmiyor. “Ey vicdan, ey adalet, ey insanlık.” diye haykırıyorum. Sesim feza boşluğunda kaybolup gidiyor.”
BASTONUYLA ZOR YÜRÜYOR
ׅ“Bu 90’lık ihtiyar benim canım annem. Hasta, bastonla zar zor yürüyor. Şehrine onuruyla hizmet etmiş bir belediye başkanının eşi. Mülkiyet hakkının mukadesliğini ayaklar altına alarak vakfettiği evini gaspedip annemi sokağa atıyorlar. Her konuda “bu kadar da olmaz” denildiği tarihi bir ÇUKURLAŞMA dönemi yaşıyoruz. Bizden sonraki nesiller bu dönemi araştırdıklarında gurur duyacakları değil, utanılacak ataları olduğunu yüzleri kızararak öğrenecekler.”
ÜZÜLME ANACAĞIM; RABBİM SANA NE GÜZELLİKLER BAHŞEDECEK!
“65 yıllık bu yorgun bina, benim dünyaya gözlerimi açtığım ev. Her duvarının, tuğlasının, ağacının bir öyküsü var. Ama devletimiz İTİBARDAN TASARRUF ETMEMEK İÇİN ihtiyacı olduğu söyleyip gaspediyor. Bilmiyor ki ağlayanın malı gülene hayır getirmez. Üzülme ey hayatını çileyle yoğuran Yörük kadını… Varsın birileri hergün bastonuna dayana dayana suladığın minik cennetinin çiçeklerini soldurmaya çalışsınlar, Rabbim sana ötede nice renk cümbüşü çiçek bahçeleri lutfedecektir.”