Yurt dışından borçlanarak emekli olan Türklerin, part time işlerde çalışması halinde aylıkları bağlanmamakta ya da kesilmekteydi. AKP’nin TBMM’ye sunduğu yeni torba yasada bu uygulamada değişiklik öngörülüyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 5 milyon 500 bini Avrupa’da olmak üzere yurt dışında 6 milyon 500 bini aşkın Türk yaşıyor. Bu kişilerin borçlanarak Türkiye’de emekli olduktan sonra yaşadığı ülkede yeniden çalışmaya başlaması halinde, Türkiye’den aldığı aylık ya bağlanmıyor ya da kesiliyor. Bunun bir mağduriyet olduğunu söyleyen Türkiye kökenli göçmenler, uzun süredir Ankara’dan bunun degiştirilmesini talep ediyor. TBMM’ye sunulan bir torba yasa kapsamında bu durumun değişmesi gündemde. Konuyu Almanya Yabancılar Meclisleri Birliği Başkanı, hukukçu Memet Kılıç ile konuştuk.
DW Türkçe: Mevcut yasal düzenleme nasıl, TBMM’ye gelen torba yasada nasıl bir değişiklik öngörülüyor?
Memet Kılıç: Mevcut yasal düzenlemeye göre, yurt dışında yaşamakla birlikte, Türkiye’de borçlanarak emekli olmak isteyen kişilerin özellikle iki koşulu yerine getirmeleri gerekiyor: Bir Türkiye’ye kesin dönüş yapmaları, daha doğrusu ikamet yerleri konusunda bir beyanda bulunmaları, ikincisi de şayet tekrar yurtdışında yaşamaya başlamışlar ise orada sosyal yardım, ikamete dayalı bir sosyal destek almamak veya bir işte çalışmamak. Yardım alır veya çalışırlar ise halihazırda geçerli olan mevcut düzenlemeye göre maaşları kesiliyor. CHP, kısa süre önce, bunun kaldırılması yönünde bir teklif vermişti, bunun üzerine de AKP hükümeti de harekete geçerek bunu Almancasıyla minijob’lar (part time işler) yani sosyal sigorta primleri ödenmeyen işler için ortadan kaldırma hazırlığını yaptı ve bir kanun tasarısı hazırlandı.
Yasa kaç kişiyi etkileyecek, buna dair rakamlar var mı?
Bu konuda kesin istatistikler maalesef mevcut değil. Ancak sadece Batı Avrupa’da 5 milyon 500 bin Türkiye kökenli insanın yaşadığı ve bunlardan bazılarının Türkiye’den emeklilik yaşına ulaştığı, ki bunu genellikle 50 yaş üzeri diye düşünelim, ilaveten bu kitle içindeki pek çok kişinin de sözünü ettiğimiz minijob yani part time işlerde çalıştığı düşünülürse önemli bir kitleyi kapsayacağından yola çıkabiliriz.
CHP, kanun teklifinin yetersiz olduğunu söyleyip, tam zamanlı çalışmaları halinde de Türkiye’den emekli maaşlarının eksiksiz ödenmesi gerektiğini belirtiyor ve söz konusu yasa tasarısının adil olmadığını savunuyor. Katılıyor musunuz?
Tasarıda sadece sosyal sigorta ödeneği gerektirmeyen minijob‘ların (yasada kısa süreli çalışma ibaresiyle geçiyor) örnek alınması, buna yönelik düzenleme yapılmış olması hakikaten yetersiz. Bu tür işlerde, işçi ödememekle birlikte, işveren zaten sosyal sigortalar için genel bir meblağ ödüyor. Türkiye’nin bunları da bahane ederek maaşları kesmesi söz konusu olabilir, o nedenle bu düzenlemenin böyle yapılmış olması hakikaten yetersizdir. İkinci olarak da bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır, çünkü Türkiye’de yaşayan bir kişi full time çalışabilmektedir. Peki yurtdışında yaşayan Türkiye’den emekli bir vatandaş neden eşitlik ilkesinden yararlanamasın ve maaşı kesilecek korkusu olmadan tam zamanlı çalışamasın?
Yasanın kabulünün avantajları, varsa dezavantajları neler olur?
Yasanın avantajı en azından minijob denilen part time işlerde çalışanlara bir avantaj sağlayacak olması. Onların bu çalışmayı yapmakla birlikte aynı zamanda Türkiye’den emekli maaşlarını almaları da mümkün olacak. Dikkat etmeleri gereken, yaşadıkları ülkede Türkiye’den aldıkları maaşı kesinlikle beyan etmeleridir. Aksi takdirde saklamış, gizlemiş gibi bir muamele görebilirler. Öylesi bir durumda da hatta vergi dairelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmedikleri iddiasıyla bir cezai müeyyide ile karşı karşıya da kalabilirler. O nedenle kartları açık oynamakta hep yarar var.© Deutsche Welle Türkçe
Yurt dışından borçlanarak emekli olan Türklerin, part time işlerde çalışması halinde aylıkları bağlanmamakta ya da kesilmekteydi. AKP’nin TBMM’ye sunduğu yeni torba yasada bu uygulamada değişiklik öngörülüyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 5 milyon 500 bini Avrupa’da olmak üzere yurt dışında 6 milyon 500 bini aşkın Türk yaşıyor. Bu kişilerin borçlanarak Türkiye’de emekli olduktan sonra yaşadığı ülkede yeniden çalışmaya başlaması halinde, Türkiye’den aldığı aylık ya bağlanmıyor ya da kesiliyor. Bunun bir mağduriyet olduğunu söyleyen Türkiye kökenli göçmenler, uzun süredir Ankara’dan bunun degiştirilmesini talep ediyor. TBMM’ye sunulan bir torba yasa kapsamında bu durumun değişmesi gündemde. Konuyu Almanya Yabancılar Meclisleri Birliği Başkanı, hukukçu Memet Kılıç ile konuştuk.
DW Türkçe: Mevcut yasal düzenleme nasıl, TBMM’ye gelen torba yasada nasıl bir değişiklik öngörülüyor?
Memet Kılıç: Mevcut yasal düzenlemeye göre, yurt dışında yaşamakla birlikte, Türkiye’de borçlanarak emekli olmak isteyen kişilerin özellikle iki koşulu yerine getirmeleri gerekiyor: Bir Türkiye’ye kesin dönüş yapmaları, daha doğrusu ikamet yerleri konusunda bir beyanda bulunmaları, ikincisi de şayet tekrar yurtdışında yaşamaya başlamışlar ise orada sosyal yardım, ikamete dayalı bir sosyal destek almamak veya bir işte çalışmamak. Yardım alır veya çalışırlar ise halihazırda geçerli olan mevcut düzenlemeye göre maaşları kesiliyor. CHP, kısa süre önce, bunun kaldırılması yönünde bir teklif vermişti, bunun üzerine de AKP hükümeti de harekete geçerek bunu Almancasıyla minijob’lar (part time işler) yani sosyal sigorta primleri ödenmeyen işler için ortadan kaldırma hazırlığını yaptı ve bir kanun tasarısı hazırlandı.
Yasa kaç kişiyi etkileyecek, buna dair rakamlar var mı?
Bu konuda kesin istatistikler maalesef mevcut değil. Ancak sadece Batı Avrupa’da 5 milyon 500 bin Türkiye kökenli insanın yaşadığı ve bunlardan bazılarının Türkiye’den emeklilik yaşına ulaştığı, ki bunu genellikle 50 yaş üzeri diye düşünelim, ilaveten bu kitle içindeki pek çok kişinin de sözünü ettiğimiz minijob yani part time işlerde çalıştığı düşünülürse önemli bir kitleyi kapsayacağından yola çıkabiliriz.
CHP, kanun teklifinin yetersiz olduğunu söyleyip, tam zamanlı çalışmaları halinde de Türkiye’den emekli maaşlarının eksiksiz ödenmesi gerektiğini belirtiyor ve söz konusu yasa tasarısının adil olmadığını savunuyor. Katılıyor musunuz?
Tasarıda sadece sosyal sigorta ödeneği gerektirmeyen minijob‘ların (yasada kısa süreli çalışma ibaresiyle geçiyor) örnek alınması, buna yönelik düzenleme yapılmış olması hakikaten yetersiz. Bu tür işlerde, işçi ödememekle birlikte, işveren zaten sosyal sigortalar için genel bir meblağ ödüyor. Türkiye’nin bunları da bahane ederek maaşları kesmesi söz konusu olabilir, o nedenle bu düzenlemenin böyle yapılmış olması hakikaten yetersizdir. İkinci olarak da bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır, çünkü Türkiye’de yaşayan bir kişi full time çalışabilmektedir. Peki yurtdışında yaşayan Türkiye’den emekli bir vatandaş neden eşitlik ilkesinden yararlanamasın ve maaşı kesilecek korkusu olmadan tam zamanlı çalışamasın?
Yasanın kabulünün avantajları, varsa dezavantajları neler olur?
Yasanın avantajı en azından minijob denilen part time işlerde çalışanlara bir avantaj sağlayacak olması. Onların bu çalışmayı yapmakla birlikte aynı zamanda Türkiye’den emekli maaşlarını almaları da mümkün olacak. Dikkat etmeleri gereken, yaşadıkları ülkede Türkiye’den aldıkları maaşı kesinlikle beyan etmeleridir. Aksi takdirde saklamış, gizlemiş gibi bir muamele görebilirler. Öylesi bir durumda da hatta vergi dairelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmedikleri iddiasıyla bir cezai müeyyide ile karşı karşıya da kalabilirler. O nedenle kartları açık oynamakta hep yarar var.© Deutsche Welle Türkçe
Yurt dışından borçlanarak emekli olan Türklerin, part time işlerde çalışması halinde aylıkları bağlanmamakta ya da kesilmekteydi. AKP’nin TBMM’ye sunduğu yeni torba yasada bu uygulamada değişiklik öngörülüyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 5 milyon 500 bini Avrupa’da olmak üzere yurt dışında 6 milyon 500 bini aşkın Türk yaşıyor. Bu kişilerin borçlanarak Türkiye’de emekli olduktan sonra yaşadığı ülkede yeniden çalışmaya başlaması halinde, Türkiye’den aldığı aylık ya bağlanmıyor ya da kesiliyor. Bunun bir mağduriyet olduğunu söyleyen Türkiye kökenli göçmenler, uzun süredir Ankara’dan bunun degiştirilmesini talep ediyor. TBMM’ye sunulan bir torba yasa kapsamında bu durumun değişmesi gündemde. Konuyu Almanya Yabancılar Meclisleri Birliği Başkanı, hukukçu Memet Kılıç ile konuştuk.
DW Türkçe: Mevcut yasal düzenleme nasıl, TBMM’ye gelen torba yasada nasıl bir değişiklik öngörülüyor?
Memet Kılıç: Mevcut yasal düzenlemeye göre, yurt dışında yaşamakla birlikte, Türkiye’de borçlanarak emekli olmak isteyen kişilerin özellikle iki koşulu yerine getirmeleri gerekiyor: Bir Türkiye’ye kesin dönüş yapmaları, daha doğrusu ikamet yerleri konusunda bir beyanda bulunmaları, ikincisi de şayet tekrar yurtdışında yaşamaya başlamışlar ise orada sosyal yardım, ikamete dayalı bir sosyal destek almamak veya bir işte çalışmamak. Yardım alır veya çalışırlar ise halihazırda geçerli olan mevcut düzenlemeye göre maaşları kesiliyor. CHP, kısa süre önce, bunun kaldırılması yönünde bir teklif vermişti, bunun üzerine de AKP hükümeti de harekete geçerek bunu Almancasıyla minijob’lar (part time işler) yani sosyal sigorta primleri ödenmeyen işler için ortadan kaldırma hazırlığını yaptı ve bir kanun tasarısı hazırlandı.
Yasa kaç kişiyi etkileyecek, buna dair rakamlar var mı?
Bu konuda kesin istatistikler maalesef mevcut değil. Ancak sadece Batı Avrupa’da 5 milyon 500 bin Türkiye kökenli insanın yaşadığı ve bunlardan bazılarının Türkiye’den emeklilik yaşına ulaştığı, ki bunu genellikle 50 yaş üzeri diye düşünelim, ilaveten bu kitle içindeki pek çok kişinin de sözünü ettiğimiz minijob yani part time işlerde çalıştığı düşünülürse önemli bir kitleyi kapsayacağından yola çıkabiliriz.
CHP, kanun teklifinin yetersiz olduğunu söyleyip, tam zamanlı çalışmaları halinde de Türkiye’den emekli maaşlarının eksiksiz ödenmesi gerektiğini belirtiyor ve söz konusu yasa tasarısının adil olmadığını savunuyor. Katılıyor musunuz?
Tasarıda sadece sosyal sigorta ödeneği gerektirmeyen minijob‘ların (yasada kısa süreli çalışma ibaresiyle geçiyor) örnek alınması, buna yönelik düzenleme yapılmış olması hakikaten yetersiz. Bu tür işlerde, işçi ödememekle birlikte, işveren zaten sosyal sigortalar için genel bir meblağ ödüyor. Türkiye’nin bunları da bahane ederek maaşları kesmesi söz konusu olabilir, o nedenle bu düzenlemenin böyle yapılmış olması hakikaten yetersizdir. İkinci olarak da bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır, çünkü Türkiye’de yaşayan bir kişi full time çalışabilmektedir. Peki yurtdışında yaşayan Türkiye’den emekli bir vatandaş neden eşitlik ilkesinden yararlanamasın ve maaşı kesilecek korkusu olmadan tam zamanlı çalışamasın?
Yasanın kabulünün avantajları, varsa dezavantajları neler olur?
Yasanın avantajı en azından minijob denilen part time işlerde çalışanlara bir avantaj sağlayacak olması. Onların bu çalışmayı yapmakla birlikte aynı zamanda Türkiye’den emekli maaşlarını almaları da mümkün olacak. Dikkat etmeleri gereken, yaşadıkları ülkede Türkiye’den aldıkları maaşı kesinlikle beyan etmeleridir. Aksi takdirde saklamış, gizlemiş gibi bir muamele görebilirler. Öylesi bir durumda da hatta vergi dairelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmedikleri iddiasıyla bir cezai müeyyide ile karşı karşıya da kalabilirler. O nedenle kartları açık oynamakta hep yarar var.© Deutsche Welle Türkçe
Yurt dışından borçlanarak emekli olan Türklerin, part time işlerde çalışması halinde aylıkları bağlanmamakta ya da kesilmekteydi. AKP’nin TBMM’ye sunduğu yeni torba yasada bu uygulamada değişiklik öngörülüyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 5 milyon 500 bini Avrupa’da olmak üzere yurt dışında 6 milyon 500 bini aşkın Türk yaşıyor. Bu kişilerin borçlanarak Türkiye’de emekli olduktan sonra yaşadığı ülkede yeniden çalışmaya başlaması halinde, Türkiye’den aldığı aylık ya bağlanmıyor ya da kesiliyor. Bunun bir mağduriyet olduğunu söyleyen Türkiye kökenli göçmenler, uzun süredir Ankara’dan bunun degiştirilmesini talep ediyor. TBMM’ye sunulan bir torba yasa kapsamında bu durumun değişmesi gündemde. Konuyu Almanya Yabancılar Meclisleri Birliği Başkanı, hukukçu Memet Kılıç ile konuştuk.
DW Türkçe: Mevcut yasal düzenleme nasıl, TBMM’ye gelen torba yasada nasıl bir değişiklik öngörülüyor?
Memet Kılıç: Mevcut yasal düzenlemeye göre, yurt dışında yaşamakla birlikte, Türkiye’de borçlanarak emekli olmak isteyen kişilerin özellikle iki koşulu yerine getirmeleri gerekiyor: Bir Türkiye’ye kesin dönüş yapmaları, daha doğrusu ikamet yerleri konusunda bir beyanda bulunmaları, ikincisi de şayet tekrar yurtdışında yaşamaya başlamışlar ise orada sosyal yardım, ikamete dayalı bir sosyal destek almamak veya bir işte çalışmamak. Yardım alır veya çalışırlar ise halihazırda geçerli olan mevcut düzenlemeye göre maaşları kesiliyor. CHP, kısa süre önce, bunun kaldırılması yönünde bir teklif vermişti, bunun üzerine de AKP hükümeti de harekete geçerek bunu Almancasıyla minijob’lar (part time işler) yani sosyal sigorta primleri ödenmeyen işler için ortadan kaldırma hazırlığını yaptı ve bir kanun tasarısı hazırlandı.
Yasa kaç kişiyi etkileyecek, buna dair rakamlar var mı?
Bu konuda kesin istatistikler maalesef mevcut değil. Ancak sadece Batı Avrupa’da 5 milyon 500 bin Türkiye kökenli insanın yaşadığı ve bunlardan bazılarının Türkiye’den emeklilik yaşına ulaştığı, ki bunu genellikle 50 yaş üzeri diye düşünelim, ilaveten bu kitle içindeki pek çok kişinin de sözünü ettiğimiz minijob yani part time işlerde çalıştığı düşünülürse önemli bir kitleyi kapsayacağından yola çıkabiliriz.
CHP, kanun teklifinin yetersiz olduğunu söyleyip, tam zamanlı çalışmaları halinde de Türkiye’den emekli maaşlarının eksiksiz ödenmesi gerektiğini belirtiyor ve söz konusu yasa tasarısının adil olmadığını savunuyor. Katılıyor musunuz?
Tasarıda sadece sosyal sigorta ödeneği gerektirmeyen minijob‘ların (yasada kısa süreli çalışma ibaresiyle geçiyor) örnek alınması, buna yönelik düzenleme yapılmış olması hakikaten yetersiz. Bu tür işlerde, işçi ödememekle birlikte, işveren zaten sosyal sigortalar için genel bir meblağ ödüyor. Türkiye’nin bunları da bahane ederek maaşları kesmesi söz konusu olabilir, o nedenle bu düzenlemenin böyle yapılmış olması hakikaten yetersizdir. İkinci olarak da bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır, çünkü Türkiye’de yaşayan bir kişi full time çalışabilmektedir. Peki yurtdışında yaşayan Türkiye’den emekli bir vatandaş neden eşitlik ilkesinden yararlanamasın ve maaşı kesilecek korkusu olmadan tam zamanlı çalışamasın?
Yasanın kabulünün avantajları, varsa dezavantajları neler olur?
Yasanın avantajı en azından minijob denilen part time işlerde çalışanlara bir avantaj sağlayacak olması. Onların bu çalışmayı yapmakla birlikte aynı zamanda Türkiye’den emekli maaşlarını almaları da mümkün olacak. Dikkat etmeleri gereken, yaşadıkları ülkede Türkiye’den aldıkları maaşı kesinlikle beyan etmeleridir. Aksi takdirde saklamış, gizlemiş gibi bir muamele görebilirler. Öylesi bir durumda da hatta vergi dairelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmedikleri iddiasıyla bir cezai müeyyide ile karşı karşıya da kalabilirler. O nedenle kartları açık oynamakta hep yarar var.© Deutsche Welle Türkçe