Soru: “Büluğ çağına girmeden vefat eden çocuğun cenaze namazı kılınır mı? Kılınırsa bunun hikmeti nedir? Vefat eden çocuklar anne-babasına şefaat eder mi?” (Seniha Y.)
Dünyaya canlı olarak gelip vefat eden bir çocuğun gerekli olan techiz ve tekfin işleri yapılır ve cenaze namazı kılınır. Cenaze namazı cenaze hakkında bir duadır ve bu vazife, aynı zamanda müminler için de sevaba medar bir farz-ı kifayedir. Ayrıca üzerine namaz kılınan kimsenin yakınlarına da hem bir sevap hem de tesellidir.
Cenaze namazı ile hem Cenab-ı Hakk’a hamd ü sena edilmekte, hem Efendimiz’e salatü selam getirilmekte, hem de cenazeye dua edilmektedir. Mesele işin bu yönünden ele alınınca cenaze namazı bir mümin için tıpkı diğer namazlar gibi bir vazifedir. Ancak kifayeten (müminlerden bazılarının yapmasıyla diğerlerinin üzerinden sorumluluğun kalktığı bir ibadet) ) müminin üzerine terettüp etmiş bir vazifedir. Farz-ı kifaye olarak bu vazifeyi eda eden insan bir vacip sevabı alır.
İkinci olarak mevta, bir çocuk ise bu çocuğun büluğa ereceği ana kadar yaptığı sevap ve hasenat, o çocuğun anne-babasına gider. Bu durumda bir çocuk musalla taşına konulup dua edildiğinde yapılan dualar ebeveynin hasenat defterine geçer. Şayet anne-baba vefat etmişse ve azapta iseler azapları hafifler, azaptan kurtulup halas olmuş iseler bu dualar, cennette makamlarının yükselmesine vesile olur.
Üçüncüsü, bu dünyada küçük çocuğunu kaybeden anne babaya bir mükafat olarak, cennette o çocukları onlarla birlikte olacak ve bu dünyadaki kısa bir çocuk sevgisine bedel, ahirette ebedi bir çocuk sevgisini onlara tattıracaktır.
Kur’an-ı Kerim’de geçen “Vildânün muhalledun” ifadelerinden anlaşıldığına göre, mü’minlerin bulûğ çağından önce vefât eden çocukları doğrudan Cennete gidecek ve dâimî çocuk kalmak suretiyle, çocuk sevme zevkini anne ve babalarına tattıracaklardır.
Efendimiz (s.a.s.) çocukla alakalı yapılan duada “Allahümmecalni zuhren – Allah’ım! Bunu benim için bir zâd-ı ahiret (ahiret azığı) yap” kaydını ilave etmiştir ki, bu ilave yaşlılarda yoktur. Bu dualar, çocuğun nuraniyetine, orada daha sevimli olmasına, hatta anne ve babasına şefaat eder hale gelmesine vesile olacaktır.
Konuyla alakalı başka hadis-i şeriflerde Allah Resulü şöyle buyurur:
“Ümmetimden bir adam gördüm ki, terazisinin iyilik kefesi hafif gelmişti. Küçük yaşta ölen çocukları geldi ve terazisini ağırlaştırdı.” (Camiü’s-Sağir, 2/1456)
“Ergenlik çağına gelmeden önce ölen çocuklar, Cennette çok canlı ve hareketli balıklar gibidirler. Birisi babasını karşılar, elbisesinden tutar, Allah ebeveynini de kendisiyle birlikte Cennete koyuncaya kadar bırakmaz.” (Camiü’s-Sağir, 3/2481)
Rabbimiz rüşde ermeden vefat eden evlatları, anne ve babaları hakkında zâd-ı ahiret ve şefaatçi eylesin…