İBB Başkanı Ekrem İmamoğlı Kanal İstanbul projesinin en fazla etkileyeceği yerlerde incelemelerde bulunurken, “Yani bu çılgın değil, çıldırmış birilerinin yaptığı bir proje. Başka adı yok bunun” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinden en fazla etkilenecek bölgelerin başında gelen Yeniköy ve Karaburun’da incelemelerde bulundu. İmamoğlu, “Bu işi destekleyen ve bu işe, ‘Mutlaka olsun’ diyen, iktidar adına bir avuç insan. Ne için istediklerini anlayabilmiş değilim. Buradan bir hemşerim ‘Rant, para, para’ dedi. Devleti yöneten insan, milletinin cebine girecek parayı düşünür. Hem nitelikli olacak hem ahlaklı olacak hem kalıcı olacak hem de helal olacak. Yani bu çılgın değil, çıldırmış birilerinin yaptığı bir proje. Başka adı yok bunun” dedi.
İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinden kuzeyde en fazla etkilenecek bölgelerin başında gelen Yeniköy ve Karaburun’da incelemelerde bulundu. Yeniköy’e böyle bir konuyla ilgili gelmek istemediğinin altını çizen İmamoğlu, “Bu köyde neler üretebiliriz, bu güzel mahallemizde hangi iş imkanlarını yaratabiliriz, tarımın hangi alanını geliştirebiliriz, yüz yıla yakındır burada yaşayan hemşerilerimizin çocuklarına, gençlerine daha iyi yaşam koşulları, doğanın içerisinde nasıl daha mutlu ve huzurlu olabilirler noktasında konuşmaya gelmek isterdim. Ama ne yazık ki, sadece 19 köyü ezip geçmeyecek, aynı zamanda hem İstanbul’umuzun hem de Türkiye’mizin üstünden geçecek hem vicdani hem insani hem ahlaki olarak ezip geçecek bir projeyi, ne yazık ki bir ihanet projesini, Kanal İstanbul’un olumsuzluklarını konuşmaya geldim. Böyle bir buluşma olsun istemezdim. Ama hep birlikte buna müsaade etmeyeceğiz” dedi.
“BU ÇILGIN DEĞİL, ÇILDIRMIŞ BİRİLERİNİN YAPTIĞI PROJE”
İmamoğlu, Yeniköy konuşmasının ardından vatandaşların yoğun ilgisi altında Karaburun’a geçti. Kanal İstanbul’un Karadeniz’e açılacak ağzı ve dolgu alanlarının yapılması planlanan noktasına yakın bir noktada açıklamalar yaan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Hemen burnun arkasında, Terkos Gölü’nün koruma sahası içinde kalan alanda da muazzam bir kumsal, üst kısmında da Terkos var. Çok yakın. 25 kilometre uzunluğunda, 1 kilometre eninde bir dolgudan bahsediyoruz. Hemen Karaburun’dan sonra kanalın çıkış noktası var. Oradan da 15 kilometreye yakın dolgu alanından bahsediyoruz. Yani bu çılgın değil, çıldırmış birilerinin yaptığı bir proje bu. Başka adı yok bunun. Bu bir çılgınlık. Bir insan adına, şehir adına çıldırmış, çılgın hale gelmiş, bir şehri gerçekten heba etme projesi. O bakımdan kaygımız çok büyüktür. Sürece dair çok kıymetli bir mücadelemiz var. Bu mücadeleye dönük herkesi sorumluluğa davet ediyorum. Bu güzelliklere doğaya bir şey olacak; ama benim evime bir şey olmayacak, diye kimse düşünmesin. Bu yozlaşma, belki de İstanbul’un suyunu, havasını, şehirleşme anlayışını her yönüyle yok edecek bir durum. Mücadeleyi, son anına kadar vereceğiz. Önümüzdeki bayram sonrasından itibaren çok vaktimi geçireceğim İstanbul’un köylerinde ve mahallelerinde. Herkesi harekete geçireceğiz; itirazlarımızı ve insanların ilgisini, alakasını… Bu sürece katkı sunan herkes şunu bilsin: Ben, bu şehrin çocukları için mücadele ediyorum. Yeni doğmuş bebekleri, ilkokula, ortaokula, liseye giden çocukları için mücadele ediyorum. Çünkü, yapılması istenen bu iş, onların geleceklerini yok edecek bir proje.” BOLD