9 yıl 9 ay hapis cezası ile cezaevinde tutulan Mesut Mercan, ‘Taşra Muhabirliği’ ifadesinin içini fazlasıyla dolduran bir gazetecidir. 20 yılı aşkın meslek hayatının tamamını ulusal gazete ve ajanslar için taşra muhabirliği yaparak geçirdi.
TUNCER ÇETİNKAYA -KRONOS
“Bir köpek adamı ısırırsa haber olmaz, ama bir adamın köpeği ısırması haberdir.”
Gazeteciliğin bu efsane mottosu; haberciliğe yeni başlayan genç muhabirlere veya iletişim fakültelerinde birinci sınıf öğrencilerine ‘haber nedir?’ sorusu karşılığında verilen cevaptır. Gazetecilik; zor ve yıpratıcı bir meslek ama ‘taşra gazeteciliği’ daha da zor. Haberin merkezi sayılan Ankara ve İstanbul’da duruma göre haber size akar ve siz o haberler içinden seçtiklerinize yoğunlaşır, uzmanlık alanınıza göre bir ürün ortaya koyarsınız. Taşra muhabirliği öyle değildir; her alanı iyi takip etmek, habercilik tabiriyle ‘haberin kokusunu’ iyi almak sonra da iğne ile kuyu kazar gibi işçilik yaparak haberi inşa edersiniz.
İşte Mesut Mercan, ‘Taşra Muhabirliği’ ifadesinin içini fazlasıyla dolduran bir gazetecidir. 20 yılı aşkın meslek hayatının tamamını ulusal gazete ve ajanslar için taşra muhabirliği yaparak geçirdi. Mektupla, faksla, otobüslerle gazetelerin merkezlerine haberlerin, fotoğrafların ve video kasetlerin gönderildiği dönemlerde Afyon’da başladı gazeteciliğe. Meslek hayatı, Antalya ve Isparta’dan sonra yine Afyon’da 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlatılan ‘Cadı Avı’nda Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansında muhabir olarak çalıştığı için tutuklanıp cezaevine konulmasıyla noktalandı. Gazeteci Mesut Mercan’a Afyon 2. Ağır Ceza Mahkemesi yargıçları, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı 9 yıl 9 ay hapis cezası hükmettiler.
Mesut Mercan’la Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansının Antalya Bölge Yayın Temsilciliği yaptığım dönemde birlikte çalıştım. 2009 yılında karşılaştığımda ilk izlenimim; asi ruhlu, kendi başına buyruk, gazetenin merkezinde çalışanlara ‘işin sıkıntısını biz çekelim kaymağını onlar yesin’ eleştirisiyle bakan; kısacası, tabir yerindeyse haberin tozunu toprağını yutmuş özgüvenli bir gazeteci oldu. Yıllarca Isparta ve Afyon’dan yaptığı haberlerle gözümüz, kulağımızdı.
AFYON VALİLİĞİNDE BASIN MÜDÜRLÜĞÜ TEKLİF ETTİLER
Mesut, haberin kokusunu çok iyi alırdı. Gittiği her yerde iyi ilişkiler geliştirdi. Bürokrasiyle olduğu gibi bulunduğu ilin sivil toplum kuruluşları ile de çok iyi iletişimi vardı. Onu en iyi tanıyanlardan biri de Afyon’da siyasetin önemli isimlerinden, uzun yıllar bakanlık yapmış Veysel Eroğlu’dur. Mesut’un başarısı ve iletişim becerilerinden dolayı bugün onu ‘teröristlikle’ suçlayan iktidar çevreleri, o zamanlar onu Afyon Valiliği’ne Basın Müdürü yapmak için çok zorladılar.
Mesut, yaptığı önemli haberlerle İstanbul ve Ankara’nın dikkatini çekmeyi başarmış, çok sayıda haberi gazetelerin birinci sayfasında, televizyonların ana haber bültenlerinde yer almış önemli bir gazeteciydi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Antalya’da helikopterinin geçirdiği düşme tehlikesi onun ‘atlatma’ haberlerindendi. 2007 yılında 57 kişinin öldüğü Isparta’daki uçak kazasını ve sonrasındaki mahkeme süreçlerini hep onun haberlerinden okuduk.
YEREL GAZETECİLERE ÖRNEK OLDU
2012 yılındaki 25 askerimizin şehit olduğu Afyon’daki cephanelik patlamasını ve sonrasındaki gelişmeleri de hep onun haberlerinden okuduk, çektiği görüntülerden seyrettik. Afyon’da termal turizmin gelişmesine en az otelciler ve turizmciler kadar yaptığı haberlerle katkısı olmuştur. Afyon Valiliğinde yaşanan yolsuzlukların peşine düşmüş ve yazdığı haberlerle kötü yöneticilerin hep korkulu rüyası olmuştur.
Mesut, çalıştığı gazete ve ajansa devlet el koyuncaya kadar yokluk ve sıkıntı içinde hep gazetecilik yaptı. Haberleriyle insanların güvenini kazandı. Yerel gazetecilere örnek oldu. Tutuklandıktan sonra 27 Ekim 2017’de 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. O; cezaevlerinde esir tutulan 200’e yakın gazeteciden sadece biri. O da diğerleri gibi adli değil siyasi bir mahkûm. Cezaevindeki kötü şartlardan dolayı böbrek rahatsızlığı da çeken gazeteci Mesut Mercan’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşması tek temennim.