Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, ‘dolarla maaş almıyorsanız endişelenmeyin’ mealindeki cümlesi yerden göğe kadar doğru değil mi?
Dolarla maaş alıyorsanız, düşüşten elbette etkilenirsiniz ve doğal olarak da düşme ihtimalinden tedirgin olursunuz. Damat Bakan, bu endişeli azınlığı rahatlatmak için yerinde bir çıkış yapıp ‘Paniğe mahal yok biz burada olduğumuz müddetçe dolara havada karada izmihlal yok’ demiştir. Neymiş efendim, pek çok şey dövizle alınıyormuş… Kardeşim sana ne oluyor; devlet gidiyor doğalgazı, petrolü alıp getirip sana lirayla satıyor. Zırt pırt zam geliyormuş, gelmesin mi? Sen hep 50 TL’lik alan akıllı ve uyumlu vatandaş ol; mutlu-mesut yaşa…
Ancak bazı kesimlerin bu sözlerden dolayı rahatsız olması da kaçınılmaz ve biz o kesimlerin sorununu bakana arz etmeyi kendimize borç biliyoruz.Mesela ülkemizin en milliyetçi partisi MHP; sıradaki hazine yardımı gelmeden doların biraz düşmesini istiyor haliyle. Niye? Çünkü ne kadar çok dolar alabilirse yükseldiğinde elinden çıkarırken ülke ekonomisine daha çok katkı yapar ve döviz lobisine daha büyük darbe indirir. Tamamen milliyetçi duygularla yani…
Aynı şekilde bakanımızın kayınvalidesi Emine Hanım da doların biraz düşmesini arzuluyor. Neden? Fitne ve fesat lobisinin heveslerini kursağında bırakmak için. Ülkemizi daha iyi temsil edebilmek adına aldığı birkaç düzine çantayı dedikodu mevzuu yapanlar var malum. Şimdi 50 bin dolarlık bir çantayı 7 ile çarptıklarında ortaya çıkan fitne ile 5’le çarptıklarında çıkan aynı değil. Kırk yılın başı Brüksel’de mağaza kapattırarak yaptığı alışverişleri abartma lobisini de unutmayalım. Fitne lobisine malzeme vermemek adına…
Diyanet İşleri Başkanı da Ayasofya’da kılıca dayanarak, dolar düşsün diye gizli gizli dua ediyor. Zira bindiği son model Mercedes’in değiştirilme zamanı geldi. Bakıma tamire vereceklerine arabayı takasa koyup üstüne 300- 500 bin eklediler mi al sana cillop gibi bir itibar… Bakan da ağzından kaçırdı Mercedes’e, BMW’ye binenler rahatsız filan gibi şeyler söyledi. Cemaat suizan etmesin diye…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tamamen ülkenin itibarı için yaptırdığı Saray’ın harcamalarının bir kısmı da dövizle. Örneğin bugünlerde alttan ısıtmalı hurma ağaçlarının aşılanması gerekebilir. Mecburen dövizle alınacak. Aslında TÜBİTAK’a talimat verildi; Ankara soğuğuna dayanıklı hurma ağacı yapacaklar ama hoşaf projesi henüz bitmemiş. Şu Ahlat’ta ve Okluk Köyünde devam eden mütevazı saraycıkların mermerlerini bekliyoruz. Yakında bu dövizli harcama kalemlerinden kurtulmuş olacağız.
Bakan Bey’e en büyük haksızlık ‘Hani milli paralarla ticaret yapılacaktı?’ Diyen nadanlardan geliyor. Sanki çaba sarf edilmiyormuş gibi konuşuyorlar. Elbette Rusya’ya ‘şu S400’lerin parası olan iki buçuk milyar doları lira olarak ödesek’ denilmiştir. Ve eminim o kaba Rus diplomatlar ‘Nereye koyacağız o kadar TL’yi. Sizden 100 yıl domates alsak bitmez’ diye yüz ekşitmiştir. Bilip bilmeden bütün kabahati Erdoğan’a ve ailesine kesenler bu gerçeklere gözünü kapamamalı!