İki çocuk annesi tutuklu ev hanımı Emine Ceyran, HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu’na mektup yazdı.
BOLD Eşi Cihan Ceyran’ın da 28 Şubat 2018’den bu yana tutuklu olduğunu söyleyen Emine Ceyran, mektubunda iki kez gözaltına alındığını ve bu süreçlerde oğlunun çok küçük olduğunu anlattı.Ceyran, “8 günlük bebeğimle 12 saat KOM ve adliyede bekletildim. Eşim hükümlü olduğu halde kaçma şüphesiyle 21 aylık emzikli bebeğimle tutuklanarak cezaevine gönderildim.” dedi.
10 Ağustos 2020 tarihli mektubuna “Bir annenin dipsiz kuyudan feryadı” başlığını atan Emine Ceyran, 29 Kasım 2019’dan bu yana Antalya L Tipi Cezaevinde tutuklu. İlk önce eşiyle birlikte gözaltına alınan Ceyran’ın küçük oğlu Ali Kerem o zamanlarda daha 8 günlüktü. Büyük oğlu Ahmet Emir ise 6 yaşındaydı. Cihan Ceyran 5 Mart 2018’de yapılan mahkemede 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hala Adana’da tutuklu.
“KORKU DOLU GÖZLERLE MEMURLARIN KUCAĞINDA GELDİ”
Çocuğu küçük olduğu için ilk gözaltı sonrası denetimli serbestlikle bırakılan Emine Ceylan, oğlu 21 aylık olunca tekrar tutuklandı ve 9 aydır cezaevinde tutuluyor. Ahmet Emir’i babaannesine teslim eden, Ali Kerem’i hapse girdikten 1 gün sonra yanına alabildiğini ifade eden Ceyran o anı şöyle tarif ediyor:
“Ertesi gün 21 aylık bebeğimi bana getirdiler. Korku dolu gözlerle memurların kucağında geldi yanıma. Ona sarılınca yüreğimin bir yanı sızladı. Ya diğer evladım? O ne yapacaktı? O kime sarılacaktı? Zaten 21 aydır yanında olmayan babasının hasretin bastıramazken annesinin yokluğunu yüreğinin neresine koyacaktı?”
“6 METREKARE ODADA ALİ KEREM İLE 7 KİŞİ KALIYORUZ”
6 sayfalık mektubunda bebekli bir anne olarak koğuşta yaşamanın sıkıntılarını değinen Ceyran, “Kış ayları çok soğuk olmuyor Antalya’da. Fakat şimdi yaz. Çok sıcak ve nemli şu günlerde. Sıcaktan her yeri kıpkırmızı oluyor… Şu an koğuşta 42 kişiyiz. Mevcut olması gerekenin 3 katı sanırım. 6 metrekare odada Ali Kerem ile birlikte 7 kişi kalıyoruz. Odada 3 ranza var. Yer olmadığı için benim yanımda yatmak zorunda. Biraz hareketlense kafasını, ayağını demirlere çarpıyor.” ifadelerini kullandı.
2 YAŞINDAKİ BEBEĞE BU KADAR YÜK AĞIR DEĞİL Mİ?
Oğlunun bugünlerde çok hırçın olduğu vurgulayan Emine Ceyran nedenini ise şöyle açıklıyor:
“4 aydır abisini göremiyor. Babası ile geçen ay sadece 1 kere kapalı görüş yapabildik. Zaten konuşamadığı için ne abisiyle konuşuyor telefon günlerinde ne de dede ve babaannesiyle. 7 Ağustos’ta babasıyla kapalı görüş yaptık. Oradaki cama tekmeler attı, babasına ulaşabilmek için. Eşim de ben de gözyaşlarına boğulduk. 2 yaşındaki bir bebeğe bu kadar yük ağır değil mi sayın vekilim? Ortak alanda volta atıyor sık sık. Kapıya elleriyle vurup baba diye bağırıyor. Hırçınlığı kendisine zarar verecek boyuta ulaştı. Kafasına vurup saçlarını yolmaya başladı ve sık sık öfke nöbetleri geçiriyor. Geceleri bağırarak uyanıyor. Öyle çaresiz kalıyorum ki bu anlarda onunla birlikte ağlıyorum.”
Anne ve babasından ayrı kalan büyük oğlu Ahmet Emir’in psikolojik sorunlar yaşadığını da anlatan Ceyran, “Çocuklarımdaki bu ruhsal sıkıntıların tedavisi ve anne babasız geçirdikleri günlerin telafisi mümkün müdür” diye sordu.
“KUYUYA ATILMIŞ GİBİ BAĞIRIYORUM”
Cemaat soruşturmaları kapsamında yargılanan Emine Ceyran mektubunun sonunda karar duruşmasının 3 Eylül 2020’de yapılacağını söyleyerek sesinin duyurulmasını ve serbest bırakılmasını istedi: “Sanki kuyuya atılmışım gibi bağırıyorum ama hiç kimse feryadımı duymuyor. Sizden ricam 9 aydır küçücük bebeğiyle demir parmaklıklar, beton, dar mekanlar, olağanüstü kalabalık bir koğuş içinde yaşama tutunmaya çalıştım. Ancak artık gücüm tükendi ve sizin sesimi duymanızı, duyurmanızı ve yardımlarınızı bekliyorum. En ağır adli kontrol şartıyla da olsa (elektronik kelepçe bile olur) evime gitmek, çocuklarımın bakımını üstlenmek ve onların yaralarını sarmak istiyorum.”