Soru: “Yaklaşık iki aydır pasaportumu arıyorum. Nereye koyduğumu bir türlü hatırlamıyorum. Böylesi kayıp durumlarında okunması tavsiye edilen bir dua var mı?” (Zeynep)
Konuyla alakalı kaynaklarımıza baktığımızda Hz. Ömer’in oğlu Hz. Abdullah’a böylesi durumlarda iki rekât namaz kıldıktan sonra şu duayı yapmasını tavsiye ettiğini görüyoruz:
“Allâhümme rabbe’d-dâlleti ve hâdiye’d-dâlleti, rudde aleyye dâlletî bi kudretike ve sultânike. Fe innehâ min fadlike ve atâike – Ey kaybolanların Rabbi ve kaybolanları ve yolunu kaybedenleri doğru yola ileten Allah’ım! Kudretin ve saltanatın hakkı için kaybettiğim şeyi bana iade eyle. Çünkü bu senin fazl ve keremindendir.”
Ayrıca mana büyükleri bu duanın dışında kaybolan veya çalınan bir eşyayı bulmak için her gün yirmi beş kere aşağıdaki duanın okunmasını tavsiye ederler:
“Yâ câmi’annâsi li yevmin lâ raybe fihi innallahe lâ yuhlifül mi’âd icma’ beyni ve beyne … – “Ey kendisinden şüphe edilmeyen günde insanları bir araya getiren Allah’ım! Kaybetmiş olduğum … benimle buluştur, onu bulmamı nasip eyle.” (Noktalı yere geldiğinizde kaybettiğiniz eşyanın adını söyleyebilirsiniz.)
Tedavide kullanılmış sülükleri öldürmek doğru mu?
Soru: Tıbbi olarak sülük tedavisi yapan bir doktorum. Tedavi sonrası kullanılan sülükleri çamaşır suyunda imha edip tıbbî atık olarak değerlendiriyoruz. Bu şekilde sülükleri imha etmenin bir günahı var mı? (Dr. Şifa)
Sorunuza kestirmeden cevap verecek olursak tedavide kullandığınız sülükleri öldürme zorunda değilseniz elbette tabiata, yani doğal ortamına bırakmak doğru olacaktır.
Sorunuzun detayında vücudunda bulaşıcı hastalık taşıyan kimselerde kullanılan sülüklerin başka bir hastada kullanılması durumunda o hastaya da bulaşacağını yazmışsınız.