HDP’ye en büyük operasyon Selahattin Demirtaş’ın düşürülmesiydi.
1 ay sonra 4 seneyi dolduracak.
Diyarbakır’daki evinden aldılar, taaa 1,600 km ötedeki Edirne cezaevine tıktılar.
Eşi Başak hanım, her hafta o kadar yolu gidip geliyor.
Son operasyonda 82 gözaltı var.
Artık adet olduğu üzere, önce alıyorlar.
Sonra delil üretip tutuklamaya gerekçe arıyorlar.
Bir biçimde tahliye veya ihlal kararı gelirse diye…
İkinci, üçüncü prangayı takıyorlar.
Yıllar geçiyor.
İçeridekiler tertemiz tahliye oluyor, mahkeme kararları bozuluyor, Mümtaz’er Türköne gibi.
“Pardon” bile denmiyor.
Yargı, Ankara’nın takdir ettiği infazın kırtasiyeciliğini yapıyor.
***
Türkiye’de muhalefet yoktur.
Muhalefet tabelası altında siyaset yapan, medya işletenlere de “muhalefet” demek onlara layık olmadıkları bir onuru bahşetmek olur ki yanlıştır.
Ülkenin üçüncü büyük partisinin temsilcilerinin alınmasına tepki koyamadıkları gibi…
4 sene sonra gelen tahliyeleri hazmedememişlerdir.
Rejime gerçekte hangi noktada muhalefet ettikleri meçhuldür.
Belli ki…
İktidara gelirlerse karşıtlarına aynı infazları yapacaklar!
***
Tam yeridir, soralım yani:
Bu muhalefetin kurduğu iktidar daha iyi mi olacak?
Ne öneriyor, farklı olarak?
Alternatif mi gerçekten?
Vaat ettiği sistem ne?
***
Ülkede “muhalefet edememe” sorunu yok sadece.
Muhalefetin iktidarın gizli ortağı olma sorunu var.
***
Müşahhas yürüyelim.
CHP’ye neden oy verirsiniz?
Ya da şöyle soralım:
AKP’den bıkan kitleye CHP’yi önermek için sağlam bir gerekçeniz var mı?
Bence yok.
***
Sıradan seçmen, “Bu iktidar gitsin de kim gelirse gelsin” güdüsüyle hareket etmiyor.
Doğrudur, stratejik oy kullanan insanlar:
-AKP’ye sandıkta ders vermek adına,
-Karşısındaki partilerden en ehvenini seçip oy kullanabilir.
Çünkü:
-Takım tutar gibi parti tutmuyordur.
-Bir seçimden diğerine tercih değiştirmeyi ideolojik sorun olarak görmüyordur.
Gelgelelim…
Türkiye’de kemikleşmiş seçmen kitleleri için durum pek öyle değildir.
Ayrıca…
AKP’nin 18 senede meydana getirdiği ve finanse ettiği mühim bir kitle vardır ve belki de tüm kamuoyu araştırmalarında yüzde 30’da tutunup kalmasının nedeni budur.
Ekonominin kötü olduğunu düşünen halkın Erdoğan’ı sorumlu tutmaması bundandır.
Evi başına yıkılırsa belki, bir ihtimal.
“Bir araya gelmedikçe bütün muhalifleri tek tek hapsedecekler” çağrılarının nedeni de budur.
Bugün birlik olmazsanız…
Yarın birlikte enkazın altında kalırsınız.
Artık yapacak bir şey de kalmamıştır, esasen.
Nerede hata yaptık homurdanmaları arasında yıllarca yara sararsınız.